Köşe Yazarları

Köşe Yazarları Haberleri

Milletvekili olmak güzel bir şey olmalıydı

Milletvekili olmak güzel bir şey olmalıydı

Milletvekili olmak güzel bir şey olmalıydı

Vatandaşım kendini bildi bileli milletvekilliğine heves eder, milletvekillerine her daim gıpta ile bakardı. Çünkü bir insanın milletvekili olunca birçok üstünlüklere de sahip olduğunu biliyordu. Onların adım attıkları yerde  “Sayın vekilim” diye yağlayıp itibar gösteriyorlar. Onun çantasını taşımak isteyen bir sürü kalıpsız insan çıkardı. Tabii bundan herkesin bir beklentisi vardı. Kiminin çocuğunu işe yerleştirilmesi, yâda bir yerlerde torpil gibi faydaları olabilirdi milletvekilinin. Bu nedenle herkes öz millete değil de vekiline hürmet gösterip itibar ediyor Vatandaşın milletvekillerinde en çok imrendiği şey, dolgun maaşlarıydı. Bu kadar parayı nasıl harcayabiliyorlar diye düşünürdü. Ona göre bu para ye ye bitmezdi. Üstelik bunun emekliliği de vardı. Bir kere milletvekili seçildi mi üç dönüm bostan yan gel Osman gel keyfim gel!   2023 yeni seçimler gelip çatmıştı. Vatandaş milletvekilliğine adaylığını koysa nasıl olurdu?  Kendisi mevcut milletvekillerinden daha mı cahil, daha mı beceriksizdi? Az çok konuşmasını yalan söylemesini, boş vaatte bulunmasını oda biliyordu. Diploması bunun için yeter ve artardı. Adaylık için gereken parayı ise sponsorlar zar zor da olsa bulabilirdi. Ailesi ve ondan nasiplenecek kişiler kendisine yardım edebilirdi. Seçim sürecinde harcanarak para ise vekil olunca misli ile geri alınacaktır.   Fakat çözümlenmesi gereken bazı sorunlar vardı. Bizim Vatandaş hangi partiden aday olmalıydı? Onun geçmişinde ne solculuk vardı nede sağcılık, Ama çevresine tam bir dava adamı süsü vermişti. Üniversite boykotlarına, hatta işgallerine az katılmamış, az yürüyüş yapmamış, Bilinmeyen davası için az mücadele etmemişti. Ama Vatandaş artık ülkü, ideal, devrim zamanı olmadığını çoktan öğrenmişti. Gerçi hâlâ dava adamı olduğunu söyleyen yandaşları vardı ama bunların sandıkta çok az oy alabileceklerini geçmişteki seçim sonuçları gösteriyordu. Milletvekili seçilemedikten sonra laf olsun yâda sonradan bir yere müdür olurum diye seçime girmenin ne âlemi vardı. Vatandaş Kendisini harcayamazdı   En iyisi Meclise girebilecek bir partiden aday olmaktı. Bu konuda umut veren birkaç parti vardı ama Vatandaşı riske sokacak bir partiden aday olması yakışmazdı. Gerçi daha düne kadar sağ veya muhafazakâr bir partide isim yapmış iken son anda bu partiden dışlanınca sol bir partiye geçip aday olanlar vardı ama bu tutum çok göze batıyordu. “En iyisi iktidar partisinden aday olmak” diye düşündü. Böylece hem görüşlerinden tam dönmüş sayılmayacak hem de tutumuna geçerli bir gerekçe bulunabilecekti. “Mecbur, menfaat için başka çare yok”   O kadar yaşanmışlığı bilgi ve birikimini artık mecliste değerlendirecekti. Çevresine böyle açıklıyordu adaylığını. Orada halkın sesi olacaktı. Kendisi bir vatan ve millet hizmeti görecekti. Bunu söylerken gerçekte alacağı maaşı ve çevresinde göreceği itibarı hiç düşünmüyordu. Bir an hayal kuruyor Gazi meclisinde kürsüye çıktığını hayal ediyor, bundan da heyecanlanıyordu. Sonra milletvekili olarak danışmanı ve sekreteri olacaktı. Yapacağı telefonları düşünüyordu.   “Alo! Ben Milletvekili Vatandaş!”   Telefonun diğer ucundaki kişi, bu sesi duyar duymaz önünü ilikleyecek ve:   “Buyurun sayın vekilim!” diye cevap verecekti.   Milletvekili olmak güzel bir şey olmalıydı.        

Haber Editörü

Dikmen Hakan

hakandikmen30@gmail.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku