Gazeteci Ertuğrul Özkök, DEM Parti'nin PKK ele başı Abdullah Öcalan'ın, tarihi bir çağrı yapmaya hazırlandığını söylemesinin ardından dikkat çeken bir köşe yazısı kaleme aldı. Devletin üst düzey bir yöneticisinin İmralı Adası'nda Öcalan ile görüştüğünü öne süren Özkök, görüşmenin içeriğini ve Öcalan'ın yanıtlarını 8 başlıkta şöyle anlattı:
Bu anlatacaklarım, kesinlikle İmralı’da Devletin Öcalan’la yaptığı bir yazılı anlaşma değil. Benim güvendiğim kaynaklardan topladığım bilgi. Ama varılan sözlü bir “Görüş birliği” alarak değerlendirilebilir.
BİR: Devletin çok üst düzey bir yetkilisi, İmralı’da Abdullah Öcalan’la yüz yüze görüştü.
İKİ: Bu görüşmede Öcalan’a bir açıklama yapma konusu açıldı.
ÜÇ: Kendisine en açık dille şu şart söylendi:
‘Yapacağın açıklama, çok net olmalı. İçinde oraya buraya çekilecek, gizli bir mesaj olarak yorumlanabilecek, kripto kelime veya bir cümle olmamalı... Çok net bir silahları bırakma çağrısı olmalı.’
DÖRT: Bu açıklamayı yapmadan önce “Silah bırakmakla ilgili neyin kastedildiği” konusunda da bir görüş birliğine varılacak.
Devlet yetkilisi Öcalan’a açıkça şunu da söyledi:
“Silah bırakma denince, dünya pratiklerinde akla 4 ayrı uygulama geliyor… Biri silahları gömme, biri çatışmasızlık, biri ateşkes. Biz bu üçünü kastetmiyoruz… Kastedilen şey, örgütün elindeki silahları kayıtsız şartsız getirip teslim etmesidir.”
BEŞ: Bu çağrıyı mümkün olan en kısa sürede yapmanı bekliyoruz… Ama bir şartımız var. Çağrı kesinlikle Nevroz dönemine rastlatılmayacak.
ALTI: O görüşmede kesin karara bağlanan bir nokta daha var.
Öcalan’ın Meclis’e gelip konuşması diye bir şey olmayacak. Bir af veya İmralı dışında ev hapsi de söz konusu olmayacak.
YEDİ: Öcalan’a “Dışarda senin güvenliğini biz bile sağlamakta zorluk çekeriz” dendi.
Öcalan “Benim de öyle bir talebim yok” dedi.
Peki bulunan çözüm neydi?
İmralı’da daha rahat bir mekân sağlanacak. Dışarı ile iletişim imkanları kolaylaştırılacak. İstediği insanların gelip ziyaret etmesi mümkün olacak.
Herhalde Netflix, Disney Plus, Prime Video, BlueTV, Tabii gibi streaming platformları izlemesine de izin verilecek tahmin ediyorum.
Yani yeni hayatında eğlence kısmı daha fazla olabilecek.
SEKİZ: Öcalan bunları dinledikten sonra ne cevap verdi.
O da mealen şöyle konuştu:
(*) “Ben barış getirecek böyle bir çağrıyı yaparım. Ancak bu çağrıyı yaptıktan sonra kimse çıkıp bana “Hain” diyememeli. Onun için sağlam bir görüş birliği olması gerekir. Ondan sonra bu çağrıyı yaparım.”
Peki Öcalan’a kim “Hain” diyebilirdi ki…
Öcalan kimden çekindiğini de şöyle anlattı:
Bugün PKK’nın dört ayrı kanadı var.
Biri Suriye’dekiler. Öteki Kandil Dağındakiler.
Üç, Avrupa kanadı.
Dört, Türkiye kesimi.
Öcalan devlet yetkilisine, her birinin durumunu şöyle anlattı:
“Suriye’deki kesimi ben ikna edebilirim. Oradaki benim oğlum gibidir. Avrupa kanadı bu girişime evet der. Türkiye kanadı da olumlu bakar. Ama Kandil’den ne cevap gelir tam emin değilim.”
Kısaca o görüşmede devlet yetkilisi çok açık ve net konuştu.
Öcalan da çok net ve açık cevap verdi.