ŞIRNAK DAĞLARINDA BOZKURT
İŞARETİ YAPMAK VATAN SEVGİSİ
İSTER.

“DİCLE’NİN KUZULARINI ÇAKALLARA KAPTIRMAYACAĞIZ!”
Ayrılıkçı PKK (Kürdistan İşçi Partisi) hareketi içinden çıktığı Türk Solunu, sosyalistleri ve hatta bugünkü CHP'yi birer birer kendi bünyesine kattı.
Peki bu iş nasıl oldu?
1969 yılında kurulan DDKD (Devrimci Doğu Kültür Derneği) aralarında Apo'nun da bulunduğu bir grup doğu kökenli genç tarafından kurulur.
Önceleri Ankara ve İstanbul'da faaliyet gösteren bu dernek daha sonra Güney-Doğu'da da teşkilatlanır.
Marksist ve sosyalist görüşleri benimseyen bu sol örgütlenme ardından ayrılıkçı bir hareket haline gelir. 12 Mart 1971 askeri muhtırasından sonra kapatılır.
DDKD (Bugünkü PKK) Türkiye İşçi Partisinden ayrıldıktan sonra ilk siyasal Kürtçü hareket olmuştur.
1977 sonrası kurulmuş olan PKK, DDKD gibi Marksit ve sosyalist çizgide olmasına rağmen silahlı mücadeleyi tercih edip yurt dışında örgütlenir.
Diğer Kürtçü sol örgütleri ortadan kaldırarak bölgede tam hakimiyet kurmaya çalışır.
1987 yılında yapılan seçimlerde Erdal İnönü liderliğindeki SHP, DDKD’de ilk siyasi eğitimlerini alan kişileri meclise soktu.
Aralarında Ahmet Türk'ün de buluduğu milletvekilleri, 1989 yılında Paris’te yapılan 'Kürt Ulusal Kimliği ve insan hakları' konferansına katılınca SHP'den istifa edip HEP'i kurdular.
Bu yetmezmiş gibi SHP, 1991 Seçimlerinde HEP ile seçim ittifakı yaparak 21 HEPliyi meclise soktu.
1992 yılı Nevruz olayları sonrası 18 milletvekili SHP'den istifa etti.
Böylece HEPliler TBMM'de farklı adlarla siyasi faaliyetlerine devam ettiler.Bu partiler hiçbir zaman Türkiye'nin partisi olmadığı gibi her fırsatta bölücülüğe devam ettiler.
Daha sonra CHP Genel Başkanlığına seçilen Deniz Baykal, bu siyasi harekete hep mesafeli oldu.
Ancak bir kaset darbesiyle CHP Genel Başkanlığından istifa eden Deniz Baykal'dan boşalan makama Tuncelili Kemal Kılıçtaroğlu seçildi. DDKD’nin faaliyetlerine katılıp katılmadığını bilmiyoruz ama bu derneğin fikirlerinden etkilendiği muhakkaktır.
PKK'nın siyasi uzantısı HDP, taban gücünü tamamen kaybeden ne kadar ayrılıkçı sol örgüt varsa hepsiyle işbirliği yapmış, bunların pek çoğunu meclise sokmuştur.
Bunlar arasında Ertuğrul Kürkçü, Figen Yüksekdağ ve daha niceleri vardı.
EMEP'ten ÖDEP'e, Halk Evlerinden diğer ayrılıkçı sol örgütlere kadar bu çatı altına seçime girerek milletvekili oldular.
2018 sonrası HDP'den meclise girip daha sonra istifa ederek TİP'i kurdular.
14 Mayıs Tarihinde yapılacak seçimlere YSP adıyla katılan HDP, 68 kuşağından Dev-Gençli Cengiz Çandar, Hasan Cemal gibi eski tüfek liberal biraz Amerikancı solcuları, sözüm ona bazı sanatçıları da bünyesine katınca Türk Solunu tamamen teslim almış oldu.
Sırada CHP vardı. CHPli bazı seçmenler, 2018milletvekili seçimlerinde bir oy HDP'ye, bir oy CHP diyerek bu işe teşne oldular.
Bu kıyak karşılıksız kalmadı. Geçen yerel seçimlerde HDP, CHP'nin adaylarına destek vererek ödeşmiş oldular.
Eş Başkan Sezai Temelli'nin ifadesiyle HDP sayesinde İstanbul, Ankara ve diğer BB adayları belediye başkanı oldu.
Ülkücü geçinen Yavaş Ankara'ya ve Müteahit Ekrem İstanbul’a belediye başkanı oldu.Tabii bu işlerin arka planında Tuncelili Bay Kemal ve MKPL'nin kurucusu Hasan Ocak'a selam gönderen İl Başkanı Canan kaftancıoğlu vardı.
