Köşe Yazarları

Köşe Yazarları Haberleri

KURDUN ÖNÜNE OT, KOYUNUN ÖNÜNE ET…

KURDUN ÖNÜNE OT, KOYUNUN ÖNÜNE ET…

Böyle bir eğitim sisteminden kurtulmak için… Dersini ezberleyip diplomayı alan... ama iş yapamayan insan yetiştiren sistem ile nereye kadar?

Böyle bir eğitim sisteminden kurtulmak için…
Dersini ezberleyip diplomayı alan... ama iş yapamayan insan yetiştiren sistem ile nereye kadar?

Sanayiciler, ticaret erbabı, onların temsilcileri olan MÜSİAD; TÜSİAD, Ticaret ve Sanayi Odaları bu işin takipçisi olmaları gerekir. Mesleki Teknik Eğitim iyi yönetilmiyorsa, hali seslendirmek, başta ticaret ve sanayi odaları olmak üzere bütün sivil toplum kuruluşlarının asli görevidir. 
Ticaret Sanayi odaları okullar yaptırıp Milli Eğitim bakanlığına teslim ediyorlar. Saygı duyulur. Duvarlar eğitime kalite kazandırmıyor. Odalarımızdan eğitimin niteliği ile ilgilenmelerini bekleriz.

Bakanların, genel müdürlerin daire başkanlarının sorumluluğu üretimi en kaliteli hale getirecek insanı yetiştirmektir. Yetiştirmiyorsa görevini yapmıyor demektir. 
Görevini yapmayandan kurtulmak için çabalamayanlar yerinde saymaya razıdırlar. Durumu ülkenin sahibi millet, milletin görevlendirdiği Cumhurbaşkanına iletmemek gündelik siyasettir. Gündelik siyaset siyasetsizliğin ta kendisidir. 
Bürokratik kibirle mücadele etmek düşünen her insanın asli görevidir.
50 yıl önce Mümtaz Turhan Avrupalıların "bize iş bilmeyen çocuk gözüyle baktıklarını" yazdı. Bugün iş bilmemezlikten ne kadar kurtulduğumuzu sorgulamak durumundayız. Bu halin sorumluluğu ülkeyi yönetenlerindir. Yönetmek iddiasıyla makamları işgal edenlerindir.
Üretime, beceriye, başarıya değil de diplomaya göre ücret politikası iflas etmiştir. Mavi yakalılara daha çok ücret ödemek zorunda kalınması diplomaya göre ücret politikasının iflası demektir. Piyasaların bu politikayı reddetmesi anlamına gelir.

Gıbta ettiğimiz Japonya’da, Güney Kore’de insanlar üretimde, fabrikalarda çalışmak için can atarken bizde masa başında oturma merakı var. Bunun bir adı tembellik, yahut atalettir.  Milleti ataletten kurtarmak  aydınların, yöneticilerin sorumluluğudur. ( GÜRİŞ Holdingin kurucusu, Asis Çelik'in sahibi İdris Yamantürk Türk Milletine Borcumuz Var adlı hatıratında anlatıyor: “Akademisyen olmak istiyordum. Baktım hocamız 30 yıldır aynı masada. Bu bana göre iş değil dedim.” ) Yetiştirme yurdunda kalan çocuğa yaz tatilinde matbaacılığı öğrenmesi için çalıştım. Istemedi. 18 yaşını doldurunca bizim masabaşı işimiz hazır” dedi. 
Çeşit çeşit fakültelerimiz, yüksek okullarımız var, şuurlandırma fakültemiz yok. Almanlar, başarılı öğrencileri “Almanya için üretecekler” diye takdim ediyorlar. Bizde okulu bitirince ne yapacaksın sorusuna verilen cevaplarda böyle bir iddia görmek isteriz. 
28 Şubat darbesi ile imam-hatip okullarının önü kesiliyormuş gibi gösterilse de asıl hedefin ekonominin önünü kesmek olduğu anlaşılmaktadır. Sonuç bu olmuştur.
Tematik liseler süratle yaygınlaştırılmalıdır. İstanbul’da Plastik, matbaacılık, ayakkabıcılık,  İnegölde Mobilya ve iç mekan tasarımı,  Baykar uzay ve havacılık, Aselsan Mesleki Teknik A.L. Cezeri Yeşil Teknoloji Meslek Lisesi gibi sayılı tematik meslek liselerimiz var.  Türkiye gibi büyük bir ülkeye yetmez.
Eskiden Devlet Demiryolları Çırak okulu, DDY Meslek Okulu, Eskişehirde Havacılık Çırak okulu, MKE’de benzer okullar vardı. Tapu Kadarstro, Yapı Meslek gibi liseler vardı. Öğretmen okullarımız vardı. Bütün liselerin adı Anadolu yapılmakla ne kazanıldı? Yetkililer açıklamalıdır.
*Ramazan Bakkal



Haber Editörü

TÜLAY DİKMEN İLE CUMA KÖŞESİ

admin@tum1haber.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku