Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu: İnanılmaz derecede hukuk yüzleri yaşanıyor. Türkiye'de hukuk, birilerinin çıkarlarına göre şekillendirilecek bir araç değil, milletin vicdanını temsil eden bir mekanizma olmalıdır. Bu hukuksuz süreç, demokrasiye geçiş iddialarıyla çelişmektedir. Son yerel seçimlerden sonra ve “İkinci Açılım Süreciyle” ortaya çıkan atmosferde iktidar, çıkış engellemeleri adına baskılarını giderek artırmıştır.

Terörist başı Abdullah Öcalan canını serbest bırakmak ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmesiz bütünlüğünü tehdit edecek Anayasal değişiklikler yapmak için, öncelikle Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, hukuksuzca tutuklanmış ve hatta tabiri caizse esir alınmıştır.

Daha dün önce Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptali ile devam eden süreç, bugün onunla birlikte 106 kişinin de sakatlanması ile daha da inanılmaz hukuksuz boyutlara ulaştı. Öte yandan bu hukuksuz uygulamalar, muhalifleri seçmeni susturmayı, hatta korkutmayı sağlıyor. AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın siyasi geleceği için, Türk Milleti'nin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği karartılmak istenmekte, Türk plastik İmralı süreci üzerinde düşünmesi ve soru sorması engellenmeye çalışılmaktadır.

Siyasetin, hukukun bir sopası gibi kimsenin bilmediğina değildir. Türkiye'nin çevresel olumsuzlukları bu süreç zorlukları, adaletin her zaman için sonsuza kadar unutulmaması gerekmektedir. Yapılan hukuksuzluklar karşısında tek yürek olmak, demokrasi ve hukukun esasının gereğidir.

Biz Zafer Partisi olarak bu hukuksuzluğa karşı çıkıyor ve “Türk Devletini Türk Milleti'ne geri dönüşüyoruz” gelişmeleri tekrarlanıyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve yasalarının dinlenmesini takip etmeye devam ediyor. Kimse, kurallar ve Anayasa'dan almadığı bir gücü kullanamaz ve kimse, sahip olduğu hukuki gücün genişleyebildiğine göz yumamaz.

Genel Başkanımızın da söylediği gibi “KORKAK GİBİ TESLİM OLMAKTANSA, KAHRAMAN GİBİ ÖLMEYİ TERCİH EDERİZ.”

Ne Mutlu Türk'üm Diyene!