"İtibarımızı Zedelemeye Çalışanlar Suç İşliyor"
İş Bankası tarafından yapılan açıklamada, son günlerde yürütülen soruşturmalar üzerinden bankanın ve iştiraklerinin hedef alınmasının kabul edilemez olduğu vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bankamız ve iştiraklerini, son günlerde yürütülen hukuki bir süreçle ilişkilendirerek ortaya atılan gerçek dışı iddia ve söylemlere dair bir açıklama yapılması gereği doğmuştur. Türkiye İş Bankası; köklü yönetişim yapısı, ulusal ve uluslararası yasalara bağlılığı, etik kurallar çerçevesinde faaliyet gösteren iş modeli ile Türkiye'nin en büyük özel bankası ve Cumhuriyet'in en köklü kurumlarından biridir."
Banka, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) başta olmak üzere tüm resmi otoritelerin sürekli denetimi altında olduğunu, MASAK mevzuatındaki tüm yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini hatırlatarak, "Bankamızı suç gelirlerinin aklanması, terörizmin finansmanı gibi yasa dışı işlemlerle ilişkilendirmek açıkça suçtur" ifadelerini kullandı.
"Haber ve Yorumlar Ekonomiyi de Olumsuz Etkiliyor"
İş Bankası, hakkında ortaya atılan spekülatif söylemlerin yalnızca kurumu değil, Türkiye sermaye piyasalarını ve yatırımcı güvenini de hedef aldığını belirtti:
"Halka açık bir şirket olan ve 1924'ten bu yana ülkemiz ekonomisine katkı sağlayan Bankamız hakkında ortaya atılan asılsız iddialar sadece kurumumuzu değil, aynı zamanda sermaye piyasalarını, çok sayıda yerli ve yabancı yatırımcıyı ve dolayısıyla ülkemiz ekonomisini de olumsuz etkilemektedir."
Açıklamada ayrıca Bankacılık Kanunu'nun 74. maddesi hatırlatılarak, bir bankanın itibarını zedeleyici asılsız haberlerin açıkça suç teşkil ettiği ve bu tür yayınlarda bulunanlara yönelik hukuki sürecin başlatıldığı belirtildi.
"Yalan ve Yanıltıcı Bilgi Yayanlara Karşı Hukuki Süreç Başlatıldı"
Bankadan yapılan açıklamada, itibara zarar verebilecek yayın, haber ve paylaşımlara karşı yargı yolunun sonuna kadar kullanılacağı mesajı verildi:
"Ülkemizde milli sermayeyi temsil eden, her zaman toplumdan aldığını toplumla paylaşma ilkesiyle hareket eden bir kurum olan Bankamızın itibarına ve şöhretine zarar veren tüm yayın ve haberlerin yakın takipçisiyiz. Asılsız, spekülatif iddia ve değerlendirmeler yapan; yalan, yanlış, yanıltıcı bilgi yayanlar hakkında her türlü yasal hakkımızı kullandık, bundan sonra da kullanmaya devam edeceğiz."
Soruşturma ve Genişleyen Operasyonun Arka Planı
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan ve daha sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca genişletilen soruşturma kapsamında Can Holding ve Ciner Grubu'na bağlı şirketlerin "suçtan elde edilen gelirleri aklamak" ve "örgüt faaliyeti" yürütmekle suçlandığı ileri sürülüyor.
Soruşturma kapsamında Kasımpaşa Sportif Faaliyetler A.Ş. dahil birçok şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atanmış, yurt dışında olduğu belirtilen iş insanı Turgay Ciner hakkında da yakalama kararı çıkarılmıştı.
İş Bankası ise açıklamasında, bu sürecin kendileriyle doğrudan bir ilgisi olmadığını vurgulayarak, iddiaların "itibar suikastı" niteliğinde olduğunu ve hem hukuki hem de kurumsal düzeyde adımların atıldığını duyurdu.
"Köklü Kurum İtibarını Koruyacak"
Cumhuriyet'in ilk özel bankası olarak 100 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Türkiye İş Bankası, açıklamasında "kurumsal itibara yönelik her türlü saldırının karşılıksız bırakılmayacağını" vurguladı.
Banka, ekonomik istikrar ve yatırım güvenliği açısından spekülatif haberlerin tehlikeli olduğunu belirterek, kamuoyuna "doğrulanmamış bilgileri dikkate almama" çağrısı yaptı.
Kaynak : PERRE