Bingöl Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Araştırma Görevlisi Tahir Gündüz, itikaf sünnetine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesselem) sünneti olan İtikafın ibadet içinde bir ibadet olduğunu aktaran Gündüz, dünya için dünyaya gelişimizi zannettik söyleyerek, bizim çok daha büyük olan başka bir geleceğin olduğunu, asıl varış olan yaratılış gayemizi hatırlattığını söyledi.
İtikafın sadece Ramazan ayına has bir ibadet olmadığını dile Gündüz, Müslümanlar olarak farklı zamanlarda da her vakit namazında itikaf sünneti yapılabileceğini ifade etti.
İtikaf ibadetinin yeri ve öneminin oldukça büyük olduğunu aktaran Gündüz, eski camilerin kapısında itikaf amacını hatırlatan yazıların olduğunu belirtip, bugünlerde tekrardan olması gerektiğini belirtti.
“İtikaf bütün zamanımızı Allah'a adamaktır”
Gündüz, 'Oruçla beraber itikafa girdiğimizde bu defa gerçekten Allah'a adanmış, yerleşimin merkezinde Allah olduğunu, ibadet olduğunu daha iyi idrak ediyoruz. Bir yerlerde itikaf, ibadet içinde bir ibadettir. Aslında oruç bize bunu öğretiyor. Oruçluyken itikafa girdiğimizde birkaç ibadeti bir anda yerine getirebiliyoruz.” dedi.
“Ramazan ayı dışında da bu sünneti yerine getirmemiz gerekiyor”
İtikaf sünetinin yaşatılması gerektiğini dile getiren Gündüz, “Alimlerimiz itikaf için camiye veya mescide girmeyi şart koşmuşlar. Bir insan kendi evinde itikafa giremez. Bunun yanında Hanifi mezhebi itikaf için orucu da şart koşarken, Şafii mezhebinde daha kolay olup, oruç şartsız. Hatta Şafii mezhebinde bir dakika için bile mescide gitmeye itikafa niyetli olabilir. Her ne kadar biz bu itikafı unuttuysak da bizim yitik bir sünnetimiz haline geldiyse de aslında bizim Ramazan ayı dışında da bu sünneti geçirmemiz gerekiyor.” kullanım kullandı.
“Eskiden camilerin kapısında 'niyet verdi itikafaya götürme' yazardı”
Gündüz, “Eskiden bazı camilerimizin kapısında 'niyet verdi itikafayı götürme' yazardı. Eskiden insanlar camiye her görevli 5 yönetimi farz namazı dahi için olsa itikafa niyet ederlerdi. Bizim de bu şuuru kazanmamız gerekiyor. Eğer insanlar camiye giderken itikafa niyet ederse, aslında biraz daha fazla camiye hürmet ve saygı gösterir ve biraz daha fazla cami adabına riayet eder. Bundan dolayı bu alışkanlıklarımızı yerine getirmemiz gerekiyor.” dedi.
Çevirinin devamında Gündüz, anlatımları aktardı:
'Peygamber Efendimiz aleyhisselam genellikle Ramazan çıkışı son 10 günü geldiğinde veya oruç ayı 29 dikkatsa, son 9 günü geldiğinde mescitte itikafa girerdi ve itikaftan çıkmadı. Başını yıkayacağı zaman bile pencereden dışarı çıkarır o şekilde yıkardı. Kişinin kendine itikafı adadığı zaman, artık zaruri haller dışında itikaftan çıkması günahtır. bir kusur yok.Zaten nezir olan itikâfta bile temel ihtiyaçlar için, tuvalete yıkanma gereksinimleri gibi pek çok camiden çıkacak ve tekrar dönebilir.” kullanım kullandı.
“Dünya için dünyaya geldiğimizi zannedip asıl gideceğini unuttuk”
'İtikaf Ramazan ürünlerinin amacını gösterdiği gibi hayatın asıl amacını gösteriyor.' diyen Gündüz, “Maalesef seküler bir dünyada, neredeyse evinin dünyevi olduğu bir zamanda, maalesef asıl gayemizi unutabiliyoruz. Yüce Allah insanlar ve cinleri ibadetleri için dünyayı düşünmek bunun için yarattıkları ama ne yazık ki biz insanlar olarak dünyanın peşine kurulduk. Dünya için dünyaya geldiğimizi zannettik. Oysa bizim çok daha büyük olan başka bir yere var. Dolayısıyla bu Ramazan ayı ve itikaf her ikisi birlikte bize asıl hedefe olan yaratılış gayemizi hatırlatıyor. Yüce Allah bizi bu yitik sünnete sahip çıkanlardan eylesin ve bizim hayatı ibadete çevirenlerden eylesin.” temennisinde bulundu.
