Mardin Hububatçılar Derneği Başkanı Öter: Çiftçinin kuru alanı işleyecek cesareti kalmadı

Mardin Hububatçılar Derneği Başkanı Öter: Çiftçinin kuru alanı işleyecek cesareti kalmadı

Mardin Zahireciler ve Hububatçılar Derneği Başkanı Mehmet Şerif Öter, mısır hasadı sezonunda olduklarını belirterek, mısır ithalatında tarife kontenjanlarının 1 milyon tona yükseltilmesinin yabancı çiftçilerin ekonomisine katkı sağlayacağını ifade etti.

Mardin Ovası’nda bu yıl mısırın yüzde 90 oranında ekildiğini belirten Öter, mısır ürünündeki ithalat serbestliğine dikkat çekti. Öter, kuraklık, GAP sulama kanalları ve çiftçilerin elektrik borçlarıyla ilgili olarak İLKHA’ya önemli değerlendirmelerde bulundu.

Öter, "Bilindiği üzere bölgemizde son 35 yıldır çiftçiler kendi imkânlarıyla açtıkları artezyen kuyularından faydalanıyor. Bu sayede ovamızda artık yılda iki ürün hasat ediliyor. Bunların ilki hububat ve bakliyat olup; buğday, arpa, mercimek ve mısır ekiliyor. Mısır üretimi son 30 yılda bölgemiz ekonomisine yüksek katma değer sağlamış, çiftçilerimiz de son iki yıl dışında mısırdan güzel verim elde etmişti. Elektrik tarifelerinin yüksek olması ve kuyuların derinleşmesine rağmen, bu yıl da çiftçilerimiz risk alarak mısır ekimini gerçekleştirdi. Şu anda hasat sezonundayız ve mısır hasadı Ocak ayına kadar devam edebilir. Mısır hasadının ardından hububat ve bakliyat ekimi yapılacak." dedi.

"Bu kararın yeniden gözden geçirilmesini talep ediyoruz!"

Öter, ithalat kararının zamanlamasına tepki göstererek, "Cumhurbaşkanı kararıyla 7 Kasım’da Resmî Gazete’de yayımlanan düzenlemeyle, sıfır gümrükle 1 milyon ton mısır ve 1 milyon ton arpa ithalatına izin verildi. Maalesef bu durum, yabancı çiftçilerin ekonomisine kendi dövizimizle katkı sağlamak anlamına geliyor. Oysa ovamızda 3 milyon ton mısır üretimi mevcut. Bu kararın yeniden gözden geçirilmesini talep ediyoruz. Arpada belki bir sorun olabilir ama şu an mısırda herhangi bir sıkıntı yok. Hasat ve verim oldukça iyi durumda. Ancak bu kararın zamanlaması çiftçimizin aleyhine oldu. Karar sonrası mısır fiyatında kilo başına bin lira düşüş yaşandı. Oysa bu bin lira çiftçi için can suyudur." ifadelerini kullandı.

Kuraklığa da dikkat çeken Öter, "Geçen yıl kuru alanlarda ciddi kayıplar yaşandı. Biçerdöverlerin yüzde 90’ı tarlaya girmedi. İnşallah bu sene aynı durumla karşılaşmayız. Ancak çiftçi, kuru alanı işleyecek cesareti kalmadı." dedi.

"51 yıldır süren GAP sulama kanalının artık faaliyete geçmesini istiyoruz"

Öter, bölgedeki sulama sıkıntısına değinerek, "Kızıltepe’nin yüzde 80’i, Mardin genelinde ise 3 milyon dönüm arazinin yaklaşık yüzde 60’ı suludur. Artezyen kuyularındaki su seviyesi her geçen gün düşüyor. Elektrik fiyatları sürekli zamlanıyor ve çiftçinin yüksek faturaları ödeme imkânı kalmadı. Bu nedenle GAP suyunun bir an önce bölgeye ulaştırılması gerekiyor. Burada üretilen ürünler ülkenin dört bir yanına dağılıyor. Bu ürünler milli servettir; üretimde yaşanan kayıplar milli servetin de kaybıdır. 51 yıldır süren GAP sulama kanalının artık faaliyete geçmesini istiyoruz. GAP suyu çiftçiye ulaşana kadar elektrik desteğinin artırılmasını hükümetten talep ediyoruz." dedi.

Yağış eksikliğine de değinen Öter, "Geçmiş yıllarda Ekim ayında başlayan yağmurlar, bu yıl Kasım ortasına gelmemize rağmen henüz başlamadı. İnşallah bu yıl rahmet yağar." diye konuştu.

Tarımın bölge için hayati önem taşıdığını vurgulayan Öter, "Tarım sektörü geniş bir yelpazede birçok kişiye istihdam sağlıyor. Tarım, Mardin’in ve ülkemizin can damarıdır. Mardin ekonomisinin yüzde 95’i tarıma dayalıdır; geri kalan yüzde 5’lik kısmı ise turizm ve diğer sektörler oluşturur. Yetkililere çağrımız şudur: Çiftçilerin girdi maliyetleri altında ezilmemesi için gerekli destekler sağlanmalıdır. Çünkü çiftçi bu ülkeyi beslediği gibi en önemli istihdamı da sağlamaktadır." dedi.

"Bu şekilde devam edersek yarın dışarıdan buğday aramak zorunda kalacağız"

Son olarak, mısır ekim oranlarına değinen Öter, "Geçen yıl mısırın sadece yüzde 25’i ekilebilmiş, yüzde 75’i ekilmemişti. Bu yıl ise çiftçilerimiz risk alarak yüzde 90 oranında ekim yaptı. Ancak şu anda elektrik faturalarını ödeyemiyorlar. Elektrik desteği mutlaka sağlanmalı. Aksi takdirde devam eden kuraklık ciddi boyutlara ulaşacaktır. Artezyen suları her geçen gün daha da çekiliyor. Yüce Allah’tan temennimiz, bol rahmetin yağması ve yöneticilerimizin tedbirli davranmalarıdır. Dicle ve Fırat’ın suları Şattülarap’a akıyor, biz ise burada kuraklık çekiyoruz. GAP projesi başka bir ilde olsaydı şimdiye kadar tamamlanmıştı. Ülkede onlarca baraj inşa edildi ve hiçbirinin yapımı 6 yılı bulmadı. Mardin’deki proje ise 51 yıldır bitirilemedi. Bu şekilde devam edersek yarın dışarıdan buğday aramak zorunda kalacağız. Dolayısıyla acilen gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor." ifadelerini kullandı. (İLKHA)



Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku