ERZURUM

ERZURUM Haberleri

Erzurum Sevdası

Erzurum Sevdası

Erzurum Sevdası

Erzurum Sevdası/Hakan Dikmen Radyonun sesinden başka hiç bir şey duymak istemiyorum şu an, bilgisayarın başında derin düşüncelere daldığımda inceden tiz bir ses kulaklarıma ninni terapisinde güzel bir nağme fısıldamaya başladı. Güzel insanların şansları da güzel olurmuş düşüncesinde, ince bir sırıtma havalesi geçirdikten sonra “kimler geldi kimler geçti” eşliğinde klavyenin tuşlarıyla makama eşlik etmeye çalıştım. Gerçekten çok doğruydu, kimler gelip kimler geçmişti bu şehirden. Kimileri nefret ederek, kimileri ah çekerek ve kimileri de mecburiyetten dolayı bu kadim şehir Erzurum’u terk etmek durumunda kalmışlardı, birçoğunun bu mecburiyetlerle baş başa bırakıldığını biliyoruz ama o sonraki bir konu olarak, kayıtlarımızda mevcut. Bu şehirde kalıp, bu şehrin kahrıyla birlikte çilesine âşık olanlarımız öylesine azalmıştı ki. Bazen ender zamanlarda gördüğüm bu insanların boynuna sarılıp, teşekkür üstüne teşekkür edesim gelmektedir. Kim ne düşünür ise düşünsün. Bu şehir; gücümüz yettiğince tanıtmaya çalıştığımız, bu Erzurum Sevdalılarının sebebine ayakta kalmakta, bu insanlar ile birlikte büyümektedir. Yükünü tutup bu şehri terk-i diyar edenlere ve hatta gittiği yerlerde de bu şehir hakkında ileri geri konuşanlara da, bu toprağın hakkı helal olmasın inşallah. Hastanelerde çalışanlar bilir, eksik olmaz bizim buraların kederi. Sıkıntı, zaten diğer adımız olarak yanı başımızdan hiç gitmez. Hastalarımızın psikolojisi bizim nefeslerimizde saklıdır. Onlar iyi olup sağlık buldukça bize de sevinmek düşer. İyilik bize kalsın, sağlık onlara. İşte böyle bir insanın tanışıklığıdır beni bu radyo başında “kimler geldi, kimler gitti ye” mahkûm eden… Tanıdığım en dürüst Erzurum Sevdalılarından diyebileceğim bir insan. Hastaneye ilk geldiği günden bu yana onu tanıyıp ta sevmeyen bir tek kula denk gelmedim dersem, emin olun yalan söylemiş olmam. Tek gayesi insan ve insanlık olan, bölücülük ve insanlara zarar veren her türlü eylemi kesinlikle reddeden, ekip çalışmasına önem veren, insan ilişkilerinde saygıyı ön planda tutan, bilhassa hastalarına karşı her daim nazik ve bir o kadar da anlayış içerisinde yaklaşan, üst kadrosunda olanlara saygı sınırları çerçevesine dikkat etmekle kalmayıp aynı zamanda da çizgisini koruyan, alt kadrosunda bulunan kim var ise sahiplenen, etik kurallar ile yaşayan ve çok dikkat eden ve aynı zamanda da görevinde gerçekten başarılı bir cerrah. Hayatının büyük bir bölümü ameliyathanede geçtiğinden dolayı orada bulunan hastalar dâhil hemen herkesi ailesi gibi gören bir zihniyete sahip olduğu içindir ki, terk edememiş, gidememiş bu şehirden. Yoksa bugün niyetlense yurt dışı dâhil birçok yerden hemen uçak biletleri kayıttadır, bilinsin. Erzurum’un gerçek sevdalılarından birsidir Ömer Selim Yıldırım. Kimilerine göre Yıldırım Hoca, kimlerine göre Prof. Dr. Ömer Selim Yıldırım Hoca ve kimilerine göre de bizim Selim denilen bir sevdalı, Erzurum Sevdalısı… 1971 yılında Erzurum’da Abdulkadir ve Esma çiftlerinin çocuğu olarak dünyaya gelmiş ve liseye kadar olan bütün eğitimlerini burada kendi memleketinde tamamlayarak, 1988/1994 yılları arasında Bursa’da, Uludağ Üniversitesinde Tıp Eğitimini almıştır. 1995/1999 yılları arasında Tıpta Uzmanlık ve Yüksek Lisansını da Bezmialem Üniversitesi nin Ortopedi ve Travmatoloji bölümünde tamamlayarak yeniden memleketine Erzurum’a dönerek, halkına hizmet etmeye devam etmiştir. Uzun yıllar boyunca halk arasında ortopedi alanında sayılır isim olmasına rağmen alçakgönüllülük zırhından sıyrılamamış ve çocuk ile çocuk, hasta ile hasta, yaşlısıyla da yaşlı olarak yaşamasını bilmiştir. Nankörlüğe ve ikiyüzlülüğe karşı her daim insancıl yaklaşarak kendi vakarından ve dadaşlık duruşundan taviz vermemiştir. Bu özelliklerinden dolayı arkadaşlarının ve çevresinin ısrarı üzerine bir dönem rektörlük yarışında seçimlere dahi katılıp üniversite tarihinde tek başına en çok oy alan isim olmasına rağmen siyaset tecrübesizliği nedeniyle ataması yapılmamıştır. Ancak gelinen noktada siyasetin dahi açamadığı birçok gönül kapısını Ömer Selim Hoca insanlara ve insanlığa olan sevgisi sayesinde açmıştır. Erzurum ilimizde ve hatta çevre illerde hemen her tene dokunmuş olan Yıldırım hocamız toprağına olan sevgisi ve sevdası yüzünden birçok kereler hakkı yenilmiş olmasına rağmen, bu şehri ve bu şehrin kadim halkına olan sevdası nedeniyle terk etmemiş, görev yapmış olduğu Atatürk Üniversitesi Ortopedi Dalı Ana Bilim Başkanlığı bünyesinde görevine devam etmektedir. Hocaya sorsan ki neden gitmedin diye? Gözlerinin içersindeki Erzurum Sevdasının ışıl ışıl yanan ateşiyle, dudaklarına yansıyan küçücük bir gülümsemesi, cevap olarak o’nu bilen insanlara çok şey anlatmaktadır. Tıpkı radyodaki şarkıya terennüm ederek eşlik ettiğim nağme gibiydin be hocam;  “kimler geldi kimler geçti” Hâlbuki isteseydiniz sizde çok rahat gidebilirdiniz. Kolay mı zannettiniz? Her kırıklığın çaresi olmasına rağmen, kendi gönül kırıklığına çare bulamadığı halde; küsmeyip, gönül koymayıp, bu şehirde kalmayı, bu şehri sevip, bu şehirde olmayı diye iç geçirdiğini hisseder gibiyim amma, Radyodaki ritm sonlanırken “kimler geldi, kimler geçti'ğinin esnasında aklımızdan geçen olmuştur “Bu şehrin sevdalısı çoktur ve başka bir Erzurum Sevdalısında buluşmak üzere” 

Haber Editörü

Dikmen Hakan

hakandikmen30@gmail.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku