Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerin ardından ciddi yıkımın yaşandığı illerden biri olan Adıyaman'da gassallık yapan Yakup Aydın ve Mahmut Taştan, deprem anında yaşadıklarını ve cenazeleri yıkarken yaşadıkları manzaralarını anlattı.
Yakup Aydın
Tarifenin amacı bir duygu içinde olduğunu, Allah'u Teâlâ'nın ölmeden önce kıyametin bir örneğini sergilediğini söylediği gassal Yakup Aydın, yaşadıkları acıların bir sonraki nesiller tarafından yaşanmaması temennisinde bulundu.
'Babamın acısını unutma cenazelerini yıkamaya başladı'
Aydın, 'Depremin çarpışmasıyla ortaya çıkacak. ki kıyamet kopuyor.Bizim köyde 40 ev yıkıldı ama çok tanrı ölü sayısı azdı.Cenazeler için kepçeler kanal kazıyordu.Oradaki acıları babamın acısını unuttum.Anneler, babalar öldü, çocuklar yetim kaldı. 'Hoş geldin, sefa geldin' diyoruz. Acımız büyük. Rabbimiz devletimize ve milletimize yardım etsin.' dedi.
'Mahşerler; Cenaze sahipleri listeye girmiş cenazelerini erkenden defnetmek için uğraşıyorlar'
Görev yaptığı bölgede 25 mezarlık cenazelerinden hiç kimsenin depremde vefat etmediğini ve oluşumların başında olduğunu söyleyen Aydın, 'Güzel anneler gördüğüm yavruların mezarlarının üzerine kapanıyorlardı. Arkadaşlarımızla birlikte el birliğiyle bu süreci atlatmaya çalıştık.Sözün bittiği yerdeyiz. Sahipsiz olan cenazeleri de savcılar tespit ediliyorlardı.Allah'a şükrederek yaralarımızı sarmaya devam ediyoruz.Ahirete göçen tüm mümin ve müminelere Allah rahmet eylesin” diye konuştu.
Mahmut Taştan
'Bir grup arkadaşın yaşamayıp yaşamadığını düşünürken öte yandan sokaklardan ölüleri toplamaya başladı'
Yaşayan acının içlerinde bir ukde olarak gideceği, ilk defa böylesi bir afetle karşılaşdıklarını vurgulayan gassal Mahmut Taştan, 'Depremde duygularımızdan çok 'ne içerir?' diye bağır.Yanımızdaki binada yeğenlerim vardı, onları kurtarmaya çalıştık.Elimizde hiç malzeme yoktu.Kar ve yağmur da yükünüi zoruyordu.Bu dar zamanında Suriyeli kardeşlerimiz bize çok yardımcı oldular.2 yeğenim ve 2 eniştemi sağ salim çıkardık. arkadaşların yaşamayıp yaşamadığını düşünürken öte yandan sokaklardan ölüleri toplamaya başladılar.Önce eski mezarlığın olduğu bölgeden başladılar.Allah bir daha böyle bir acıyı bize, memleketimize, devletimize yaşatmasın.' şeklinde konuştu.
'İnsanlar ne yapacaklarını bilmez haldeydi'
Yaşayan acılardan ders çıkarılması gerektiğini hatırlatan Taştan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
'Topladığımız cenazelerin kime ait olma durumu. Üzerlerine battaniye, çarşaf örttük. İkinci kattan fırlayıp geldikleri düşenler, kullanılan duran ölüler, insanların çaresizliği... İnsanların içinde ne yapacaklarını bilmez haldeydi. Ellerinde de bir şey gelmiyordu. Biz bu acıları yaşadık, inşallah giden sonrakiler yaşamaz.'
'Kimisi kızı ve hanımını yana gömmek için rica ediyor'
Daha önce cenazenin tanımlandığı sıralı sistemlerin geçtiğini ve böylesi bir afette söz konuşma sisteminin faydasını gördüklerini yaşayan taştan Deprem, son olarak yaşadıklarını kaydetti:
'O gün savcının belgeleri, belediye başkanının talimatları ile görevlilerin isimleri ve telefon numaralarını alarak tutanak tuttuktan sonra cenazeleri defnettik. Kimisi kızı ve hanımını yana gömmek için ricada bulunuyor. yaşatmasın.'