Ermenistan’ın mayın terörü devam ediyor

Ermenistan’ın mayın terörü devam ediyor

Güney Kafkasya bölgesinin temel gündemi Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının imzalanmasıyla ilgilidir.

Güney Kafkasya bölgesinin temel gündemi Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının imzalanmasıyla ilgilidir. İkinci Karabağ Savaşı ve 2023 yılı 19-20 Eylül’deki antiterör operasyonlarından sonra barış anlaşmasıyla ilgili yeni fırsatlar ortaya çıktı. Ancak hâlâ barış gündemine engel olan hususlar var. Bunların başında da mayınlı arazilerin haritası meselesi geliyor. Mayın terörü, genel olarak Ermeni terörünün başlıca göstergelerinden biridir.

Ermenistan’ın mayın terörü, 44 günlük Vatan Savaşı’ndan sonraki dönemde daha açık ve net bir şekilde kendini göstermektedir. Aslında 2020 yılından bu yana yüzlerce Azerbaycan vatandaşı doğrudan veya dolaylı olarak mayın terörünün kurbanı olmuştur. Bu da bir kez daha gösteriyor ki, Ermenistan intikamcı pozisyonundan vazgeçmemektedir. Çünkü onların uzun yıllar boyunca arazileri mayınlaması sonucunda bu süreç devam etmektedir.

Ermenistan’ın devam eden mayın terörü sonucunda masum insanlar hayatlarını ve sağlıklarını kaybetmektedir. 2020 yılından itibaren Ermenistan tarafından döşenen mayınlar ve patlamamış askeri mühimmatların infilakı sonucunda 392 kişi hayatını kaybetmiş ya da yaralanmıştır. Bu yalnızca fiziksel değil, insanların psikolojik ve sosyal açıdan da derinden etkilendiği ciddi bir sorundur.

İşgal döneminde arazilerimize döşenen mayınlar bölgede kalıcı barışın sağlanmasına ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu tehdidin önlenmesi için uluslararası işbirliği ve yardımlar son derece önemlidir.

Aynı zamanda, Ermenistan’ın mayınlarla kirlettiği arazilerdeki insani durumun ciddi şekilde dikkate alınması ve Ermenistan’ın uluslararası hukuk çerçevesinde sorumlu tutulması ilgili uluslararası kuruluşlar nezdinde önemli bir yükümlülük olarak kalmaktadır. Mayınların kasıtlı olarak döşenmesi insan haklarının ciddi bir şekilde ihlaline ve bölgede barış ile güvenliğin sağlanmasını zorlaştırmaktadır.


---

Mayın meselesi bugün Azerbaycan’ın en büyük sorunlarından birine dönüşmüştür. Ermenistan’ın 30 yıllık talan ve yıkımından sonra Azerbaycan devleti işgalden kurtarılan Karabağ ve Doğu Zengezur’da geniş çaplı imar ve yeniden yapılandırma çalışmaları yürütmekte, eski göçmenleri yurtlarına geri döndürmektedir. Ancak mayın tehdidi bu sürece ciddi bir engeldir ve vatandaşların hayatı ile sağlığı açısından tehdit kaynağıdır.

Ermenistan’ın amacı Azerbaycan’ın sivil halkına karşı savaştır. Kurtarılan arazilerdeki evlerde, mezarlıklarda ve diğer yerlerde tespit edilen mayınlar, aynı zamanda tuzak mayınlar bu duruma kanıttır. Hatta bazı toplu mezarların çevresi bile mayınlanmıştır. Yıllar sonra sevdiklerinin kalıntılarını bu alanlarda arayan ve ziyaret eden insanlar için mayınlar döşenmiştir. Sivil halkla birlikte hayvanlar da mayın terörünün kurbanı olmaktadır. 2020 yılında Ağdam, Kelbecer ve Laçın bölgelerini terk ederken Ermeniler bu arazilere ek mayınlar döşemiştir. Bu insanlığa karşı bir suçtur.

