İşgal altındaki Kudüs merkezli Taub Sosyal Politika Araştırmaları Merkezi tarafından yayımlanan rapor, siyonist rejimde tersine göçün hızla arttığını ve demografik dengelerin tarihi bir kırılma noktasına geldiğini ortaya koydu.
Rapora göre, işgal altındaki Filistin topraklarından ayrılanların sayısı son yıllarda gelenlerden belirgin biçimde fazla hale geldi.
Raporda, özellikle "yüksek eğitimli ve nitelikli kesimlerin" işgal altındaki Filistin topraklarını terk etmesinin üretkenliği düşürdüğü, inovasyon kapasitesini zayıflattığı ve toplumsal eşitsizlikleri derinleştirdiği vurgulandı. Bu eğilimin uzun vadede hem güvenlik hem de ekonomi üzerinde ciddi baskı oluşturacağı belirtildi.
Verilere göre, 2023 yılından itibaren siyonist rejimde göç dengesi tersine döndü ve ilk kez "negatif göç" sürecine girildi. 2024 yılında net göç rakamı açık biçimde eksiye düştü; bu dönemde işgal altındaki Filistin topraklarından ayrılanların sayısı gelenleri yaklaşık 26 bin kişi aştı. Bu tabloya, nüfus artışında önemli rol oynayan yeni göçmenlerin de dahil olduğu kaydedildi.
Raporda, bu eğilimin 2025 yılında daha da güçleneceği ve işgal altındaki Filistin topraklarından ayrılanlarla gelenler arasındaki farkın yaklaşık 37 bin kişiye ulaşacağı öngörüldü. Buna göre tersine göç oranının bir yıl içinde yüzde 42’nin üzerinde arttığına dikkat çekildi. Aynı eğilimin 2026 yılında da devam etmesi bekleniyor.
Çalışmanın en dikkat çekici sonuçlarından biri ise nüfus artış hızındaki sert düşüş oldu. Rapora göre, nüfus artış oranının 2025 yılında ilk kez yüzde 1’in altına (yaklaşık yüzde 0,9) düşmesi bekleniyor. Bu oran, 1996-2022 yılları arasında ortalama yüzde 2 seviyesinde seyreden büyümenin neredeyse yarısına karşılık geliyor.
Uzmanlar, bu demografik kırılmanın siyonist rejimin uzun vadeli siyasi, ekonomik ve askeri planlamalarını doğrudan etkileyeceğini, özellikle beyin göçünün geri döndürülmesinin giderek daha zor hale geldiğini vurguluyor. (İLKHA)
