KUMLUCA’DA ÜRETİCİYE “YABAN” DARBESİ
HEM DOĞA HEM EKONOMİ VURUYOR!
Antalya’nın tarımda lokomotif ilçelerinden Kumluca, son yılların en ağır üretim krizlerinden biriyle karşı karşıya. Kontrolsüz yaban hayatı popülasyonu ile derinleşen ekonomik darboğaz, çiftçiyi üretimden çekilme noktasına getirdi. Artan maliyetler, düşen hal fiyatları ve yaban hayvanlarının neden olduğu büyük zararlar, bölgede tarım ve hayvancılığı adeta çıkmaza sürüklüyor.
Üretici, bir yandan artan girdilerle boğuşurken, diğer yandan bahçesini, serasını ve hayvanını korumaya çalışıyor. Gelinen noktada Kumluca’da tarım alarm veriyor.
MALİYET %40 ARTTI, ÜRÜN DEĞER KAYBETTİ
Kumluca Hali’ndeki fiyat tablosu, krizin boyutunu gözler önüne seriyor. Gübre, ilaç, tohum, enerji ve işçilik maliyetleri son bir yılda en az %40 oranında artış gösterirken, sera ürünleri geçen yılın yarı fiyatına alıcı bulabiliyor.
Üretici, artan maliyetlere rağmen ürününü değerinde satamazken, yaban hayvanlarının verdiği zararla birlikte “havlu atma” noktasına geldiğini ifade ediyor.
KURT VE TİLKİ: HAYVANCILIK CAN ÇEKİŞİYOR
Kırsal mahallelerde küçükbaş hayvancılık yapan üreticiler, özellikle koruma altındaki kurtlar nedeniyle meraları terk etme aşamasına geldi. Köy merkezlerine kadar inen tilkiler ise kümes hayvancılığını neredeyse bitirdi.
Vatandaşlar, “Zaten zarar ediyoruz. Bir de bir gecede tüm emeğimizin kurtlara, tilkilere yem olmasına dayanacak gücümüz kalmadı”
sözleriyle yaşadıkları çaresizliği dile getiriyor.
DOMUZ İSTİLASI: SERALAR VE BAHÇELER TALAN EDİLİYOR
Krizin en somut ve yaygın boyutu ise domuz sürüleri ile yaşanıyor. Sahil kesiminden yaylalara kadar birçok bölgede domuzlar, tarım alanlarında ciddi hasara yol açıyor.
Seralar ve Narenciye Bahçeleri: Domuzlar yalnızca ürünü tüketmekle kalmıyor; sulama sistemlerini parçalıyor, sera naylonlarını yırtarak üreticiye büyük maddi zarar veriyor.
Yayla Meyveciliği: Kiraz, ayva ve ceviz bahçelerinde dallar kırılıyor, ağaç kökleri domuzların eşelemesi sonucu zarar görüyor.
Üreticiler, ürünlerini korumaya çalışırken yasal engellerle karşılaştıklarını belirterek, domuz avının yasak olup olmadığı konusunda yetkililerden net bir açıklama bekliyor.
ÜRETİCİ İSYANDA: “BİZ KİMİN İÇİN ÜRETİYORUZ?”
Bölge çiftçileri durumu şu sözlerle özetliyor:
“Ürünü yetiştirmek için %40 daha fazla harcıyoruz, geçen yılın yarı fiyatına satıyoruz. Kalan üç kuruşluk ürünü de domuz yiyor. Müdahale edince ceza yiyoruz. Biz kimin için üretiyoruz?”
ACİL EYLEM PLANI ÇAĞRISI
Kumluca Ziraat Odası ve bölge temsilcileri, sorunun artık bireysel önlemlerle çözülemeyeceğini belirterek, devletin acilen devreye girmesini istiyor. Talepler şöyle sıralanıyor:
Popülasyon Kontrolü: Ekolojik dengenin insan ve üretici aleyhine bozulduğu bölgelerde, bilimsel yöntemlerle popülasyon dengeleme çalışmaları yapılmalı.
Tazminat ve Sigorta: Yaban hayvanı zararları, bürokratik engellere takılmadan TARSİM ve devlet destekleri kapsamına alınmalı.
Hibe Desteği: Elektrikli çit ve modern koruma sistemleri için üreticiye %100’e yakın hibe sağlanmalı.
Fiyat İstikrarı: Hal fiyatlarında maliyetin altında satışın önüne geçmek için taban fiyat veya destekleme primi uygulamaları devreye sokulmalı.
GIDA GÜVENLİĞİ ALARM VERİYOR
Türkiye’nin en önemli sebze ve meyve üretim merkezlerinden biri olan Kumluca’da üretimin durma noktasına gelmesi, yalnızca bölgeyi değil, tüm Türkiye’yi etkileyecek bir risk olarak görülüyor.
Uzmanlar, üreticinin sahadan çekilmesinin; pazarda arz daralması, raf fiyatlarında kontrolsüz artış ve gıda güvenliğinde ciddi sorunlar doğuracağı uyarısında bulunuyor.
Kumluca’da yaşanan bu tablo, tarımda acil ve kalıcı çözümler üretilmediği takdirde, krizin büyüyerek devam edeceğini gösteriyor.
Mehmet ALPTEKİN / KUMLUCA