Mayın temizleyicilerin değerlendirmesine göre, temizlenen veya gelecekte temizlenmesi planlanan alanlarda yaklaşık 4,5 milyon mayın bulunabilir. Uzmanların hesaplamalarına göre, Ermenistan tarafından döşenen mayınların toplam maliyeti 400 milyon dolar olabilir. Yerel düzeyde bu astronomik bir miktardır. Bu da gösteriyor ki, işgal yıllarında Ermenistan, Azerbaycan topraklarının mayınlanması için 2020 askeri bütçesinin %50’sini veya devlet bütçesinin %10’unu harcamıştır.


---

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 2024 yılının Temmuz ayında düzenlenen 2. Şuşa Küresel Medya Forumu’nun açılış töreninde değindiği konulardan biri de savaş sonrası Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını mayınlarla kirletmesi oldu.

“10 Kasım 2020 tarihli üçlü Bildiri’den sonra, Laçın Koridoru üzerinde kontrolümüzün olmadığı dönemde Ermenistan’dan mayınlar taşınıyor ve Karabağ’da döşeniyordu. Bunu nasıl biliyoruz? Çünkü o mayınların üzerinde ‘Üretim tarihi 2021, Ermenistan’da üretilmiştir’ yazıları var. Yani düşünün, İkinci Karabağ Savaşı sona erdikten sonra bile bize karşı mayın terörü uyguluyorlardı.”

Bugün dünyanın birçok ülkesinin mayın teröründen muzdarip olduğunu forum katılımcılarının dikkatine sunan devlet başkanımız, Ermenistan’ın verdiği mayın haritalarının tamamen işe yaramaz ve doğru olmadığını da belirtti: “Başta onlardan harita istediğimizde onların başbakanı bana diyordu ki, bizde harita yok. Ama sonra itiraf etmek zorunda kaldılar ki, haritalar var ama tamamen işe yaramaz durumda.”

Eski göçmenlerin kendi topraklarına dönüşüne en büyük engelin mayınlar olduğunu söyleyen İlham Aliyev, Azerbaycan’ın bu arazilerin rehabilitasyonunun daha hızlı yapılması için altyapı projeleri ve konut inşaatlarına başlamadan önce bu alanların mayınlardan temizlendiğini belirtti: “Maalesef yeterince kaynağımız ve deneyimli personelimiz yok. Uluslararası kuruluşlar ve şirketler bize öyle fiyatlar teklif ediyor ki, her bir metrekareye teklif edilen fiyat 5-10 kat fazladır. Çünkü bizim de kendi Mayın Temizleme Ajansımız ve şirketlerimiz var. Bu ne kadar sürecek, bunu söylemek çok zor.”

İşgalden kurtarılan arazilerin yeniden kazandırılması zorlu ve zaman alan bir iştir. Aradan 25 yıl geçmesine rağmen Balkanlar’da hâlâ mayın patlamalarının yaşandığını forum katılımcılarına aktaran devlet başkanımız, bu felaketin artık uluslararası bir nitelik kazandığını vurguladı: “Yani Balkanlar’da çatışmalar sona ereli yıllar olmasına rağmen hâlâ bu olaylar yaşanıyor. Maalesef biz de onlarca yıl bu sorunla karşı karşıya kalacağız. Bugün elimizdeki bilgilere göre, orada bir milyondan fazla mayın döşenmiştir.”
Minalar üreten, onları yasadışı şekilde topraklarımıza yerleştiren Ermenistan hâlâ kınanmamıştır. Ermenistan’ın sunduğu mayın haritaları ve formları ise gerçekteki durumu tamamen yansıtmamaktadır. Burada mayın sahalarının sektörleri, gömülen mayın çeşitleri, aralarındaki mesafe, gömülme yöntemleri vb. formlarda kasıtlı olarak yanlış gösterilmektedir. Bu da mayın temizleme çalışmalarını ve genel olarak Azerbaycan vatandaşlarının vatanlarına dönmesini geciktirmektedir. Belirtmek gerekir ki, Azerbaycan’ın mayın temizliğine harcayacağı milyarlarca kaynağın Ermenistan tarafından ödenmesi için hukuki süreçlerin hazırlanması hızlandırılmalıdır. Ermenistan, dünyada mayınla en fazla kirlettiği Azerbaycan topraklarının temizlenmesine harcanan masrafları tazminat olarak bize ödemelidir.

Resmî Bakü defalarca Ermenistan’a doğru haritalar verilmesi çağrısında bulunmuştur. Dikkate almak gerekir ki, sivil amaçlı bölgelerin kitlesel biçimde mayınlanması uluslararası hukuk normlarının ciddi ihlaliyle birlikte insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Ermenistan’ın mayınları temas hattının dışına döşemesinin amacı da sivil halkın daha fazla kayıp vermesidir. Şu anda kurtarılmış bölgelerde büyük imar çalışmaları yürütülmektedir. Bu alanlarda mayın mağdurları da daha çok inşaat işiyle uğraşan sivillerdir. Bu gerçek, yeniden yapı çalışmalarının daha hızlı yürütülmesine ciddi engel teşkil etmektedir. Bu nedenle ilgili uluslararası kuruluşlar ve dünya kamuoyu Azerbaycan’ın çağrılarına uygun karşılık vermeli ve doğru mayın haritalarının ülkemize teslimi için resmî Erivan’a baskı uygulamalıdır.


---

Şu anda barıştan söz eden Ermenistan, doğru haritalar saklamakla uluslararası hukuki düzenlemeleri açıkça ihlal etmektedir.

Azerbaycan’ın işgalden kurtarılan topraklarında mayınlar döşenmesi ve mayınlı bölgelerin doğru haritalarının verilmemesi, Ermenistan’ın uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukukun normlarına, ilke ve kurallarına saygısızlığının açık bir göstergesidir. İlginçtir ki, Azerbaycan’a karşı mayın terörünün devam ettiği, haritaların teslim edilmediği hâlde Ermenilerin hakları tartışma konusu olduğunda ardı ardına açıklamalar yapan uluslararası örgütler sessiz kalmaktadır. Oysa esas itibarıyla Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlar, mayın haritalarının teslim edilmesi için Ermenistan’a baskı yapmalıdır. Zira mayınlı bölgelerin temizlenmesini içeren pek çok uluslararası hukuki belge—örneğin 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri’nin “Savaş Mağdurlarının Korunması” protokolleri, 10 Ekim 1980 tarihli “Aşırı zarar verici ya da seçici olmayan sonuçlara yol açabilecek belirli konvansiyonel silahların kullanımına yasağı ya da kısıtlamaları” konulu Protokol II, 1999 tarihli “Yaya mayını kullanımı, stoklanması, üretimi ve transferinin yasaklanması” BM Sözleşmesi—Ermenistan’ın da imzasını taşıyan ve devletlere yükümlülükler getiren metinlerdir.

Ermenistan, uluslararası yükümlülükleri açıkça ihlal ettiği için uluslararası mahkemelerde sorumlu tutulmalıdır. Ortada hukuki belgeler ve devletlerin, uluslararası kuruluşların üstlendiği yükümlülükler vardır. Ancak görünen odur ki, uluslararası kuruluşlar Ermenistan’ın savaş suçlarına göz yummaktadır.

Ermenistan’ın Azerbaycan’a mayınlı bölgelerin doğru haritalarını vermemesi bir kez daha göstermektedir ki işgalci devlet hâlâ düşmanlık niyetinden vazgeçmemiştir; haritaları vermemekteki asıl amacı daha fazla sivilin ölümüne neden olmak, işgalden kurtarılan topraklarda barışın ve vatandaşlarımızın vatanlarına dönüşünün önünü kesmek, yani bölgede sürekli bir askeri gerginlik hâli oluşturmaktır.


---

Ermenistan’ın mayın meselesinde sergilediği kabul edilemez tutum, uluslararası hukuk norm ve ilke-lerine saygısızlığın açık bir göstergesidir.

Ne yazık ki Ermenistan’ın gerçekleştirdiği mayın terörüne, vandallığa hâlâ uluslararası camiadan hiçbir tepki verilmemiştir. Tüm bu eylemler karşısında dünya önde gelen devletleri ve uluslararası kuruluşlar sessiz kalmakta, suskun bir tutum sergilemektedir. Düşüncesindeyiz ki, bu sessizliğe karşı uyarı vermek ve işgalci Ermenistan’ın uluslararası kamuoyu tarafından cezalandırılmasını sağlamak önemli bir unsurdur.