Önümüzdeki seçimler için gizli kapılar ardında yapılan görüşmeler sonrası Bay Kemal, HDP'nin 11 maddelik tutum belgesini altılı masaya kabul ettirdi.
Bay Kemal çıktığı seçim çalışmalarında, yerel yönetimlerde özerklik, kayyumun kaldırılması ve Demirtaş dahil pek çok HDPliye özgürlük vaad etmesi boşuna değildir.
Van'da yapılan mitingde İBB Ekrem İmamoğlu ve eşinin HDP'nin zafer işareti yapması, ABB Mansur Yavaş'ın 'hele bunlar meclise girsin, dertleri neymiş bir anlayalım.'şeklinde demeç vermesi CHP'nin teslim alınması anlamına gelir.
Üstüne üstlük İP’li Akşener'in 'Bunlar herkesi terörist ilan ediyorlar, gelin beni tutuklayın, şerefsizler' şeklinde konuşma yapması HDP'ye göz yumduklarının açık bir göstergesidir.
Sözün özü ABD ve AB destekli faşist, hiçbir demokratik farklılığa tahammülü olmayan HDPKK, KCK önderliğininde Türkiyemizi ameliyat masasına yatırmaya hazırlanıyor.
Bundan dolayı bu kadar hırçın ve pervasız konuşup CHPlileri ve sekizli masayı tehdit edip duruyorlar.
İstanbul mitingi, milletin istikbal ve istiklaline el koyması anlamına gelir.
Yoksa kimse iki milyona yakın insanı Atatürk Hava Meydanına toplayamazdı. Böyle bir kaygı olmasa yaşlısı genci, kızı kızanı, hastası sağlıklısı, zengini fakiri tek bir amaç için;en zor şartlarda, kimi zaman arabayla, kimi zaman yürüyerek o meydana gitmezdi.
Millet mevzuyu anlamış; memleketin mukadderatına el koymuştur.
Ankara’nın karanlık gecekondu sokaklarında ve Kızılay, Ulus, Tandoğan, Beşevler, Dikimevi gibi geniş ve aydınlık meydanlarında kürk kökenli kardeşlerimizle “kader birliği” yaptık ve önce Allah’a sonra birbirimize “can emanet” ettik.
Kavga yıllarımızın (1975-80)en zorlu döneminde teşkilatlarda beraber çalıştığımız Dicle ve Fırat kenarının bu civanyiğitleri güvendiğim ülküdaşlarımdı.
Hepsi aynı bizim Seyhan Nehri kenarı insanı gibi sıcakkanlı, samimi, güler yüzlü, güzel sözlü, ölümüne dost ve ülkücü idiler.Bugün uzun telefon sohbetlerinden biliyorum ki halada öyleler. Allah onlardan razı olsun..
“Ermeni terör örgütü PKK ile Kürt kardeşlerimizi bir ve aynı görmek CİNAYETTİR” diyen Türk Dünyasının Bilge Lideri Dr.Devlet Bahçeli devam ederek der ki;
“Kürt kökenli kardeşlerimiz milletimizin ayrılmaz mensubudur. MHP’yi Kürt düşmanı göstermek, kürt kökenli kardeşlerimi MHP’ye karşı kışkırtmak tek kelimeyle ŞEREFSİZLİKTİR.! Aynı zamanda vatana, bayrağa, millete ve bin yıllık birikim ve kaynaşmaya çok ağır bir İHANETTİR.!”
Bugünlerde Aziz Türk Milletinin mensupları…MHP ve onun yiğit lideri Devlet Bahçeli’nin uyarıları ile titreyip kendine geliyor. Devlet Bey’in “Bozkurt duruşu” etrafında kenetleniyor çok şükür.
TBMM’inde PKK yandaşlarının “kudurma” sebebi Doğu illerinde görülen Bozkurt işaretli fotoğraflar ve yürüyüşlerdir.
Kürt kökenli kardeşlerimiz milletimizin ayrılmaz mensubudur.
HDP’yle ittifak kuranlar aynı zamanda çocuklarımızın düşmanıdır.
HDP’ye müsamaha ve merhamet analara hakaret ve hıyanettir.
MHP Şırnak İl Başkanı 2020-2023/28. Dönem Şırnak Milletvekili Adayı Sevgili Halil Tatar Başkan’da der ki;
“-Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de kalp işareti yapmaya benzemez bu!
Şırnak dağlarında BOZKURT işareti yapmak, VATAN sevgisi ister.”
“DİCLE’NİN KUZULARINI ÇAKALLARA KAPTIRMAYACAĞIZ!”diyen rahmetli Prof.Dr. Ahmet Haluk DURSUN Hocanın bu sözünü bir an olsun aklımızdan çıkartmadık.
9-Mayıs-2023
Ali KUZENCİK