Haydi Erzurum! Bugün senin kıyam vaktindir…
Biraz ezber bozalım o zaman; “Kesinlikle ve kesinlikle ‘arsa yok’ cümlesini akıldan çıkarmak gerekir”
Ancak bu şehri yöneten bir takım “ego” sahibi zihniyetler sayesinde “yok” diye diye, yok olma aşamasına gelmiş bulunmaktayız. İşte bu şehrin kaybetme başlangıcı bu noktadadır…
Bu şehrin tarihte var olduğu dönemlerde, söz sahibi olduğu dönemlerde; meydanda olmayan ama bugün her aşamada bu şehri egale etmiş olan birçok yerleşim biriminin, kalkınma aşamasında uygulamış olduğu tek şey, kelime dağarcıklarından
“hayır” kelimesini çoktan çıkarıp atmalarıdır. Yani bu yerleşim yerlerine ayak atan her hangi bir yatırımcının, müteşebbisin veya sermaye sahibi birisinin eli boş geri dönmesine asla müsaade edilmemiştir.
Ancak bu şehri yöneten bir takım
“ego” sahibi zihniyetler sayesinde
“yok” diye diye, yok olma aşamasına gelmiş bulunmaktayız. İşte bu şehrin kaybetme başlangıcı bu noktada başlamaktadır.
Kıyam vaktin henüz gelmedi mi? Erzurum
Geçmişi tartmanın kimselere faydası olmayacağı kesin ve bu yüzden şimdi gelelim bu şehire yatırımcı bulmaya. Şimdilerde revaçta olan
2. Organize Sanayi Bölgesinin arsa tahsisine başlaması bu açıdan kaçırılmayacak fırsat olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Şehrimizin bütün dinamikleri bir araya gelerek öncelikle muallâkta kalan ve adım atmamızdaki engelleri bir nebze olsun ortadan kaldıracağı sabit olan
6. Teşvik Bölgesi kapsamına kalıcı olarak alınmamız sağlanarak, 2.OSB de uygulanacak olan tahsis işlemleri esnasında, mevcutta var olan bir tahsisi başka bir tahsis ile katlamak yerine,
yapılması planlanan değil yapılacak olan yatırımlara arsa tahsis edilmesi başlıca izlenmesi gereken yol olarak seçilmelidir. Bilhassa yıllardır ilimizde süregelen ahbap çavuş ilişkileri yerine, gerçek sermaye sahibi olan iş insanlarına arsa tahsisi yapılarak,
bilhassa ilk sırayı tercih olarak üretim ve imalattan yana kullanmamız ilimizin gelişmesi açısından elzemdir.
İlimizde bu tür yatırımları yapabilecek işletme veya şahıs yok ise veya yeterli gelmez ise genel bir çağrı yapılarak şehir dışında yaşayan, daha öncelerden
“küstürüp” veya
“hayır” diyerek başka illere attığımız, bu ilin kendi öz insanlarına davetiye gönderilebilir.
Çok iyi biliyoruz ki bu şehrin nüfusuna kayıtlı olup, bu şehrin dışında yaşayan binlerce
Erzurum’lu iş insanımız mevcuttur. Onların katkı sağlaması durumunda, iş için geri dönüş sağlaması durumunda
“bu şehirde olmaz” algısı yerle bir edilerek,
yeni bir Erzurum yeniden ve daha da güzeli inşa edilebilecektir.

İlimizin son yıllarda geçirmiş olduğu alt ve üst yapı gelişmeleri elbette ki inkâr edilecek şeyler değildir. Bu tür çalışmaların başlamış olması bile gelecek açısından damarlarımıza ümit ile birlikte övünç aşılamaktadır, ancak içimizde var olan bir takım olumsuz düşüncedeki engelleyici tavır takınanlarımız sayesinde bu yatırımların ve tasarımların erteleneceği, iptal edileceği korkumuz hep canlı tutulmaktadır. İşte bu yapılmaya başlanılan her türlü olumlu gelişmenin yanına böyle bir çağrıyla davet edeceğimiz kendi insanımız katkı sağlayacağı da kaçınılmaz olacaktır.
İşte şimdi tam da KIYAM vaktidir Erzurum…
Bağrındaki zenginliklerinle, maddi ve manevi birikimlerinle, coğrafyanın sana sunduğu özelliklerinle, tarihinin bahşettiği övüncünle KIYAM vaktidir ERZURUM…
Bu vakit; son çeyrek asrın birikimi olan siyasi dengelerinin, şimdi icraata dönüşme zamanıdır.
Bu vakit;
Cumhur İttifakının kadim vatanımıza
“Yeni Türkiye Çağı” nın müjdesi olan kıyam vaktidir;
Ve sen de bu vakit içerisinde ayağa kalk artık
Erzurum…
Kalkınma için, refah için, sağlıklı yaşam için, insanca hayat için, bol ve bereketli yarınlar için.
Tıpkı
“bar” tutarcasına, tıpkı
“toy” olurcasına.
“Şahlanma zamanıdır artık”
Haydi Erzurum…