Bulgaristan’da 18 Temmuz’da düzenlenen operasyonda Türkiye'ye açılan Kapıkule Sınır Kapısı’ndan geçmek isteyen diplomatik plakalı bir araçta 205 kilo 940 gram kokain ele geçirilmişti.
Bulgaristan Gümrük Dairesi'nin paylaştığı görüntülerde kokain dolu bazı paketlerin üzerine MHP’nin “üç hilal” logosunun yerleştirilmiş olması dikkat çekmişti.
MHP’nin yayın organı Türkgün'ün başyazarı Yıldıray Çiçek olayı “kumpas olduğu alenen belli olan bu üç hilal detayı” diye niteledi ve bu “detay”ı aktaran “sol medya”yı hedef aldı.
Aynı zamanda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin basın danışmanı olan Yıldıray Çiçek'in “her siyasi parti ve ideolojik yapı” içinde “kimlik ve sıfatını istismar edenlerin” bulunabileceğini vurgulaması dikkat çekti.
“Sol kusmukları üç hilali kirletemez” başlıklı yazıda, olayın haberleştirildiği gün MİT Başkanı İbrahim Kalın ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis’teki görüşmesinden karelerin sosyal medyada üç hilal amblemli kokain paketlerinin fotoğraflarıyla paylaşıldığı belirtildi, bunun bir “görsel kara propaganda”ya dönüştürüldüğü ileri sürüldü.
Yıldıray Çiçek “sol medyanın ve trollerin” Bulgaristan’daki bu olayı çarpıtarak “MHP’yi ve Ülkücü camiayı” karalamaya çalıştığını iddia etti.
“Kendilerini çok akıllı, herkesi kör, alemi sersem sanıyorlar” diye yazan Çiçek, “Peki, dünya genelinde uyuşturucu üretiminin ve ticaretinin en büyük aktörlerinden biri kim? Bugün ‘Terörsüz Türkiye’ hedefiyle bitirilmek istenen PKK değil mi? Sol medya, bugüne dek PKK’nın uyuşturucu ticaretindeki rolünü lanetleyen tek bir satır yazdı mı? Bu ikiyüzlü tavır, onların kara propaganda çarkını bir kez daha gözler önüne seriyor” ifadelerini kullandı.
Bulgaristan’daki kokain olayını “kumpas” diye nitelemekle yetinen Çiçek, her siyasi partide buna benzer örneklerin yaşanabileceğini savundu.
Çiçek “Her siyasi parti ve ideolojik yapının içinde ahlaksızlar, iş takipçileri, rüşvetçiler ya da kimlik ve sıfatını istismar edenler bulunabilir. Ancak bu, bir partinin programı ya da tüzüğüyle eş tutulamaz; yapanın kişisel ahlaksızlığı ve suçudur” diye yazdı.
Bu sözünü desteklemek için Yıldıray Çiçek muhalefet partilerinden bazı isimlerin çocuklarının uyuşturucuyla yakalanmasının da içinde olduğu birkaç örnek sıraladı.
“Örneğin” diyen Çiçek şu ifadeleri kullandı:
“Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde (ABB) çalışan ve Mansur Yavaş ile fotoğrafı bulunan bir şef, resmi araçla Ankara’dan İstanbul’a uyuşturucu taşırken yakalanmadı mı?
CHP Osmaniye İl Başkanı Mehmet Aşık’ın çocukları, CHP’ye ait bir araçta sentetik uyuşturucuyla yakalanmadı mı?
O dönemde Meral Akşener ile pozu bulunan İYİ Partili Şenol K., Kütahya’da uyuşturucuyla kaçarken polise yakalanmadı mı?
HDP Milletvekili Hüda Kaya’nın oğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışırken Sabiha Gökçen Havalimanı’nda uyuşturucuyla yakalanmadı mı?”
Daha nice örnekler sıralayabileceklerini kaydeden Çiçek “Elbette AK Parti’den, MHP’den ve diğer partilerden de bu tür sıfat istismarına dair örnekler bulunabilir” diye de ekledi.
Bulgaristan’daki olay üzerinden, MHP ve Ülkücü Hareket’i “genelleyerek karalamanın düpedüz şerefsizlik” olduğunu iddia eden Çiçek “sol medyanın bu olay üzerinden genelleme yapması, kara propaganda saplantılı, takıntılı ve hastalıklı ideolojilerinin bir kusmuğudur. Yıllardır kusuyorlar ama üç hilali asla kirletemiyorlar…” ifadelerini kullandı.