Son dönemde artan kalp krizleri ile ilgili konuşan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ömer Türker, Yüksek tansiyon, nöbetler, stres bozukluğu sigara, alkol, yanlış beslenme, hareketsiz yaşam gibi risk faktörlerinin kalp ve damar hastalıklarını damarlarını ancak alınacak önlemlerle kalp hastalıklarının yüzde 80'inin önlenebileceğini söyledi. .
Dünyada yılda 18 milyon ölüm nedeni olan kalp ve damar hastalıkları, en çok ölüm meydana gelen hastalık olarak ilk sırada yer alıyor. Uzmanlar, kendi aralarındaki süreçle birlikte kalp krizlerinde bir dizi yaşansa da aslında bu yılların başından geçenlere dikkat çekiyor.
Kalp ve damar hastalıklarının sebepleri ve önlenebilmesi için ele alınmasıle ilgili İLKHA muhalifine konuşan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ömer Türker, 'Kalp ve damar hastalıkları maalesef ki hala günümüzde ve tüm dünyada birincil ölüm nedeni olarak görülüyor. ölmüş insan sayısı 3 milyon iken kalp ve damardan vefat edenlerin sayısı 18 milyon.Kalp ve damar hastalıkları hakkında yeterli enerji oluşankça bu sayı azalacaktır.' dedi.
Kalp hastalıklarını izleyenler var mı?
Kalp büyümesinin çocukluk döneminde başlayabildiğini, yıllar içinde çeşitli risk faktörlerinin sürdürücüleri de büyümesini ilerlediğini sürdüren Türker, 'Yüksek stres, stres, stres bozukluğu sigara, alkol, yanlış beslenme, hareketsiz yaşam gibi risk faktörlerinin çoğuyla beraber maalesef hastalık tetikleniyor. Oluşarak oluşan, hasara belirtileri ve kalkanların yayılması sonucu plak dediğimiz hafif dalgalanmalarla birlikte sonraki yıllarda ciddi düzeyde dalgalanma ile seyreden bir hastalıktan meydana geliyoruz.Kalp ve damar hastalıkları önlenebilir hastalıklardır. Değiştirilebilir risk oluşturduğumuz dediğimiz alkol, sigara, hareketsiz yaşam, şeker, kilo,Doğum yüksekliklerinin tedavisiyle bu iş tamamen önlenebilme olasılığı var.' diye konuştu.
Hastalar en çok hangi şikayetlerle doktora başvuruyor?
Hastaların başvurduk şikayetlerle ilgili de konuşan Türker, 'En çok rastladığımız kalp krizi şekli yılların oluşturduğu damar plağının çatlaması sonucu ani bir göğüs ağrısıyla yürüyen hastalardır. Çabuk yorulma, çarpıntı, terleme, tipik de gördüğümüz bu belirtilern dışında karın ağrıları ve halsizlik gibi şikayetlerle de başvurabiliyorlar.Özellikle kadın ve diyabet hastalarında alıştığımız şikayetlerden farklı olarak terleme ve halsizlik şikayetlerinden ulaşabiliyorlar. hatta olsa değerleri değerlerine baktırması, 35 derece sonra da 2 yılda bir,45-50 derece sonra da her yıl düzenli olarak kontrole gitmelerini öneriyoruz.' şeklinde konuştu.
Sigara ve alkolün yanında stres, gıdaların kimyasal bulaşması, sıcaklığın artması nedeniyle kalp ve damar hastalıklarının artmaya devam ettiğini hatırlatan Türker, gelenlerden kilo sorunu olmadan bile içerir ve kanine şeker rastlanır, bunun da içerdiği yanlış beslenme, paketli yiyecekler ve şekerin tüketilmesinin çok amaçlı, hazır gıdalarda çokça bulunan trans yağların ve katkı ürünlerinin tüketilmesi nedeniyle oluştuğunu söyledi.
'Sağlıklı beslenme ve egzersiz önemli'
Kalp hastalıklarının önlenebilmesi için tavsiyelerde bulunan Türker, son olarak şu ifadeleri kullandı:
'Öncelikli olarak her zaman evde pişen yemekler tüketmeliyiz. Basit karbonhidrat içeren tüm paketli ürünler, özellikle hayvansal gıdalar da dahil olmak üzere trans yağlar, tatlılar, tuzlular, hamburger, cips ve kan şekerini ani olarak yükseltmek mümkün mertebeden ayrılmamız gerekiyor. Sebze ve meyve tüketimine özen göstermeli.Kırmızı et hafta bir kez sınırlı bir şekilde tüketilmelidir.Kalp hastalarına özellikle balıketi ve beyaz et tüketmelerini sağlamaları.Beslenme içindeki çok önemli bir miktarı ama yeterli düzeyde spor egzersizleri de yapılmalı.Mümkünse günlük 45 dakika yürüyüş ve hafif koşu yapılması ve stres yönetimi önemli.'