NEDEN CUMHURİYETİMİZİN İKİNCİ YÜZ YILINDA YENI BİR SİYASİ PARTİ:

NEDEN CUMHURİYETİMİZİN İKİNCİ YÜZ YILINDA YENI BİR SİYASİ PARTİ:

İnsanlık, ancak büyük kamusal projelerle alt edeceği sorunlarla karşı karşıyadır. Başında ABD ve AB'nin olduğu Kapitalist-Emperyalist dünyanın Neo-Liberal Piyasa Sistemi, sorunları çözmek bir yana tam tersine nedenidir.

“ Artık dünyanın en ücra köşesinde yaşayan insanların bile maruz kaldığı salgınlar, küresel ısınmanın sonucu olan felaketler, çölleşme, her türlü çevre kirliliği; gelir dağılımında sürdürülemez boyutlara varan bozulma, insanların onurlu ve refah içinde yaşama olanaklarının yok edilmesi, emperyalizmin etnik ve dinsel parçalama siyasetinin yol açtığı çatışmalar, yoksulluğun, terörün ve savaşların sonucu olan kitlesel göçler; ABD emperyalizminin dünya hegemonyasını sürdüğüne uğruna kışkırttığı çatışmalar ve yıkımlar, hepsinden önemlisi insanın kendisine yabancılaşmasının tarihin hiçbir döneminde olmadığı ölçüde derinleşmesi, insanın yıkıma uğraması” …

Belirttiğimiz bütün bu sorunlar çözüle bilmesi için cumhuriyetimizin birinci yüz yıl içinde “ bilinçli olarak cumhuriyet devrimlerinin yapılmaması ( kasıtlı ) ve Atatürk devrimlerinin KEMALİST ideolojiden ayrıştırılması nedeniyle 20,yüzlının ortaların dan itibaren T.C. Devleti yarı sömürge konumuna sürüklenmiş olduğu ortadadır Milli mücadele sonrasında tam bağımsız olarak kurulan cumhuriyetimizin 21, yüz yıl içinde 20. yüzyıl da yarım bırakılmış devrimlerin tamamlanması için yeni bir cumhuriyet programıyla çözülebilir.
Cumhuriyetçi Aydınlanma Partisi’nin Amacı:  

Türk milletinin içinde bulunduğu yıkıcı ve asimile edilmiş bilincin yeniden özgür yurttaşlar olarak içinde bulunduğu çağın gereği olan bilginin ve bilimin en yüksek seviyeye ulaşması için eğitimde çağdaş ve modern tekniklerle donatılmış araç ve gereçlerin sağlanması Tam bağımsız olarak kurulmuş olan T.C. Devletinde her bir birey onurlu yurttaşlar olarak yaşamasını sağlamak için kuruldu…

Cumhuriyetçi Aydınlanma Partisi'nin amacı, din ırk mezhep ayrımı yapmaksızın Türk Milletinin önderliğinde bütün milli sınıfların oluşturmuş olarak cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında ilk iktidarını gerçekleştirerek Kemalist Devrimi tamamlamak ve Cumhuriyet Devrimimizin "Cumhuriyetçilik, milliyetçilik:, halkçılık, devletçilik, laiklik ve devrimcilik:" ilkelerini tam olarak hayata geçirmek ve Mustafa Kemal Atatürk'ün deyişiyle "arasız devrimlerle" insanlığın sınıfsız, sömürüsüz büyük uyum dünyasını gerçekleştirmektir ”…

Türkiye gelişmekte olan bir dünya ülkesidir ve emperyalist/kapitalist dünya sistemi içinde ezilmekte ve sömürül-meşktedir. Bağrında Ortaçağ kalıntıları barındırmaktadır. İçinde bulunduğumuz aşamada üretici güçlerin özgürce gelişmesini engelleyen, halkın refah ve mutluluğunun karşısına dikilen güçler, emperyalizm, işbirlikçi burjuvazi ve feodal kalıntılardır.

Milli devrimci iktidar, "Tam Bağımsız Türkiye’yi gerçekleştirir, emperyalizme her türlü bağımlılık ilişkisine son
Verir. Ortaçağ kalıntısı bütün ilişki ve kurumlan köyden, şehirden ve toplumun her alanından temizler. Cumhuriyet Devrimi'mizin yanın kalan aydınlanmasını tamamlar. Bağımsız ve demokratik bir toplumun kurulması, emekçilerin refaha kavuşması böylece gerçekleştirilir.

