Hep aynı senaryo, hep aynı resim ve çözüm; koca bir sıfır…

Hep aynı senaryo, hep aynı resim ve çözüm; koca bir sıfır…

Daha şimdiden Ramazan Ayına has olan ve Ramazanın kutsallığını fırsat bilerek “Ramazan Zam” mı hazırlığı yapanlarımız ellerini ovuşturmaya başlamışlardır.

Hep aynı senaryo, hep aynı resim ve çözüm; koca bir sıfır…

Bilindiği üzere 3 ayların içerisindeyiz ve her hangi bir olumsuzluk yaşanmaz ise birkaç hafta sonrasında Ramazan ayının maneviyatını teneffüs etmeye başlarız. Ve oruç ile sahur ile iftar ile kardeşliğin ve dahi muhabbetin pekiştiği bir 30 günü daha göstermelik te olsa, yapmacık ta olsa yeniden yaşarız… Ve adı sadece lafta kalan Ramazan Bayramını kutlarız.

rezaletin resmi/ et kuyruğu

 

Tum1haber/medya/gündem/RAMAZANA HAZIRLIK ÖZEL HABERİ

Daha şimdiden Ramazan Ayına has olan ve Ramazanın kutsallığını fırsat bilerek “Ramazan Zam” mı hazırlığı yapanlarımız ellerini ovuşturmaya başlamışlardır. Bunların büyük bir çoğunluğu piyasadan toplamış oldukları bilhassa gıda tüketim maddelerine bire bin katarak satmanın hesaplarını yapmakta iken, bazı kamu kurum ve kuruluşlarımızda ise durum pek farklı görünmemektedir. Tarım ve Orman Bakanlığımıza bağlı olan ama ne hikmet ise kendi başına ayrı bir devlet özelliği bulunan Et ve Süt Kurumumuz, bu işletmelerimizden sadece birisidir. 

Bizi bu şekilde bir düşünceye sevk eden nedir? Kurumun takip etmiş olduğu hizmet politikasının yanlışlığı, keyfiyeti ve vurdumduymazlığıdır…

Aylar önce gündemlere taşınan durumlardan değişik bir görüntü var mı? Yok… Yıllar öncesine gündeme taşınan bu durumlardan değişik bir görüntü var mı? Yok…

Halkının büyük bir çoğunluğunun yoksulluk sınırlarının ve hatta açlık sınırlarının altında bir kazanca sahip olduğu ülkemizde, bilhassa ekonominin canavar dişlerini andıran ağır çarkları altında inleyen emeklilerinin, sırf 1 kilogram et alabilmek ve sonuçta yiyebilmek için düştükleri durumu idrak edemeyen ve görmeyenlerin Ramazan kutsiyetine sahip olmalarını ve hürmet göstermelerini beklemek, tartışmaya açık bir durumdur.

Sabah namazını müteakip şehirde sadece tek bir yerde bulunan satış mağazalarına bir şekilde gelip, sıraya girip ve saatlerce bekledikten sonra birkaç saat içerisinde tükenen ve “yeseniz de bu yemeseniz de” mantığıyla vatandaşın önüne sürülen sözde hizmet mantığıyla Ramazana giriyoruz. Tıpkı geçen yıl girdiğimiz gibi, tıpkı ondan önceki yıl girdiğimiz gibi ve daha öncesi ve daha öncesi. Değişen bir şey var mı? Koskocaman bir HAYIR… Çözüm üretmek sizin işiniz iken,  halkın bu çilesini görmezden gelmeniz sizin değil, vatandaş olarak bizim ayıbımızdır…

Olan kime oluyor? Açlık sınırının altında yaşayan vatandaşa, 10 bin lira emekli maaşı alıp-12 bin lira kira ödemeye mahkûm edilmiş olan emekliye, insan gibi insanca yaşamaya hasret kalmış ve sınıflara ayrılmış olan milyonlarca vatandaşımıza…

Mecliste bir öğlen yemeğinin fiyatı ile o meclistekilere oy veren vatandaşın simit bile alamadığı bir düzende, yine-yeniden ve büyük bir umutla Ramazan ayının muhteviyatının yaşanacağını umduğumuz döneme giriyoruz. Allah şimdiden dualarımızı ve birilerinin hazırlamış olduğu depo artığı kolilerin özenle hazırlandığı zekâtlarımızı kabul eylesin. 

 

 



Haber Editörü

Vedat Kan

vedudi25@gmail.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku