Emeklilerin Sesine Kulak Verelim: Eski Türkiye'yi Geri Getirelim
Emeklilerin Sesine Kulak Verelim: Eski Türkiye'yi Geri Getirelim
Ülkemizin değerli emeklileri, bir zamanlar hayallerinin peşinden koşarken, huzur ve refah içinde bir yaşam sürmeyi hak ediyordu. Eskiden emekli olmak, dinlenmek ve huzur bulmaktı, refah seviyesi yüksek bir konforlu yaşamdı. Ancak bugün, emeklilerimizin karşı karşıya kaldığı zorluklar, yüreklerimizi burkmaktadır. Eskiden emekli ikramiyesi ile ev ve araba almak mümkündü, ancak şimdi emekli ikramiyesi bile banka kredi kartlarını ödeyemez hale gelmiştir.
Emeklilerimiz, geçmişte kasa kasa domates, elma ve kayısı alabiliyordu. Yağlarını teneke ile patateslerini çuval ile satın alırlardı. Arabalarının deposunu her zaman tam doldurabiliyor, zekâtını sadakasını veriyor, kurbanlarını kesiyordu. Ancak bugün, emekli domatesi tane ile elma ve kayısıyı gram ile alıyor, yağlarını 500 gr olarak alabiliyor ve patateslerini günlük yemeğe katacak kadar bile alamıyorlar. Arabalarını doldurabilen emeklinin ise şimdi arabası yok, çünkü tüm birikimlerini borçlarını ve kredi kartlarını ödemek için harcamak zorunda kaldı.
Emeklilerimiz, geçmişte zekâtını verirken gururlanırdı, sadaka veriyorken sevinirdi ve kurbanlarını büyük bir huzur ve mutlulukla kesiyordu. Ancak bugün, ekonomik zorluklar nedeniyle zekât almaya muhtaç hale gelmiş, sadaka bekler olmuşlardır. Kurban kesmek ise birçoğu için sadece bir hayal olmuştur. Şimdi 200 gr kıyma alabilse kendini kurban kesmiş bahtiyarlığında görürcesine mutlu hissediyor. Günümüzde neredeyse bir lüks haline gelen bu ibadetleri yerine getirememek, emeklilerimizi derinden üzmektedir.
Emeklilerimizin yaşadığı bu zorluklar, vicdanı olan herkesi harekete geçirmelidir. Bu ülkede yaklaşık 17 milyon emekli, bir o kadar da eşi ve ailesi var. Toplamda 40 milyon insan, sefil bir hayat yaşamaya mahkûm edilmiş durumda. Hangi vicdan, hangi adalet duygusu ile ülkeyi bu hale getirdik? Buna ne kadar sessiz kalabiliriz?
Emeklilerimiz, bir zamanlar hak ettikleri değeri buldular ve ülkeye güzel bir şekilde hizmet ettiler. 30 yıl pirim ödeyerek emekli olmuşlar, 'Emeklilik yük değildir hak edilmiş bir haktır.' Şimdi onların yanında olma ve seslerine kulak verme zamanı gelmiştir. Esasında emeklilerimiz, eski Türkiye'yi geri istemiyorlar; sadece hak ettikleri saygıyı, refahı ve huzuru geri almak istiyorlar. Onların yıllarca süren emeklerini göz ardı etmeyelim.
Eski Türkiye'yi geri vermek yerine, onlara yeni Türkiye'yi daha iyi bir şekilde sunmak bizim görevimizdir. Birlikte hareket ederek, daha güzel bir gelecek yaratmak için emeklilerimizin yanında olalım ve onları unutmayalım. Aslında birazda bizlerin oyları ve tercihleri bizi hale getirdi, ama unutmayın ki, oturduğunuz koltuğunda, sizi seçtiren oyların da sahibi bizleriz, yaklaşan yerel seçimlerde emekliler kendilerini size hatırlatacaktır. 'Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz.'