Cumhuriyetçi Aydınlanma Partisi; Sultanlığın ve Halifeliğin kaldırılması, tekke ve zaviyelerin kapatılması; şeyhliğin, ağalığın, reisliğin yasal planda kaldırılması, Latin harflerinin kabulü; laiklik ve dilde demokratikleşme gibi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde verdiğimiz Milli Kurtuluş Savaşı'mızın ve Cumhuriyet Devrimi'mizin bağımsızlık, devrim ve aydınlanma yönündeki bütün kazanımlarının bugün artık yeniden hayata geçirilmesi gerektiği bilinciyle hareket eder.

Tam Bağımsız Milli devrimci iktidar, ekonomik ve toplumsal nedenlerini ortadan kaldırarak yurtdışına işçi göçünü önleyecek, tüm emek birikimimizi ülkemizin gelişimi için seferber edecektir.

Cumhuriyetçi Aydınlanma Partisi, işsizlik, geçinme kaygısı, siyasal sığınma ve değişik nedenlerle yurt dışına göçmüş yurttaşlarımızın, bulundukları ülkelerdeki ekonomik toplumsal ve kültürel talepleri için çaba gösterir.  Yurda dönmek isteyenlerin uyum sorunlarının çözümü için çalışır. Milli devrimci iktidar, yurtdışında yaşayan yurttaşlarımızın, maruz kaldığı ırkçı ve ayrımcı politikalara karşı mücadele eder. Onları, emperyalist gericiliğin kullandığı araçlar olan tarikat ve cemaatlerden kurtarmak amacıyla çalışır.

Cumhuriyetçi Aydınlanma Partisi, emperyalizmin kültürel baskılarına karşı çıkar, yurtdışındaki yurttaşlarımızın eşit hakları için mücadele eder. Kapitalizmin insani değerleri ezip geçen saldırısına karşı, emekçilerin ve genç kuşakların, kardeşlik kültürünü geliştirme çabasını destekler. Cumhuriyetçi Aydınlık Partisi, yurtdışındaki bütün milliyetlerden emekçilerle ortak mücadeleyi savunur.

Tam Bağımsız Milli devrimci bir iktidar; devrimci, toplumcu, demokratik, laik, bilimsel ve milli ekonominin ihtiyaçlarına cevap veren tek bir eğitim sistemi uygular.

Milli devrimci iktidar, yaratıcılığı söndüren, emir kulları yetiştiren, Ortaçağ’ım eğitim sistemiyle kadercilik aşılayan, emperyalist kapitalist piyasaya bireyci, çıkarcı ve rekabetçi eleman yetiştiren bugünkü eğitim sistemini temelden değiştirecek; halka hizmet ruhuyla dolu, devrimci, özgür düşünceli, yaratıcı, başı dik, haksızlığa direnen, cesur, barışçı, dayanışmacı, emeğe saygılı, kamu mülkiyetine özen gösteren, paylaşmacı, dünya emekçilerine kardeşlikle bağlı, yetenekli, bilgili, sorumlu nesiller yetiştirecektir.

Tam bağımsız Milli devrimci Atatürk ilke ve cumhuriyet devrimlerine sıkı sıkıya bağlı iktidar, eğitim kumlanım laik olması ilkesini titizlikle gözetir. Din ve mezhep propagandası yapılamaz. Zorunlu din dersleri kaldırılarak; dinler hakkındaki bilgi felsefe, tarih ve sosyoloji derslerinde verilir.

NEDEN MUSTAFA KEMAL ATATÜRKÜN İLKELERİ VE TAM BAĞIMSIZ OLARAK KURDUGU CUMHURİYETTE ALTIOK

Türkiye cumhuriyeti kurulurken, bir imparatorluk sonrası dönemde merkezi coğrafyanın çağdaş bir siyasal yapılanmaya sahip olması hedef olarak seçilmiştir. Bu doğrultuda yirminci yüzyılın başlarındaki dünya haritası esas alınarak, üç dünya arasında merkezi bir devlet modeli oluşturulmaya çalışılmıştır. Halkının büyük çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede çağdaş bir cumhuriyet kurulurken batının ileri ülkelerinde olduğu gibi devletin laik olması benimsenerek ve Hilafet ile saltanat kaldırılarak İslam dünyasının dışına çıkılmıştır.

İmparatorluğu yıkan batılı emperyalist devletler olduğu için, batı modeli bir liberal yapılanmadan uzak kalınarak ülkenin ve devletin korunmasına yönelen bir kamucu yaklaşım benimsenmiştir. Bakü kurultayı sonrasında bir halk cumhuriyeti, kurulurken Sovyet modeli bir sosyalizm uygulamasına izin verilmeyerek yeni kurulan merkezi devletin sosyalist sistemin dışında kalmasına dikkat edilmiştir.