Uluslararası kuruluşların görevi sadece mayın patlamaları, terör saldırıları, savaşlar sonucu hayatını kaybeden ve yaralanan kişilerin yıllık raporlarını hazırlamak veya masa başı açıklamalar yapmak değildir. Her üyesi hakkında üstlendiği yükümlükleri yerine getirmekle yükümlüdür.

İlginçtir ki, uluslararası kuruluşlar yükümlülüklerini yerine getirmeyeceklerse neden vardırlar? Ermenistan gibi terör devletlerini savunmak, onların savaş suçlarına göz yummak ve mayın patlamalarında ölenlerin raporlarını hazırlamak için mi?

Eğer uluslararası kuruluşlar yükümlülüklerini yerine getirseydi, saldırgan tarafa baskı yapsaydı, ne savaş olurdu ne de mayın patlamaları sonucu ölenlerin listeleri hazırlanırdı.

Bu konuda sorumluluk sadece uluslararası kuruluşların değil, resmî Erivan’ın da üzerinedir. Ermenistan’ın askeri–siyasi yöneticileri bölgede uzun vadeli barış istemekteyse gerçek mayın haritalarını Azerbaycan’a teslim etmeli, hem imzaladıkları uluslararası sözleşmelere hem de 10 Kasım 2020 tarihli ve sonrasında imzalanan üçlü bildirimlerdeki ilgili maddelere uygun davranarak yükümlülüklerini yerine getirmeli ve savaş suçlarından vazgeçmelidir. Aksi hâlde bölgede uzun vadeli barıştan söz edilemez.
Rus gazeteci Dmitri Vinogradov, “Svobodnaya Pressa” gazetesinde yayımlanan “Karabağ’ın uçsuz bucaksız mayın tarlası. Ermenistan yüz milyonlarca doları boşuna harcadı” başlıklı makalesinde yazıyor ki, silahların suskunluğuna rağmen, eski çatışma bölgesinde askerî ve sivil kişiler ölmeye devam ediyor. Bunun sebebi ise Karabağ’ın her yerine döşenmiş mayınlardır. Gazeteci belirtiyor ki, Azerbaycan topraklarının mayınlanması süreci daha Birinci Karabağ Savaşı döneminde gerçekleştirilmiş ve iki savaş arasındaki dönemde de devam etmiştir. 2016 yılı baharında meydana gelen çatışmalar, ondan sonraki dönemde bölgenin mayınlanma hızını yalnızca artırmıştır. Görünüşe göre Ermeni tarafı büyük bir savaşın kaçınılmaz olduğunu anlamış: “Mayınlardan temizlenme, uzun zaman ve büyük mali kaynak gerektiren bir süreçtir. Ermeni silahlı birlikleri yaklaşık 30 yıl boyunca kontrol ettikleri toprakların neredeyse her karışını mayınlamışlardır. Mayın temizleyicilerin değerlendirmesine göre, temizlenmiş veya gelecekte temizlenmesi planlanan alanlarda yaklaşık 1,5 milyon mayın döşenmiş olabilir.”


---

Uluslararası kamuoyu, Ermenistan’ın mayınlardan yararlanmak suretiyle Azerbaycan’a karşı sürdürdüğü mayın terörüne göz yummamalıdır.

Azerbaycan, kendi topraklarının mayınlardan temizlenmesi sürecinde uluslararası kuruluşlardan aktif destek beklemektedir. Doğrudur, bazı uluslararası kuruluşlar ve ülkeler bu amaçla belirli mali destek ayırmıştır. Ancak belirttiğimiz gibi, ilgili uluslararası kuruluşlar, çeşitli ülkelerin parlamentoları, insan haklarını savunan kurumlar Azerbaycan’a karşı devam eden mayın terörüne kayıtsız kalmamalıdır. Onlar, Ermenistan tarafından işlenen askerî ve ekolojik suçlara, insani hukuk ihlallerine sert tepki göstermeli; doğru mayın haritalarının Azerbaycan’a sunulması yönünde bu ülkeye ciddi baskılar uygulamalıdır.

Cavid Şahverdiyev



Haber Editörü

TÜLAY DİKMEN İLE CUMA KÖŞESİ

admin@tum1haber.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku