İstanbul’un Esenyurt ilçesinde 10 Ekim’i 11 Ekim’e bağlayan gece saldırıya uğrayarak hayatını kaybeden gazeteci Hakan Tosun’un cinayetinde yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Soruşturmada, saldırıya karıştığı iddia edilen kişilerin polis tarafından gözaltına alınmak yerine telefonla ifadeye çağrıldığı belirlendi.

Olaydan Saatler Sonra Bilgi Polis Kayıtlarına Girdi

Olayın, Mehmet Akif Mahallesi’nde saat 00.35’te yaşandığı kayıtlara geçti. Ancak Esenyurt Mevlana Polis Merkezi’ne bilgi ulaşması 02.52’yi buldu.
Soruşturma kapsamında, 2007 doğumlu Abdurrahman Murat ve 2001 doğumlu Adnan Şahin isimleri ön plana çıktı.

İddialara göre polis, zanlıları gözaltına almak yerine telefonla arayarak ifadeye çağırdı.
Abdurrahman Murat ifadesinde, “Polisler beni 11 Ekim ikindi saatlerinde aradı, olay hakkında bilgi verdiler, ben de kendim polis merkezine gittim” dedi.

Tanıkların Anlatımı Çelişkili

Olayla ilgili iki mahalle sakininin ifadeleri çelişkili çıktı. Tanıklardan biri, Adnan Şahin’in Tosun’a uçan tekme ve yumruklarla saldırdığını, diğeri ise yalnızca bir kez vurduğunu öne sürdü.
Şüpheli Adnan Şahin, “Tekme ve yumruk atmadım” diyerek suçlamaları reddetti.

Diğer şüpheliler de Tosun’un başka bir yerde darbedildiğini iddia ederek suçu kabul etmedi.

Avukatın Siyasi Bağlantıları Gündemde

Soruşturmanın bir diğer dikkat çeken yönü ise şüpheli Adnan Şahin’in avukatı Turan Susuz’un siyasi bağlantıları oldu.
Susuz’un, AKP Esenyurt İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Sıraç Susuz’un kardeşi olduğu, aynı zamanda Esenyurt Kızılay Şubesi vekili olarak görev yaptığı öğrenildi.

Ayrıca Susuz’un düğününde, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, AKP Milletvekili Şamil Ayrım ve Esenyurt Kaymakamı Vural Karagül’ün nikâh şahidi olarak yer aldığı da ortaya çıktı.

Bu bağlantılar, kamuoyunda “soruşturma sürecinde ayrıcalık mı tanındı?” sorusunu gündeme getirdi.