Fransa’dan TikTok’a cezai soruşturma: Çocuklarda ve toplumda ahlaki çöküş

Fransa’dan TikTok’a cezai soruşturma: Çocuklarda ve toplumda ahlaki çöküş

Popüler video paylaşım platformu TikTok, çocuklar ve gençler başta olmak üzere toplumun geniş kesimlerinde mahremiyetin, değerlerin ve ahlaki sınırların zayıflamasına yol açtığı yönünde artan eleştirilerle gündeme geliyor.

Bir dizi akademik çalışma ve hak savunucusu kuruluşun raporları, uygulamanın hem içerik yapısı hem algoritması aracılığıyla çocukları ve gençleri riskli bir dijital ortama sürüklediğini ortaya koyuyor.

Özellikle çocukların ve ergenlerin kendine güven, kimlik gelişimi ve psikolojik iyi oluş üzerinde platformun içerik öneri sistemi nedeniyle ciddi olumsuz etkiler yaşadığı belirtiliyor.

Sistematik bir inceleme, TikTok’un problemli kullanım biçimlerinin kullanıcıların anksiyete ve depresyon semptomlarıyla güçlü şekilde ilişkili olduğunu tespit etti. Ayrıca çocuklara yönelik araştırmalar, TikTok’un sonsuz kaydırma mekanizmasının, algılarını ve davranışları değiştiren biçimde işlediğini gösteriyor.

Mahremiyet açısından da platform ciddi eksikliklerle suçlanıyor. Kullanıcıların kişisel verilerinin büyük ölçüde toplandığı, kontrolsüz şekilde işlendiği ve özellikle çocukların dijital izleme, “sharenting” (ebeveynlerin çocuklarının görüntülerini paylaşması) gibi pratikler aracılığıyla savunmasız hale geldiği vurgulanıyor. Ayrıca uzmanlar TikTok’un veri güvenliği ve kullanıcı mahremiyeti konusunda ciddi zaafiyetler taşıdığını, kullanıcı verilerinin Çin merkezli olan ana şirketi ve algoritmik yönlendirme yapısıyla birlikte farklı riskler içerdiğini belirtiyor.

Öte yandan içerik ve algoritma açısından platformun eğlence adı altında çocukların ve gençlerin hassasiyetlerini istismar eden yönleri bulunduğu da ifade ediliyor. Örneğin, Amnesty International’ın raporuna göre, TikTok’un “For You” akışı algoritması çocukları ve gençleri uzun süre platformda tutmak amacıyla tasarlanmış olup, bu durum onların sağlığını ve dijital iyilik hâlini tehdit ediyor. Bu durum, yalnızca çocukları değil yetişkin kullanıcıları da etik ve ahlaki açıdan risk altına sokabiliyor: Mahremiyetin erozyonu, sürekli izlenme baskısı, değer yönelimlerinin silikleşmesi gibi durumlar söz konusu.

Toplum yapısına etkisi bakımından bakıldığında, TikTok’un kısa formatlı videolar, hızla tüketilen görsel içerikler ve algoritmik öneriler aracılığıyla toplumsal değerlerin, düşünce alışkanlıklarının ve dikkat sürelerinin değişmesine neden olduğu değerlendiriliyor. Bu dönüşüm, gençlerde düşünce derinliğinin azalması, sabırsızlık eğiliminin artması ve sosyal ilişkilerde yüzeyselleşme riskini beraberinde getirdi.

Sonuç olarak, uzmanlar ve çocuk koruma örgütleri TikTok’un “eğlence” kılıfı altında çocukları, gençleri ve nihayetinde toplumu değer krizine sokabilecek bir araç haline geldiği uyarısında bulunuyor. Platformun yalnızca teknolojik bir eğlence uygulaması olarak değil, toplumsal ve ahlaki bir sorumluluk alanında da değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. (İLKHA)



Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku