Eğitim dünyasında, öğretmenlerin farklı tarz ve görüntülere sahip olması, kültürel kimlik ve bağlılık konularında çelişkili sinyaller gönderiyor. Bu durumu etkileyici bir biçimde ele alarak bir serzenişte bulunalım. İkilemli Görüntüler: Derslerde artık öğretmenlerimiz arasında çeşit çeşit tarzlar göze çarpıyor. Bir yanda sakallı, şalvarlı, dövmeli öğretmenler varken diğer yanda hızmalı, küpeli ve farklı etnik motiflerle süslenmiş öğretmenler görüyoruz. Garip kıyafetler giymiş öğretmenlerin görüntüsü, bir an için sınıf ortamında bulunan öğrencilerin yüz ifadelerine bakın. Şaşkınlık ve kafa karışıklığı içinde kaybolmuşlar gibi duruyorlar. Köklerimiz ve Kimliğimiz: Eğitimdeki temel amaçlardan biri, gençliğe kendi köklerine bağlılık ve kültürel kimliklerini koruma becerisi kazandırmaktır. Ancak, öğretmenlerin göz alıcı tarzları arasında, gençlerimizin bu köklere olan bağlılığı zayıflamaya başlıyor. Dövme ve hızma modası yerine, kültürel değerlerimizin öğretmenler tarafından daha vurgulanması gerekmez mi? Kültürel Kimlik Karmaşası: Dersler artık bir kültür karmaşasına dönüşmüş gibi görünüyor. Öğretmenlerimiz bir anda Türk kültüründen Arap kültürüne, Asya tarzından Batı modasına kadar uzanan bir yelpazede kendilerini ifade ediyorlar. Peki gençlerimiz bu karmaşık ortamda kendi kimliklerini nasıl bulacaklar? Hangi değerlere bağlı kalmaları gerektiği konusunda bir pusula bulamıyorlar. Öğretmenlerin farklı tarz ve görüntülere sahip olması, kültürel kimlik ve bağlılık konularında bir ikilem yaratıyor. Gençlerimizin kendi köklerine bağlılık duygusunu güçlendirmek ve kültürel kimliklerini korumak için daha tutarlı bir yaklaşım gerekmektedir. Eğitim sistemimizin, öğretmenlerin görsel tercihlerini daha dikkatli bir şekilde ele alması ve kültürel değerlerimizi daha öne çıkarması önemlidir. Gençlerimizin, kendilerini kaybetmeden kendi köklerine ve kültürel kimliklerine bağlılıklarını sürdürebilmeleri için bu konuda daha hassas bir denge sağlanmalıdır Necat Kacan