İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da sanıkları arasında bulunduğu geniş kapsamlı “İBB davasında” kritik aşama tamamlandı. İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianamenin kabul edilmesinden 10 gün sonra yaptığı ilk tutukluluk incelemesinde, 105 sanığın tamamı için “tutukluluk halinin devamı” yönünde karar verdi.
23 Mart'tan bu yana Silivri’de tutuklu bulunan İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianame, 11 Kasım’da mahkemeye sunulmuş, 25 Kasım’da ise kabul edilmişti. Toplam 402 sanığın yer aldığı dosyada, İmamoğlu için talep edilen ceza miktarı 2 bin yılı aşan bir üst sınırla kamuoyunun da dikkatini çekmişti.
İlk tutukluluk incelemesinin, kısa süre önce Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) kararnamesiyle değiştirilen ve ikinci bir heyetin atandığı mahkeme yapısı tarafından gerçekleştirilmesi ise dosyaya ilişkin tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Mahkemenin birinci heyetindeki üye hakimlerin değiştirilmesi, ilk değerlendirme sürecini yeni bir kadronun yürütmesine neden oldu.
Mahkeme, iddianameyi kabul etmesine rağmen tensip zaptı henüz düzenlemedi. Bu nedenle yargılamanın tarihleri, duruşma planlama süreci ve dosyanın işleyişine dair takvim hâlâ belirsizliğini koruyor.
Mahkeme, tensip düzenlenene kadar ya da bir ay sonraki yeni tutukluluk değerlendirmesine kadar mevcut tutukluluk durumunun sürmesini kararlaştırdı. Böylece hem İmamoğlu hem de diğer 104 sanık için kısa vadede bir tahliye ihtimali ortadan kalkmış oldu.
Başvuru yapan tüm sanıkların tahliye talepleri de reddedildi. Karar gerekçesinde kaçma şüphesi, delillerin durumu ve yargılamanın kapsamı gibi hukuki kriterlere atıf yapıldı.
İBB davası, hem sanık sayısı hem de isnat edilen suçlamaların ağırlığı bakımından son yılların en geniş kapsamlı siyasi-yargı dosyalarından biri olarak değerlendiriliyor.
Dosyada yer alan suçlamalar ve talep edilen cezaların olağan dışı yüksekliği, davayı hem iç politikada hem de uluslararası kamuoyunda yakından izlenen bir hukuk sürecine dönüştürdü.
Mahkemenin tensip zaptını düzenlemesiyle birlikte:
İlk duruşma tarihi,
Duruşma aralıkları,
Tanık ve bilirkişi planlaması,
Sanık savunma sıraları,
Dosyanın ana yargılama takvimi
netleşecek.
Bu süreçte mahkemenin vereceği her kararın, özellikle İmamoğlu'nun tutukluluğu nedeniyle siyasi atmosfer üzerinde etkili olacağı öngörülüyor.