Liberal batı dünyası ile sosyalist doğu bloku arasında yeni devlet kurulurken, güneydeki İslam dünyasının dışına çıkılarak yaratılan çağdaş bir cumhuriyet ancak laik devlet düzeni ile mümkün kılınabilmiştir. Böylece üç dünya ortasındaki merkezi bölgede kendine özgü bir bağımsız model yaratıldığı için, bu yapılanmanın öncüsü olan Atatürk'ün ortaya koyduğu ilkelere ALTI OK adı verilerek cumhuriyetin temeli oluşturulmuştur.

Batı merkezli bir dünyada merkezi alanda bir devlet kurulurken farklı bir model oluşturulmak zorunda kalındığı için bölgenin özelliklerine uyan bir sentezci yaklaşım ile hareket edilerek eklektik bir tercih yapılmış ve doğu ile batının arasında sıkışıp kalmamak üzere iki bölgenin siyasal yapılanmasından yararlanılarak,

Türk devletinin siyasal modeline uygun bir arayış sonucunda bir ilkeler demeti oluşturulmaya çalışılırken, batı bölgesinin ülkelerindeki devlet modelleri için esas oluşturan Fransız Devriminden yararlanılarak, bu devrimin getirdiği üç ana esas olarak cumhuriyetçilik, ulusalcılık ve laiklik, Altı Ok adı verilen cumhuriyetin ilkeleri içinde ilk yarıyı oluşturmuştur.

Altı Ok'un ikinci yansını oluşturan devletçilik, halkçılık ve devrimcilik ilkeleri ise, yirminci yüzyılın başlarında gerçekleştirilen Sovyet Devriminin yansıması olarak Türkiye Cumhuriyetinin kurucu kadrosu tarafından benimsenerek, cumhuriyetin ana ilkeleri içinde yer verilmiştir.  Doğu ile batının tam ortasında yer alan merkezi. Alanda yeni kurulan devletin böylece bir bölgesel sentez olmasına dikkat edilmiştir.

Doğu ya da batı bloklarının emperyalist müdahalelerine karşı genç cumhuriyetin kendini koruyabilmesi için bu tür bir sentezci yaklaşıma gidilmiştir. Altı Ok hem devleti kuran partinin ana simgesi olarak benimsenmiş daha soma da anayasada yer alarak yeni devletin siyasal modelini oluşturmuştur. Batı dünyasının dışında çağdaş bir devlet kurulurken böylesine çok yönlü bir arayışın gündeme getirilmesiyle, Türk devletinin hiç bir başka ülkeye benzemeyen yönü belirlenmeye çalışılmıştır.

Batının sömürgesi ya da Sovyet sisteminin kuklası olmamak veya İslam dünyasının orta çağ düzenine sürüklenmemek üzere farklı bir devlet modeline gidilmesiyle birlikte, Altı Ok adı verilen altı temel ilke Türkiye Cumhuriyetinin temel ilkeleri olarak anayasanın giriş bölümünde hukuk devleti koruması altına alınmıştır. Bütün mesele tam bağımsız ve ulusal egemenliğe dayanan çağdaş bir ulusal cumhuriyet düzeni meydana getirmek olduğu için Altı Ok'u esas alan bir yola gidilmiştir. Altı Ok, Türk devletinin temelini oluşturan altı temel sütun olarak da kabul edilebilir.

Bu ilkelerden birisinin eksik sayılması ya da çıkartılmak istenmesiyle, Türkiye Cumhuriyetinin bir başka yöne doğru çekilmesi riski gündeme gelecektir. Bu çerçevede, altı ilkeye dokunulmaması gerekmektedir. Bu ilkelere dokunarak kaldırmaya çalışmak, eksiltmek ya da yeni ilkelerle sayışım artırmaya çalışmak, bu modeli bozacağı gibi kurucu kadronun bu bölgenin özelliklerini göz önüne alarak ortaya koydukları özgün devlet modelinin ortadan kalkmasına da neden olacaktır.

Yirmi birinci yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti Altı Ok modeli ile yoluna devam ederken, hem dünyadaki değişimi izleyecek hem de kendisini Altı Ok modelini bozmadan yenileyerek ilelebet payidar olabilmenin arayışı içerisinde olacaktır . Bu doğrultuda Türkiye'yi ayakta tutabilecek gerçek anlamda çağdaş bir cumhuriyetçilik akımı Altı ok modelinin güncelleştirilmesiyle mümkün olabilecektir Atatürk'ün cumhuriyeti emanet ettiği Türk gençliği ve yeni Türk nesillerinin böylesine bilinçle hareket etmeleri sayesinde, Türkiye uygarlık ailesi içindeki gerçek yerine kavuşabilecektir.

   CUMHURİYETÇİ AYDINLANMA PARTİSİ
Genel Başkanı // Yüksek Makine Mühendisi 
           Ali Berham ŞAHBUDAK…



Haber Editörü

TÜLAY DİKMEN İLE CUMA KÖŞESİ

admin@tum1haber.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku