Ekrem İmamoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik, “tehdit” ve “terörle mücadelede görev alan kişileri hedef göstermek” suçundan da 7 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
Açılan davanın ilk duruşması bugün Silivri'deki Marmara Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi’nde bulunan duruşma salonunda yapıldı. Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Ekrem İmamoğlu ilk olarak mahkeme heyetinden sağlıklı karar verilmesini umduğunu söyleyerek, “Milletimizin adına umut verici kararlar verilmesini umut ediyorum ve talep ediyorum” dedi.
Milliyet'ten Damla Güler'in haberine göre; Neden burada olduğunu kendisine de sorduğunu anlatan İmamoğlu, “Ancak cevabını vermekte zorlanıyorum. Yürütülen süreçlerle ilgili kaygı duyuyorum ve üzülüyorum. Ben bugün burada yıllar öncesinde Ergenekon safsatası, uydurma davaları takip etmiş ve haksızlığa uğrayan insanların mücadelesine şahitlik etmiştim. O dönemde her ne kadar kamu görevim olmasa da siyasi görevim ve duyarlılığım beni buraya taşımıştır. İş insanı olmama rağmen buradaki insanların gözünün içine baka baka süreci izledim” dedi.
Neden burada olduğunu ister istemez sorguladığını söyleyen İmamoğlu, “Ve bir şekilde savunmamı yapıyorum. Ben bir kişinin ‘aşkım İstanbul’ diye sahiplendiği bir ortamda 3 kez seçim kazanmış halkın idaresini bütün engellere karşı galip geldiği, İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır düşüncesine karşı burada kaşınızda bulunmaktayım. 86 milyonun gönlüne girmiş ve bir sonraki seçimde Cumhurbaşkanı adayı olarak 86 milyonun karşısına çıkacağım için ben şu an da burada karşınızda bulunuyorum” dedi.
35 sene sonra diplomasının iptal edilmesi ile ilgili de konuşan İmamoğlu, “Bu millet kendisini nasıl güvende hissedecek? Kime güvenecek? Kime sırtını yaslayacak? Çocuklarının önünde kapıları kırmak kime ne katkı sağlayacak. Kime ne katacak? 30 yıllık, 40 yıllık arkadaşım, 15 yıl önce beraber iş yaptığım insanları adliyeye getirip zorla Ekrem beyle ilgili kötü bir şey söyletmenin kime ne faydası var? 13 yıldır görmediğim insanın ağzından bir şey alamayınca hapse atmanın ne faydası var? Dedikodu üzerine konuşmam ben dedikodu sevsem sabaha kadar neler anlatırım neler, ben millete şeffaflık sözü vermiş insanım her şeyim şeffaf olacak” dedi.
Akın Gürlek’i tehdit etmediğini söyleyen İmamoğlu, “Ben bu Türk evlatlarının teminatı olacağım. Etnik kökenine bakmadan, kıyafetine, inancına bakmadan her bir evladın teminatı olacağım. Buradan söz veriyorum. Tehditmiş hadi oradan. Ben bu yaşıma kadar hiç kavga etmedim. Kimseyi dövmedim kimseden de dayak yemedim. Ne tehdidi. Gitsinler köydeki arkadaşlarıma sorsunlar Ekrem sizinle kavga mı ederdi hepinizi barıştırır maçlar mı yapardı diye” dedi.
Hakkındaki terör suçlamasına karşı savunma yaparken sinirlen İmamoğlu, “Beni terör örgütü ile bir araya getirecek kişinin alnını karışlarım onu diyen kendine baksın. Bana bakan yüzümde Türkiye’yi görür, Mustafa Kemal Atatürk’ü görür. Kimse beni kendisiyle karıştırmasın. Herkes kendine baksın. Bu ülkede her evde şehit var gazi var. Bunu şiddetle reddediyorum. Bunu yazanın iddianamesine saygı duymuyorum” dedi.
20 Ocak'ta düzenlenen Ülke Politikaları Vakfı Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması isimli bir panele katılan Ekrem İmamoğlu, başsavcı Akın Gürlek hakkında şu sözleri kullanmıştı:
"Bak başsavcı sana söylüyorum. Sana hiçbir faydamız olmaz senin zihnin çürümüş de... Biz var ya senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Bunu unutma. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına birileri dayanmasın, senin evlatlarını sabahın köründe evinden kimse almasın. Senin zihniyetinin içinden geçen yol ve yöntemleri bu memleketin her ortamından söküp atacağız ki senin dahi yuvana, çocuklarının geleceğine huzuru temin edelim. Bizim derdimiz bu."
Katıldığı ve ilgili sözleri sarf ettiği panelin ardından basın mensuplarına da bir açıklama yapan Ekrem İmamoğlu, kullandığı ifadeleri bir kez daha savunarak, "Bunu bile siyasi müsteşarlığının bir parçası olarak ve ne yazık ki 'her yol mübahtır' anlayışı ile bu işi bile kendini ispat etme ve emre tabi olduğunu ifade etme biçimi içerisinde kullanarak, ailesini bile bu meseleye alet etme paylaşımıdır soruşturma açma süreci," sözlerini dile getirdi.