KAPAT SESİNİ, GERÇEĞİ RAHATSIZ ETME

KAPAT SESİNİ, GERÇEĞİ RAHATSIZ ETME

Gerçeğin sesi kısık, yalanın megafonu son ses açık. Konforu bozmamak için susanlar çoğaldıkça, hakikat köşeye sıkışıp iyice yalnız kalıyor.

Gerçek Konuşunca Bazıları Kulaklarını Tıkar

Bir ülkede en tehlikeli şey yalan değil;
yalanın rahatsız ettiği anda gerçek yerine konuşanı susturma arzusudur.

Hakikat öyle bir noktaya geldi ki, sokakta bağırıp çağıranlara değil, “Bir dakika ya, burada yanlış bir şey var” diyenlere tahammül kalmadı. Çünkü gerçek, insanların inşa ettiği o pamuk şekerinden dünyayı bozuyor. Yalanla kurdukları konforlu köşeyi dağıtıyor. O yüzden ilk refleks belli:
“Kapat sesini… Gerçeği rahatsız etme.”

Bugün toplumsal refleks bu kadar net:
Haklıysan susacaksın, güçlüysen konuşacaksın.
Bilgin varsa bekleyeceksin, goygoyun varsa megafon verecekler.

 

Algı Yönetilirken Gerçek Gözaltına Alınıyor

“Algı yönetimi” denen mucizevi buluş sayesinde artık gerçekler piyasadan tamamen çekilmiş durumda. Enflasyon gibi… Bir zamanlar vardı, şimdi dolaşımda yok.

Televizyon açıyorsun:
Gerçek yok, ama “gerçekmiş gibi duran şeyler” 4K çözünürlükte.

Sosyal medyaya giriyorsun:
Gerçek yok, ama “like’ı yüksek olan doğrular” en tepeye sabitlenmiş.

Sokağa çıkıyorsun:
Gerçek yok, ama “herkesin işine geleni doğru sanması” her yerde.

Yani ortada bir hakikat var, fakat sürekli bir yere götürülüp geri getirilmiyor. Çünkü artık hakikate ihtiyaç duyanların sayısı hızla azalıyor.

Millet gerçeği değil, kendi ruhunu okşayan bir masalı duymak istiyor.


Konforun Olduğu Yerde Hakikat Barınamaz

Gerçek dediğin şey biraz gürültülüdür, rahatsız eder, mideye oturur.
Yalan ise pamuk gibidir, konforludur, yutar geçersin.

Bugün insanlar büyük acılar yaşarken bile “sakin olalım”, “abartmayalım”, “büyütmeyelim” diyenler var. Neden?
Çünkü bir sorun konuşulursa, çözmek gerekebilir.
Bir haksızlık duyulursa, tepki vermek gerekebilir.
Bir saçmalık görünürse, düzeltmek gerekebilir.

En kolayı ne?
“Kapat sesini, gerçeği rahatsız etme.”

Toplum, “düzeltmek” yerine “duymamayı” seçtiği için bu halde.

 

Gerçeği Konuşanlar Tehlikeli Bulunuyor

Gerçekten komik ama bir o kadar trajik bir dönemden geçiyoruz:
Bugün en çok korkulan insanlar, suçlular değil…
Gerçeği söyleyenler.

Kötülüğü yapan alkışlanırken,
kötülüğü söyleyen taşlanıyor.

Hırsıza ses çıkarmıyorsun, hırsızlığı eleştirene “abartıyorsun” diyorsun.
Yalancıya laf etmiyorsun, yalana tahammül edemeyene “boş yapma” diyorsun.

Kısacası:
Haklıyı, haksızın huzurunu kaçırdığı için suçlu ilan ediyoruz.

Burası sorunlu değil de neresi sorunlu?

Gerçek Susar, Bedelini Herkes Öder

Bugün susarsın, yarın faturası çocuklarına çıkar.
Bugün görmezden gelirsin, yarın kapına dayanır.
Bugün “boşver” dersin, yarın sesin yetmez.

Gerçek hiçbir zaman kaybolmaz; sadece zaman kazanır.
Kazanılan zamanı da biz kaybederiz.

Bugün “kapat sesini” diyenler yarın o kapattıkları ses yüzünden yolunu kaybedecek.
Çünkü hakikat sustuğunda, yalan yöneticiliğe terfi eder.

Gerçek Rahatsız Eder, Rahatsız Etmeyen Şey Genelde Yalandır

Gerçek bazen tokat gibidir;
ama o tokadı yemezsen uyanamazsın.

Bugün toplumun ihtiyacı rahatlatacak cümleler değil;
uyandıracak gerçeklerdir.

O yüzden…
Kim rahatsız olursa olsun,
gerçek rahatsız etmeye devam etmeli.
 



Haber Editörü

Hakan DİKMEN

hakandikmen30@gmail.com
Anahtar Kelimeler: KAPAT SESİNİ GERÇEĞİ RAHATSIZ
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku