Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından başlayan program, Şube Başkanı Nesime Taştı'nın selamlama konuşmasıyla devam etti. Ardından Genel Başkan Kadem Özbay, Eğitim İş üyelerine hitap etti. Harfene grubunun müzikleri eşliğinde süren etkinlikte öğretmenler gönüllerince eğlendi.
Şube Başkanı Nesime Taştı: 'Öğretmenlik bir meslek değil, yaşam biçimidir'
Eğitim İş Adıyaman Şube Başkanı Nesime Taştı, açılış konuşmasında öğretmenliğin önemine vurgu yaparak şunları söyledi:
"Öğretmenlik sadece bir meslek değil, yaşam biçimidir. Emek ister, sabır ve vicdan ister. Her şeye rağmen çocuklarımızın gözlerinde umut olmayı sürdüren tüm meslektaşlarımın önünde saygıyla eğiliyorum. Bizler Eğitim İş'in çatısı altında laik, bilimsel, kamusal, çağdaş eğitimi savunan, emekten yana duran bir aile olarak her zaman birbirimizin yanında durduk.

Bugün de aynı dayanışma ruhu ile bir aradayız. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Bizler bu sözün sorumluluğunu taşıyor, bu ülkenin çocuklarına en iyi geleceği sunmak için mücadele etmeye devam ediyoruz. Bu özel gecede burada olan herkese teşekkür ediyorum. Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum. Yaşasın Eğitim İş. İyi ki Eğitim İş."
Genel Başkan Kadem Özbay: 'Adıyaman hâlâ bir şantiye; insanlar toz ve yıkıntıların içinde yaşam mücadelesi veriyor'
Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, deprem sonrası Adıyaman'da karşılaştıkları tabloyu PERRE Haber Ajansı'na değerlendirdi:
"Adıyaman'da yaklaşık üç yıl geçmesine rağmen maalesef her yerde hâlâ toza, asbeste şahitlik ettik. İnsanların taş yığınları arasında, toz toprak içinde yaşamlarını sürdürdüğünü görüyoruz. Dinlediğimiz bilgilerde, depremden etkilenen insanların ciddi psikolojik sorunlar yaşadığını, çocukların da bu travmadan etkilendiğini öğrendik. Ancak deprem sonrası hiçbir psikolojik destek sistemi kurulmadığını, herkesin adeta kaderine terk edildiği bir düzenle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz."

'Eğitim öğretmenin fedakârlığına, öğrencinin çabasına ve velinin cüzdanına bırakıldı'
Özbay, Türkiye'de eğitimdeki yapısal eşitsizliklere dikkat çekerek şunları ifade etti:
"Depremden önce alınmayan tedbirler, deprem sonrası yapılmayan düzenlemeler ve üç yıl geçmesine rağmen hâlâ çözülemeyen sorunlar var. Adıyaman'da bir şantiye ortamında çocukların eğitim sürdürmeye çalışması ve öğretmenlerin büyük fedakârlıklarla süreci yürütmesi bizi üzdü. Maalesef ülkemizde eğitim, öğretmenin fedakârlığına, öğrencinin çabasına ve velinin cüzdanına bağlı hâle gelmiş durumda. Devletin kamusal sorumluluğunu yerine getirmediğini, özellikle Adıyaman'da eğitimdeki eşitsizliklerin daha görünür hâle geldiğini görüyoruz."

'Eğitim İş, Cumhuriyet ve emek mücadelesinin en güçlü kalesidir'
Örgütlenme faaliyetlerine değinen Özbay, sendikanın Adıyaman'daki gücünü şu sözlerle anlattı:
"Adıyaman'da şu anda 600'e yakın üyeye sahip Eğitim İş örgütü var. Türkiye genelinde de 150 bin örgütlülüğe ulaştık. Biz, tüm eğitim çalışanlarının sorunlarını kendi sorunumuz olarak görüyoruz. Ama şunu da açıkça söylüyoruz: Karma eğitimle derdi olan, kız çocuklarımızın eğitim hakkıyla sorunu olan, laiklikle problemi olan, Cumhuriyet ve Atatürk'le derdi olanlarla aynı çatı altında olmayız. Arkadaşlarımızın kararlılığı, Adıyaman'da üye sayımızın kısa zamanda binleri aşacağını gösteriyor."

'Öğretmen açığı derin; ücretli öğretmenlik mevsimlik işçiliğe dönüştü'
Özbay, birçok ilde öğretmen açığının kritik boyutlara ulaştığını belirterek şunları söyledi:
"Mardin'de bir ilçede bir tane bile İngilizce öğretmeni olmadığını öğrendik. Adıyaman'da da benzer tabloyla karşılaşıyoruz. Bazı branşlar yok denecek kadar az. Öğretmen ihtiyacının ücretli öğretmenlerle karşılanmaya çalışıldığını görüyoruz. Devletin kadrolu ve güvenceli istihdam yerine ücretli öğretmenliği kalıcı bir istihdam politikası hâline getirdiğini, öğretmen emeğinin adeta sömürüldüğünü görüyoruz."

'Öğretmen yoksulluğu artıyor: Her dört öğretmenden biri ek iş yapmak zorunda'
Özbay, öğretmenlerin ekonomik koşullarının giderek ağırlaştığını vurguladı:
"Geçtiğimiz günlerde yaptığımız araştırma şunu gösteriyor:
Her dört öğretmenden biri ek iş yapmak zorunda. On öğretmenden biri kendi mesleğinin dışında başka bir işte çalışıyor. Öğretmenlerin yüzde 93'ü tasarruf yapamadığını, yarısı tatil yapamadığını, büyük kısmı gelirinin giderini karşılamadığını söylüyor. Atamayı bekleyen yaklaşık 1 milyon öğretmen var. Bu sayı AKP ilk iktidara geldiğinde 60 binlerdeydi. Bugün market zincirleri bile Milli Eğitim Bakanlığı'ndan daha fazla öğretmen istihdam eder hâle geldi."

'Bir toplumun uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür'
Konuşmasının devamında Özbay, eğitimdeki temel soruna dikkat çekti:
"Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği gibi, bir toplumun uygarlık düzeyi öğretmene verdiği değerle ölçülür. Öğretmeni değersizleştiren bir anlayış topluma büyük kötülük yapıyor. Eğitime yapılan yatırım yetersiz. İkili eğitim, yapılamayan yollar, taşımalı eğitim, ücretli öğretmen garabeti... Bunların hepsi burada, Adıyaman'da çok net görülüyor. Eğitim bir toplumun geleceğidir. Geleceğe sahip çıkmak için eğitime, öğretmene ve nitelikli, eşit eğitim hakkına sahip çıkmak zorundayız."

Program müzik ve halaylarla sona erdi
Eğitim İş'in düzenlediği Harfane gecesi, yemek ikramının ardından Harfane müzik grubunun sahne almasıyla devam etti. Öğretmenler halaylar çekerek eğlendi.
Kaynak : PERRE