Köşe Yazarları

Köşe Yazarları Haberleri

MOR CEPKEN VE FEMİNİZM

MOR CEPKEN VE FEMİNİZM

Günümüzün en önemli konularından biri kadın haklarıdır. Kadın hakları adı altında yazılı maddelerle uygulamaya çalıştığımız, fakat hala bir yere getiremediğimiz kadını koruma kanunlarının çok da işe yaradığını söyleyemeyiz.

       Bu kadar çıkan yasa ve koruma karşısında hala önleyemediğimiz kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet tüm hızıyla devam ediyor.  Bunun başlıca sebepleri, kadının değersiz ve basite indirgenmesidir.  Türk töresinde yazılı olmayan  kadın hakları da yavaş yavaş silinmeye başladı. Oysa biz kadınlar kendi töremizde devletler yöneten HAN’ın yanında hükümler veren bir konumdan, eridikçe eridik. 


Feminist hareketlerin başka ülkelerde başlaması çok normaldir. On dokuzuncu yüz yılın sonuna kadar Hindistan da kocası ölen kadın namusunu kanıtlamak için kendini ateşe verip yakardı. Kadının kocası olmadan ne namusu ne de yaşam hakkı vardı. Kadın diğer toplumlarda yok  hükmündeydi.
İngiltere de ise kadınların kutsal kitaba dokunmaları bile yasaktı. Kadınların pis sayıldığı toplumlarda feminizm yani kadınların kendi varlıklarını kabul ettirmeleri için başlatılmış bir toplumsal kadın direnişidir. 


Çalışma koşulları ve alınan ücret eşitsizliği karşısında başlatılmış bir harekettir. Türkler dışında hiç bir ırkta görülmeyen kadın erkek eşitliği biz de mor cepken ile yazısız kanunlaştırılmıştır.

Doğmadan diktim mor cepkeni, 
Giy kuzum, anan seni çok sever bil kızım.

Mor cepkeni bilir misiniz?  Eminim pek çoğunuz hiç duymadınız. Mor cepken Türklerde yazılı olmayan kadını koruma kanunudur. Bir kız çocuğu dünyaya geldiğinde ilk iş ona MOR bir cepken (YELEK) dikmek olurdu.  Bu mor cepken her kız çocuğu  için çeyizinde olmazsa olmazıydı. Peki bu mor cepken neden bu kadar önemliydi? Mor cepken kadını eşi ve haksızlıklardan koruma kanunuydu. Neydi bu kanun ya da neleri kapsıyordu? Bu kanun yazılı değildi fakat herkes bunu kabul etmişti. Buna töre denirdi. Bir kadın eşinden ihanet, şiddet ya da her hangi bir konuda mağduriyet yaşarsa, çeyizinde getirdiği mor cepkeni giyer köyün meydanına otururdu. Mor cepkeni giyen kadın konuşmadan mağdur olduğunu anlatırdı. Bütün köylü o gün meydanda kadının yanında toplanır kadına sahip çıkardı. Köyde kimse işe gitmezdi. Mor cepken giymek çok az yaşanan bir durumdu. Kadın mor cepkeni de öyle kolay kolay giymezdi.

 Mor cepkeni giymek olayın ciddiyetini de gösteriyordu. Kadının artık başka bir seçeneği kalmadığının da bir kanıtıydı. Suçlu olan koca köyden kovulurdu. Eşin köye dönmesi ancak kadının kocasını affetmesiyle mümkün olurdu. Mor bir yelek (cepken) her şeyi anlatmaya yetiyordu. İşte bu yazılı olmayan bir kanundu. Mor çatı adı altında yapılan kadın sığınma evleri de aslında bunu anlatır. Neden mor çatı diye kendime sıkça sorduğum bir soruydu. Biraz araştırınca ‘’MOR ÇATI’’ aslında benim kendi öz törem kültürümdü. Anlamadığım tek şey kendi özüme bu kadar yabancı bırakılmış olmamdı. Kendi özümüzü kimliğimizi nasıl kaybettiğimizin çok acı bir gerçeğiydi. Kendimizi nasıl unuttuğumuzun  kanıtıydı. Feminizm safsatasına inanmış onca kadın var. Neden mor cepken yerine feminizm yoluna döndük? Bize dayatılan her şeyi neden hiç itiraz etmeden kabul ediyoruz? Çağa ayak uydurmak mı yoksa boyun eğmek mi?

 Günümüz feminist hareketleri erkek düşmanlığına dönüşmüş durumda. Hani eşitlik arıyorduk. Hani kimse kimseden üstün değildi. Ayrıca bizde hani kadın- erkek yoktu, yürek vardı. Hani biz insanı taşıdığı yürekte ayırt ediyorduk. 


Kadın erkek birbirini tamamlayan iki candır. Kimi kime üstün kılalım. Biri olmasa öteki de olmayacağını kabul etmek gerekir. Birbirimizle yarışmak yerine sadece varlığımızı saygıyla kabul etmek daha doğru olmaz mı?

Türk kadınları olarak bizim feminizme ihtiyacımız  yok. Bizim kadın hakları gibi bir şeye de ihtiyacımız yok. İhtiyacımız olan tek şey kendi töremize dönmek. 
Kadının hak mücadelesi vermediği, kadının kadın erkeğin de adam gibi adam olduğu yarınlara günaydın diye bilmek umuduyla…

 

Serpil TEKİN



Anahtar Kelimeler: CEPKEN FEMİNİZM
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku