Tevfik ALGAN Paşam.
1984 DEVRESİ BAŞTA OLMAK ÜZERE HARBİYE RUHUNU TAŞIYAN TÜM ASKERLERİN GURURUSUN.
TSK’dan ihraç edilen teğmenler lehine oy kullanan Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Tevfik Algan’ın 3’üncü Ordu K.’lığı emrine verilmesi üzerine teğmenlerdeki kararında olduğu gibi yine onurlu bir duruş sergileyerek emekliliğini istedi.
Böylesi liyakatli, başarılı bir komutanın emekliliğe zorlanmasında kaybeden Türk Silahlı kuvvetleri, dolayısıyla Türkiye olmuştur.
Türk Milleti bilmelidir ki;
“Algan paşam gibi liyakatli, başarılı,
onurlu, ahlaklı ve vicdanlı komutanlar kolay kolay yetişmiyor.”
*
3’üncü Ordu Komutanı, Algan paşanın Devre arkadaşıdır.
Bulunduğu görevden alınıp devre arkadaşının emrine görevlendirilmekle, sözüm ona tenzili rütbe verilmek suretiyle Algan paşanın teğmenler hakkındaki kararına bir ceza verilmek ve tasfiye edilmek istendiği aşikardır.
Adeta sürgün edilmedir.
Askerler bunu gayette iyi bilir.
*
Unutulmamalıdır ki;
Zaman, güce boyun eğmeyenleri,
adalet ve hukuktan yana olanları haklı çıkaracaktır.
Adil olmayıp adil gibi görünmeye çalışanları değil.
Adaletin olmadığı yerde ahlak da aramayınız.
Adalet ve ahlakın olmadığı yerlerde disiplini de sağlayamazsınız.
Bütün dinler ve ahlaklar adalette birleşir.
Üstlerinin, amirlerinin adaletsizliğini gören astlar üstlerine, amirlerine asla güven duymaz, sevgi de beslemezler.
Böylesi ortamlarda görev yapanların verilen emirleri ne ölçüde yerine getirilebileceğini de takdirlerinize bırakıyorum.
Güçlü silahlı kuvvetler konusunda hepimiz hassasız.
Ama Allah aşkına nedir bu yaşananlar,
nedir bu yapılanlar?
*
Teğmenler ve 3 komutanı hakkında verilecek kararla ilgili Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu toplantısında kurula başkanlık yapmış devre ve silah arkadaşımız olan Korg. Tevfik Algan
" Karşı Oy" kullanarak 1984 Devresi ve Şanlı Yuva Harbiye ruhuna yaraşır bir şekilde onurlu ve adaletli bir duruş sergilemiş,
Bazı siyasilerin kararları ve bazı komutanların talimatlarına boyun eğmemiş,
Onurlu durmayı ikbale tercih etmiş,
Mustafa Kemal'in özde Askerinin nasıl olması gerektiğini ilgili siyasetçilere,
bazı komutanlara ve Aziz Türk Milletine göstermiştir.
*
Tevfik Algan paşam;
Devremizin gururu olduğunu onurlu ve dik duruşunla,
adaletten ayrılmayarak ve vicdanına dayanarak verdiğin kararlarınla gösterdin.
Dolayısıyla kul hakkına da girmeyerek kimsenin de bedduasını almadın.
Allah beddua almamayı ve onurlu bir asker olmayı her askere nasip etmez.
*
Eğilseydin her kapıdan geçeceğini bildiğin halde onurlu, şerefli olmayı ikbale tercih ederek güç karşısında eğilmedin.
Vicdanlı ve ahlaklı olmayı yeğleyerek dik durmayı tercih ettin.
Omurgalı olmanın nasıl bir şey olduğunu ilgili bütün kademelere gösterdin.
Bunda senin kadar değerli eşininde büyük payı olduğu bilincindeyiz.
Ne mutlu sizlere.
*
Tavrınla, dik duruşunla ve icraatınla sadece 1984 devresinin değil bir çok asker kişinin ve bütün emekli askerlerin, sivil toplum içerisindeki Atatürk’ün askerlerinin yüreğinde taht kurdun.
Devre 1984’lü olmanın gururunu bizlere yaşattın.
Onurlu bir askerin nasıl olacağını Atatürk’e husumet besleyenlere gösterdin.
Kimileri tarihin çöplüğünde, karanlığında yer alacakken adını, adaletsizliğe karşı sessiz kalmayan şerefli bir kahraman asker olarak tarihe yazdırdın.
*
1980 yılında onurunla girdiğin Şanlı Yuva Harbiyeden Harbiye ruhuyla mezun olarak,
Harbiye ruhuyla vatanın her bir yanında görev yaparak,
Her üniforma giyen askere nasip olmayacak bir şerefle çok sevdiğin ordudan “başka birilerinin askeri olarak değil”
Harbiye ruhuyla “Atatürk’ün askeri” olarak ayrıldın.
Ne mutlu sana ki ANILARLA anılacaksın.
*
Üniforma giydiğin dönemde olduğu gibi emekliliğinde onurunla, şerefinle başın dik mi dik,
alnın pak mı pak bir şekilde gururla sivil ve askeri ortam içerisinde yer alacak,
aile fertlerinle birlikte dolaşacak, saygı ve sevgiyle karşılanacaksınız.
*
Adalete dayanmayan kuvvet zalimdir.
Zulüm ise ilelebet payidar olmaz, olamaz.
Zaman elbette çok çabuk geçer.
Bugün adaletsiz bir şekilde “tatlı tatlı yenen hurmalar” gelecekte adalet işlemeye başladığında “çıkarken kıçları tırmalayacağının” da hesabını bir çok kişi yapmış olmalıdır.
*
Şerefine, onuruna yakışanı yaptın paşam.
Onursuz daha üst rütbeleri tercih etmektense onura yakışır şekilde vicdanla kararlar verip tadında noktayı koymak erdemliliktir, büyüklüktür.
*
Babanız, anneniz, kardeşleriniz, evladınız sizin onlara verdiği bu onurla toplum içerisinde başları dik bir şekilde gururla gezerken, masum teğmenlerin ihracını isteyen, ihraçları için gizli ve açık talimat verenlerin ve de ailelerinin toplumdaki yerlerini de zamanla hep birlikte göreceğiz.
*
Tevfik Paşam,
Ne mutlu anne ve babana ki senin gibi bir evlat yetiştirmiş.
Ne mutlu eşine ki senin gibi bir eşe sahip.
Ne mutlu oğluna ki senin gibi onurlu bir babası var.
Ne mutlu 1984 devresine ki senin gibi bir silah arkadaşı var.
Onurumuzsun, gururumuzsun Tevfik paşam.
Önemli olan omuzlardaki rütbe değil gönüllerdeki rütbedir.
Gönüllerimizin, Atatürk’ün askerlerinin en büyük paşası sen oldun bilesin.
*
Teğmenler hakkında kararı talimatlar doğrultusunda değil de vicdanın sesine ve hukuka dayanarak veren,
bu kararının bedelini tenzili rütbe ile ödetilmesi karşısında emekliliğini vererek onurlu bir duruş sergileyen devre arkadaşımız, silah arkadaşımız, Atatürk’ün özde askeri korgeneral Tevfik Algan’ı yürekten kutluyorum.
Harbiye ruhunu taşıyan tüm askerlerin gururu Korgeneral Tevfik Algan tarih seni asla unutmayacaktır.
İsmin tarihe altın harflerle yazılacaktır.
Ömer ERBIYIK