Bugün, 8 Kasım 2025 Cumartesi
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis’te medya temsilcileriyle yaptığı toplantıda, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı’ya gidebileceği yönündeki iddialara yanıt verdi. Kurtulmuş, “İmralı’ya heyet gönderilmesi Türkiye’nin mevcut yasal düzenlemeleri içinde mümkündür. Daha önce de milletvekilleri orada görüşmeler yapmıştır. Bu, olağanüstü bir durum değil, yasal sistemin doğal bir parçasıdır” dedi.
Kurtulmuş, sürecin yalnızca bir “barış arayışı” değil, aynı zamanda terör örgütünün tasfiye süreci olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bu mesele Türklerle Kürtler arasında bir barış süreci değil; bir terör örgütünün tasfiye sürecidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bütün vatandaşlarının eşitliğini esas alır.”
Kurtulmuş, Diyarbakır’daki konuşmasında kullandığı Kürtçe ifadeler üzerinden yapılan tartışmalara da değinerek, “Meclis sitesinde İngilizce, Fransızca yayınlardan rahatsız olmayanların Kürtçe ifadeden rahatsızlık duyması yanlış bir zihniyettir” dedi.
TBMM Başkanı, Kürt kimliğinin devlet nezdinde hiçbir sorun teşkil etmediğini vurguladı:
“İnsanların kendi kültürlerini, dillerini yaşatmaları en doğal haklarıdır. Anadili, ana sütü kadar helaldir; ama anadil üzerinden ayrılıkçılık yapmak haramdır.”
Geçmişteki çözüm süreci ile bugünkü süreci karşılaştıran Kurtulmuş, önceki dönemde devlet kurumlarının FETÖ’nün etkisi altında olduğunu, Oslo görüşmeleri ve Fransa’daki infazların bu etkinin sonucu olduğunu söyledi.
“Artık hiçbir kurum, siyasi iradenin dışında hareket etmiyor. Bu kez süreç tamamen siyasi iradenin kontrolündedir.”
Kurtulmuş ayrıca, silah bırakma ve tasfiye süreci konusunda Milli Güvenlik Kurulu, MİT ve İçişleri Bakanlığı’nın teknik çalışmaları yürüttüğünü belirterek, komisyonun görevinin “süreci izlemek ve Meclis’e rapor sunmak” olduğunu ifade etti.
Sürecin sonunda Türkiye’yi “barış, birlik ve kalıcı güven ortamı”nın beklediğini belirten Kurtulmuş, “Artık hem içeride hem dışarıda şartlar farklı. Bölge ülkeleri Türkiye olmadan çözüm bulunamayacağını biliyor. Bu bir Türkiye modelidir” dedi.
