"İç Savaş sonrasında Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki tek belge olan Üçlü Ortak Açıklama 10 Kasım 2020'de imzalandı. Azerbaycan'da ve birçok yerde kapitülasyon belgesi olarak adlandırılan bu açıklamada, Ermenistan mağlup taraf olarak yükümlülükler üstlendi. Bu yükümlülüklerin bir kısmı yerine getirildi, bir kısmı ise yerine getirilmedi. Azerbaycan bunları kendisi uygulamak zorunda kaldı. Ancak bazı yükümlülükler halen devam etmektedir. Savaşın hemen ardından Azerbaycan haklı olarak barış anlaşmasının imzalanması yönünde müzakerelere başlama teklifinde bulundu. Resmi Bakü, Erivan'a beş prensipten oluşan teklifler gönderdi. Aslında bu beş ilke BM Şartı'nın maddeleridir. Barış süreci bunun temelinde gelişmelidir."

Musavat.com bunu siyaset bilimci Tofig Zulfugarov'un söylediğini aktarıyor.

Ona göre, şu anda tartışılan "barış anlaşması" adı verilen belge aslında bir ilkeler anlaşmasıdır: "Gelecekteki barış süreci için hukuki ve mantıksal bir çerçeve oluşturan bir belgedir. Bu sadece müzakerelere yönelik talimatların yer aldığı bir çerçevedir. Ermenistan taraftarlarının stratejik planları var. Bir belgenin imzalanmasını sağlamak istiyorlar ve bu belgeyi çatışmaların sona ermesi ve sınırların belirlenmesi olarak tanımlamak istiyorlar. Bundan sonra o patronlar, çatışmayı "Karabağ Ermenilerinin hakları" boyutuna taşıyacaklar. Elbette Azerbaycan bunu çok iyi anlıyor. İlham Aliyev konuşmasında bu yöndeki tehlikeleri açıkça dile getirdi. Azerbaycan bu senaryoya karşı siyasi iradesini göstermektedir ve buna izin verilmeyecektir."