HAYATIN SANA ACIMASIZ DAVRANDIĞINI DÜŞÜNÜYORSAN EĞER;
-GİT ONKOLOJİ KORİDORLARINDA BİR 15 DAKİKA DOLAŞ…
NERİMAN KÖKSAL’A BENZEYEN AMELİYAT HEMŞİRESİ;
“-KONYALI HOCA…YİNE Mİ GELDİN(!)”
ŞAİR NABİ’DEN VE MESNEVİ’DEN
İKİ BEYİT OKUDUM…ÖZÜR DİLEDİ.
Ankara Ulucanlar'da (1978) güzel insan, Sevgili Başkanımız Selahattin Arpacı'nın imamlığında 'vakit namazlarını' kılarken Cuma namazını cami olmayınca kılamıyorduk.
Gönüldaşlarımın tatlı dilleri, güleryüzleri ve sevgi saygıya dayanan samimiyetleri sayesinde Ulucanlar; TAŞMEDRESEYE dönüşmüştü…
Ama Cuma günleri taşmedrese,
ZİNDAN oluyordu.!
Koğuşa çekilip, tavanı seyrederken pencerenin kenarına konan kuşa imrenip “keşke şu kuşun yerinde ben olsam da başta rahmetli Süleyman Özmen'in ve rahmetli Gün Sazak'ın cenaze namazlarının kılındığı HACI BAYRAM’DA yine Başbuğumun arkasında arkadaşlarımla Cuma namazını kılsaydım' diye düşünürken, rahmetli Arpacı başkanımın;
“-Ali’m gel yeni biten tablomu sana göstereyim' sözüyle kendime gelip, yönetimde bereber olduğumuz rahmetli şehidimiz Ali Bülent Orkan’la tabloları seyredip; “Başkanım bu tablo HASRET-TÖRE ve GENÇ ARKADAŞ’da yayınlanır.”
Gerçekten başkanımızın tabloları
Ülkücü Hareketin tanınan dergilerinde yıllarca yayınlanmıştır..
Yakın tarihte vefat eden rahmetli başkanım Selahattin Arpacı ve ailesini Konya’daki Alaaddin Camii’ni gezdirirken Ulucanlardaki Cuma günlerinin HÜZNÜNÜ anmıştık taa derinden.!
Sonra aradan mevsimler geçti…
yıllar geçti..Şair NABİ’nin dediği gibi;
“Bağ-ı dehrin, hem hazanını hem
baharını görmüşüz,
Biz neşeninde, gamında rüzgarını görmüşüz.”
Gençlik yıllarımız...
Yani…ilkbahar geride kalınca…
Hazan/Sonbahar mevsiminin ayazı
yaşlı vücudu üşütmeye başlar...
10 günde bir gittiğim Meram Tıp’daki Onkolojideki kemoterapiler eğer pazartesi günü başlıyorsa seviniyordum.
Çünkü üç gün yatarak sürecek olan kür çarşamba günü akşam bitiyor ve ben o hafta Cuma Namazını Kapu Camii veya Meram Tavusbaba Camii’nde Cuma Namazını kılıyordum.
Ancak kemoterapinin başlangıcı çarşamba veya perşembe gününe denk geldiği zaman üzülüyordum.
Çünkü Cuma namazını Ulucanlar’daki gibi mecburiyetten kılamıyorduk... Bu durum beni üzmekle kalmıyor..içimi acıtıyordu.
Kolum...Eyfel kulesi gibi serum askılığına bağlı...
3.kattaki odamın penceresinden Meram Tıp Fakültesi personelinin Cuma’ya gidenlerini… Konya Havaalanı’nında Hacca gidenleri uğurlarken onların arkasından “imrenek” baktığım gibi bakıyordum ve aklıma Hz. Pir’in Mesnevi’deki sözü gelirdi;
“Hastalıklar ve sıkıntılar;
-MİSAFİRDİR...
-Gelir-geçer...
Önemli olan gönderenin
hatırına SABRETMEKTİR..”
Canlar...
Hastalığımdan bahsetmek değil muradım...Ne kadar şükretsem azdır. Ama nedense şükrü duayla tam manasıyla yapmıyoruz...
Maksadım;
Sağlığınıza dikkat edin ve kıymetini bilin... Atalarımızın “herşeyin başı sağlıktır” sözü boşuna değildir.

Kemoterapi sırasında Meram Tıp’a her ay sık sık gidince hem odalarda hem bahçede ağır hastaları, yoğun bakımda olanları ve tüm manzaraları “TAVAN” olan, uzun süre yatağa mahkum olanları düşünür ve şairin dediği gibi:
“Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu,
Buradan insan mı çıkar, tabut mu.?
Kolon kanseri sonrasında verilen kemoterapinin fazlalığı sebebi ile afacan kanser hücresi karaciğere intikal edince Adana’da ki Özel Orta-Doğu Hastanesinin ameliyat odası kapısında Neriman Köksal’a benzeyen ameliyat hemşerisi:
“KONYALI HOCA YİNE Mİ GELDİN(!)”
deyince bende hz. Pir’in yukarıdaki beytini okuyunca mahçup oldu ve elimi tutarak:”Hocam özür dilerim, gerçekten özel bir insana benziyorsunuz.”
Bugünlerde geçer YA HU...
Bekle beni… Canım Kapu Camii... Şadırvanında abdest alırken kalbe
huzur veren “şırıltılı” su sesini çok özledim Bursa Ulu Camii…

MECNUN GÖNLÜM SİZDEN
UZAK DÜŞTÜĞÜNE BAKMAYIN…
HALA SEVDAMSINIZ…LEYLA’DAN VAZGEÇİLİR Mİ.?
Meram/Onkoloji’de kemoterabi alırken Profesör bana “Ali hocam sende bu tatlı dil, güler yüz ve özgüven olduktan sonra bu kanseri atlatırsın inşallah” demişti.
Yani canlar hem öğrencilerin hem hastaların başarılı sonuç almasında moral faktörü çok önemlidir.
İnsanoğlu bütün eksiklik ve kusurlarına rağmen ümidini hiç bir zaman kaybetmemelidir.
İnsanın ümitvar olmasının ruh ve beden sağlığı açısından önemi büyüktür.
ÜMİTSİZLİK insanı perişan eden bir duygudur. Dua eden insan Rabbinden daima ümitvardır.
Hayra ve iyiliğe ait ümit ve dileklerinin gerçekleşeceğine inanarak dua edilmelidir. Karamsar duygulardan uzak kalarak dua edilmeli.
Allah’a en güzel isimlerle dua edilmelidir. İslamiyette dua, en temel ibadetlerinden biri olarak kabul edilmekte ve büyük bir önem taşımaktadır.
Kur’an-ı Kerim dua ile başlayıp dua ile son bulmaktadır. FATİHA ve NAS Sureleri…
Canlar…Allah’a çok şükür şu an iyiyim…Halimden bizâr/şikayetçi değilim.
Rabbim herkese sağlık ve afiyet versin... Evinize BUĞDAY (bereket/huzur) yağsın inşallah..
HAYIRLI CUMALAR...
Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER
12-Mayıs-2023
Tarih Öğretmeni
Ali KUZENCİK