Hamile ve emziren annelerin içinde bulundukları durum oruç tutmamak için yeterli bir sebep olduğunu ancak oruç tutmanın önünde bir engel bulunmadığını söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Ali Emre Atik, oruç tutmanın tamamen kişisel bir karar olduğunu söyledi.

Gebelik ve emzirme döneminde annelerin oruç tutarken dikkat edilmesi gerekenler, İLKHA muhabirine konuşan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Ali Kadın Emre Atik, geçirdikleri soruları ve merak edilen konuları cevapladı. Ramazan ayı geldiğinde en sık 'gebe ve emziren anneler veya tutabilir mi?' Şeklinde sorularla karşı karşıya kalanlarını yaşayanlar Atik, 'Hamilelik, oruç tutmamak için bir mazeret halindeyken birlikte oruç tutmak veya tutmamak gebelerin tamamen kendilerinin alınması gereken kişisel bir karardır. çalışanlar.' dedi. 'Kronik hastalığı olan gebelerin oruç tutmalarını önermiyoruz' Atik, 'Beklediğimiz kilodan daha az kilo ile hamile kalan anneler, anne karnında geriliği olan bebekler, büyüme kısıtlamalarının olduğu durumlar, hamile gebelik kategorisine hamile hamileleri, hamile olan hamileler, gebelik öncesi kronik hastalığı daha olan hamileler. ' diye konuştu. Ali Emre Atik 'Emziren annelerin oruç tutmasında bir kusur yok' Emziren annelerde oruç konusunda daha rahat muhafazaları hatırlatan Atik, 'Lohusalık dönemi ve ilk 6 aylık dönemde çocuk sadece anne bölümleriyle beslendiği için daha dikkatli olması gerekir. yok.İftar ile sahur arasındaki dönemde süt ve bebek için gerekli olan besin değerlerinin sağlandığı süre boyunca emziren annelerin oruç tutmalarında herhangi bir olumsuz yok. Oruç tutan hamiller ve emziren anneler nelere dikkat edilmeli? Oruç tutan gebe ve emziren annelerin dikkat edilmesi gereken hususlara ilişkin de açıklama yapan Atik, son olarak şu ifadeleri kullandı: kola gibi çıkışı çıkışını arttırıp ulaştığın su attıran besinlerden, tatilden, aşırı yağlı beslenmeden uzak durmalarını öneriyoruz. Sahurda çok fazla tuzlu, tatlı şekerli beslenmeden uzak durmalarını, sahurdan hemen sonra uyumamalarını öneriyoruz. Gün içerisinde hareketli bir yaşamı sürdürmeyecekleri için yine iftar ve sahur arasında günlük yürüyüşlerini, sporlarını yapmalarını, hareketli bir yaşamı sürdürmelerini öneriyor. Doktorların idame ettirdikleri vitamin veya tüketimlerini düzenli bir şekilde varsa iftar ile sahur arasında belli saat aralığına uyarak düzenli kullanımlarını tavsiye ediyoruz. Ayrıca kepek ve yulaf ağırlıklı yiyecek yemelerini, fasulye, tuzsuz fındık, fıstık gibi glisemik indeksi düşük gıdaları tüketmelerini tavsiye ederiz.