İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, aleyhine açılan davaların hızına karşılık kendi şikayet dilekçelerinin savcılıkta bekletildiğini ortaya koydu. İmamoğlu’nun 19 Mart’tan bu yana yaptığı 450 suç duyurusundan yalnızca 71’i hakkında “takipsizlik” kararı verildi, kalan 379 dilekçe ise adliye raflarında bekletiliyor.
İmamoğlu’nun şikayetleri işleme konulmuyor
İktidar yanlısı medya ve sosyal medya kullanıcılarının kendisine yönelik hakaret, iftira ve yalan içerikli paylaşımları için yapılan başvuruların büyük kısmı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “kovuşturmaya yer yoktur” denilerek işleme alınmadı. Buna karşın, İmamoğlu’nun kendisini provoke eden kişilere yönelik sözleri için yıllarca hapis ve siyasi yasak istemiyle iddianame hazırlandı.
Çifte standart tartışması
Örnekler arasında, sosyal medya kullanıcılarının İmamoğlu’na “o…. çocuğu” gibi küfürler içeren paylaşımları yer alıyor. Savcılık, bu paylaşımları soruşturmaya değer bulmadı. Benzer şekilde, bazı haber kuruluşlarının İmamoğlu hakkında yayımladığı ve gerçeğe aykırı iddialar da takipsizlikle sonuçlandı. Örneğin, bir haber sitesinde lüks araçların İmamoğlu’na ait olduğu iddiası sonrası yapılan şikayet, araçların MHP’li bir milletvekiline ait olduğu ortaya çıkmasına rağmen işleme alınmadı.
“Jet hızıyla” açılan davalar
İmamoğlu’nun aleyhine açılan davalar arasında “Ahmak Davası”, “Ordu Valisi Davası”, “Beylikdüzü İhale Davası” ve “Çirkin Davası” gibi örnekler bulunuyor. Her biri için uzun yıllar hapis ve siyasi yasak talep ediliyor. Bu durum, yargının tarafsızlığı ve adalet anlayışı konusunda kamuoyunda soru işaretleri yaratıyor.
Ekrem İmamoğlu’nun şikayet dilekçelerinin bekletilmesi ve aleyhine olan davaların hızla açılması, Türkiye’de adaletin eşit şekilde işleyip işlemediği tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.