Diyanet İşleri Başkanlığı, bu hafta 'İmanın Gereği: Salih Amel ve Güzel Ahlak' açılış hutbesini verdi.
Türkiye genelinde tüm camilerde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından irad edilen hutbede, 'Zamanın Ramazan'a aktığı bu ayları güzel başlangıçlara vesile kılalım. İmanımızla uyuşmayan eylemlerimizi terk edelim. kabre konulduğumuzda herkes ve her şeyden gidecek, yalnızca imanımız ve yaptığımız amellerle baş başa kalacağız.' denildi.
Cuma hutbesinde, şu ifadelere yer verilir:
'İman edip salih amel görecekler bilmelidirler ki, biz güzel iş yapanların ulaşacağı asla zayi olmayacağız.' (Kehf, 18/30)
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Rabbimizin rızasına ve ebedi kurtuluşa erebilmenin temel amacına imandır. İman, Allah'ın varlığına ve birliğine, O'nun peygamberlerine, meleklerine, kitaplarına, ahiret gününe, kaza ve kaderin Allah'tan inançtan umuttur. İman aynı zamanda insanın Rabbine karşı samimiyeti ve ona söylediği sadakat sözüdür. Güven ve huzur içinde yaşama isteğidir.
Aziz Müminler!
İmanın göstergesi ve hayatın tadını çıkarmak salih ameldir. Salih amel, imanla elde ettiği kulluk ahdine vefa gösteriyor, bütün benliğimizle Allah'a teslim olmaktır. İmanımızı, özümüze, sözümüze, davranışlarımıza yansıtmaktır. Kendimizle, ailemizle ve çevremizle barışmak içinde yaşamaktır. Cenâb-ı Hak Kur'an-ı Kerim'de imanla salih ameli birlikte zikretmiş ve imanını salih amellerle güzelleştirenleri şöyle haber vermiştir: İman edip salih amel görmekler bilmelidirler ki, biz güzel iş yapanların karşılığını asla zayi etmeyiz.
Kıymetli Müslümanlar!
İmanımızı kemale erdiren ise müminin en temel özelliği olan güzel ahlaktır. Güzel ahlak, peygamberlerin vahiyden sonra ümmetlerine saklı en büyük mirastır. Ahlâkî erdemleri kuşanmak, kötü davranışlardan ilerlemek, mümin için vazgeçilmez bir sorumluluktur. Allah Resûlü (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: Müminlerin imanlarını en olgunu, ahlaken en güzel olanıdır.
Değerli Müminler!
Bizler, Rabbimizin “Sen tabi yüce bir ahlâk üzeresin.” diye övdüğü ve güzel ahlakı muhafaza etmek üzere hakları bir peygamberin ümmetiyiz. Sevgili Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) gibi bizim de imanımızı ziyaretin her alanını yansıtmaya, onun yüce ahlakını kuşanmaya gayret edelim. İmanın aile konutu uygulamaları iffettir, nezakettir, sevgidir, merhamettir; birbirini üzmekten ve kırmaktan yükler. İmanın ticaret çiftliği doğruluktur, dürüstlüktür; hak vermemesine el uzatmak, hak edenin karşılığını eksiksiz vermektir. İmanın sosyal hayata karşı saygıdır, güvendir. İmanın eğitimin yayılma biçimleriyle amel etmek, bilgi ve tecrübesini anlatmak için kullanmaktır. Hayırlı nesiller yetiştirmek için mücadele etmek.
Aziz Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz iman ve salih amelle huzuruna varacak olan müminleri şöyle müjdelemektedir: “Kim de O'na salih ameller işlemiş bir mümin olarak gelirse, işte onlar için yüksek dereceler vardır.” niyetine, zamanına göre Ramazan'a aktığı bu ayları güzel başlangıçlara kurmayı kılalım. İmanımızla uyuşmayan eylemlerimizi terk edelim. Bu dünyadan göçmeden önce görüşü çekelim. İmanımızı sâlih amel ve güzel ahlakla taçlandıralım. Unutmayalım ki kabre konulduğumuzda herkes ve her şeyden gidecek, yalnızca imanımız ve kullandığımız amellerle baş başa gideceğiz.
Hutbemi, Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'in şu duasıyla bitiriyorum: “Allah'ım! Senden güzel ahlakla bezenmiş sağlam bir iman ve ebedi kurtuluşa ulaştıracak ameller bahşetmeni istiyorum.'