Göç İdaresi Başkanlığı'nın verilerine göre, yabancıların Türk vatandaşı nüfusuna oranı %20'yi aşmış durumda. Bu oranın yüksekliği, göçün beraberinde getirdiği ciddi sorunları gözler önüne sermektedir. Sığınmacılar, kaçak göçmenler ve düzensiz göçle ülkemize gelenlerin baskın kültürlerden gelmeleri, entegrasyon sürecini zorlaştırmaktadır. Bu durum, toplumumuzun huzur ve güvenliği için önemli bir tehlike oluşturmaktadır. Entegrasyon süreci, göçmenlerin uyum sağlaması, dil ve kültürel engelleri aşması, yeni bir topluma adaptasyonu içeren uzun bir süreçtir. Ancak, baskın kültürlerden gelen göçmenlerin entegrasyonu maalesef imkansız hale gelmektedir. Farklı kültürlerin çatışması, dil ve kültürel bariyerler, toplumsal çatışmalara ve huzursuzluklara neden olmaktadır. Bu durumda, geri gönderim politikaları, zorunlu bir gereklilik olarak ön plana çıkmaktadır. Geri gönderim, göçmenlerin ülkelerine geri dönmesini ve toplumsal dengeyi sağlamayı amaçlayan bir çözümdür. Entegrasyonun mümkün olmadığı durumlarda, vatandaşlarımızın hak ve hukukunu korumak için geri gönderim kaçınılmaz hale gelir. Bu, toplumumuzun huzur ve güvenliğini sağlamak, kültürel çatışmaları önlemek ve sosyal dengenin korunmasını sağlamak için önemli bir adımdır. Geri gönderim politikaları, olası tehlikeleri göz önünde bulundurarak hayata geçirilmelidir. Göçmenlerin ülkelerine güvenli bir şekilde dönmesi ve orada uygun şartların sağlanması, insani hassasiyetlerin gözetilmesi gerekmektedir. Böylelikle, toplumumuzun refahını ve güvenliğini koruma adına adil ve insancıl bir çözüm sunulmuş olur. Önceliğimizin, kendi ülkemiz ve vatandaşlarımızın hak ve hukukunu, huzur ve güvenliğini korumak olduğunu unutmamalıyız. Göç sorunuyla mücadele ederken, vatandaşlarımızın refahını ve güvenliğini gözetmek, toplumumuzun geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Geri gönderim politikaları, bu önceliği korumak adına bir çözüm olarak değerlendirilmelidir. Sonuç olarak, göçün gerçeklerini ve tehlikelerini göz önünde bulundurarak, geri gönderim çözümlerinin zorunlu bir gereklilik olduğunu vurgulamak önemlidir. Vatandaşlarımızın hak ve hukukunu, huzur ve güvenliğini koruma amacıyla adil, insancıl ve hukuki çerçeveler içinde hareket etmeliyiz. Necat Kacan