Bugün, 5 Kasım 2025 Çarşamba
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, yolsuzluk davasında bir başka tiyatro gösterisinde, en iyi mahkeme dramalarıyla rekabet edebilecek bir performans sergiledi. İfadesinin 17. gününde , Netanyahu'nun hayal kırıklığı, masaya vurarak, "saçma iddialar" olarak adlandırdığı şeye karşı "kendini savunmak" için daha fazla zaman talep ederken taştı.
Bu coşkulu çıkışı, Yargıç Rivka Friedman-Feldman'ın sert tepkisine yol açtı ve Netanyahu'ya sesini alçaltması gerektiğini hatırlatmak zorunda kaldı.
Netanyahu, büyük adaletsizlik ilanları ve dramatik el hareketleri arasında savcıları "alternatif bir evrende" yaşamakla suçladı ve "kendisine cehennem azabı çektirdiklerinden" yakındı. Soruşturmacıların "kötü niyetli pervasızlığı" hakkında öfkelenirken, gerçek pervasızlığın tam orada, mahkeme salonunda, birer birer masa çarpmasıyla mı gerçekleştiğini merak etmemek elde değildi.
Netanyahu ayrıca savcılara yüklendi ve onları gerçeklikten kopuk olmakla suçladı. "Alternatif bir evrende yaşıyorlar," dedi ve ekledi, "Beni cehenneme soktunuz."
Tel Aviv Bölge Mahkemesi'nde Netanyahu , avukatı Amit Hadad tarafından, kendisinin veya yardımcılarının Walla haber sitesindeki haberleri etkilemek için yaptığı iddia edilen 300'den fazla girişimin yer aldığı listedeki 46. olayla ilgili sorgulandı . 4000. Davadaki iddianameye göre, bu olaylar Netanyahu'nun Walla'nın sahibine olumlu medya haberleri karşılığında düzenleyici iyilikler sağladığı bir rüşvet planının parçasıydı.
Söz konusu madde, Walla'dan , Netanyahu ailesinin , "1976 Entebbe Kurtarma Operasyonu'nda öldürülen" merhum kardeşi Yoni'nin mezarını ziyaretine ilişkin bir haber yayınlaması talebini içeriyordu.
Netanyahu, kişisel olarak dahil olduğunu reddederek, "Talepte yer almadım. Bu bir talep değil; bir yalvarışa yakın bir şey." dedi.
Hakimler Netanyahu'yu yanıtlarını hızlandırması ve belirli iddiaları atlaması konusunda teşvik ettiğinde hayal kırıklığı arttı. Netanyahu, davanın on yıldır uzadığını ve kendisini "savunmak" için daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu savunarak itiraz etti.
Yargıç Friedman-Feldman'a doğrudan hitap eden Netanyahu, "Genellikle çok ölçülü bir insanımdır, ancak burada kabul edilemez bir şey var. Hayatlarımızı aldılar ve mahvettiler. Şu anda başbakan olarak görevimi yerine getiriyorum. Haftada iki kez buraya geliyorum. Ancak bu saçma [iddiaları] paramparça etme ve her şeyin tamamen bir yalan üzerine kurulu olduğunu gösterme hakkını hak ediyorum." dedi. Ayrıca soruşturmacıları "kötü niyetli pervasızlık" ile suçladı ve iddiaları doğru bir şekilde doğrulamadıklarını veya kendisine belirli iddialar hakkında soru sormadıklarını iddia etti. "Bu sessizce geçemez," dedi.
Bu diyalog sırasında Netanyahu masaya defalarca vurdu ve bu da yargıcın onu azarlamasına yol açtı. Kısa bir süre sonra kendisine bir zarf verildi, içeriğini okudu ve bir mola istedi ve bu da kabul edildi.
İsrail Demokrasi Enstitüsü'nün (IDI) yaptığı yeni bir ankete göre, İsraillilerin yaklaşık dörtte üçü, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun 7 Ekim'deki Mescid-i Aksa Tufanı'nın sorumluluğunu üstlenip istifa etmesi gerektiğine inanıyor.
Pazar günü yayınlanan anket, Gazze'ye yönelik devam eden savaş nedeniyle kamuoyunda Netanyahu'nun liderliğine yönelik hoşnutsuzluğun arttığını gösteriyor.
IDI'nin Şubat İsrail Sesi Endeksi'ne göre, katılımcıların %48'i Netanyahu'nun derhal istifa etmesi gerektiğine inanırken, %24,5'i savaştan sonra istifa etmesi gerektiğini söylüyor. Ek olarak %14,5'i istifa etmeden sorumluluk alması gerektiğine inanırken, yalnızca %10'u ne sorumluluk alması ne de istifa etmesi gerektiğini düşünüyor. Genel olarak, İsraillilerin %87'si Netanyahu'nun istifa edip etmemesine bakılmaksızın 7 Ekim'den sorumlu olduğuna inanıyor.
Anket, konuyla ilgili siyasi ve demografik bölünmeleri ortaya koydu. Yahudi katılımcıların %45'i Netanyahu'nun derhal istifa etmesini desteklerken, Arap katılımcıların %59'u aynı görüşü paylaşıyor.
İdeolojik gruplar arasında sol görüşlü İsraillilerin yüzde 83,5'i, merkezci seçmenlerin ise yüzde 69'u onun derhal istifa etmesini desteklerken, sağ görüşlü seçmenlerin ise yalnızca yüzde 25,5'i onun derhal istifa etmesini istiyor.
