Günümüzde, toplumumuzda birçok önemli mesele ve sorun varken, insanların bu konulara duyarsızlaşması ve ilgisizlik göstermesi endişe vericidir. Artık yazılar yazsak da okunmuyor, sözler söylesek de duyulmuyor. İnsanlar, memleket meselelerini duymazdan gelerek sağır bir tutum sergiliyorlar. Birçok insan, kendi günlük yaşantıları ve kişisel çıkarlarıyla meşgulken, memleketin sorunlarına sırtını dönmekte, duymazlık etmektedir. Gelişen iletişim teknolojileri, sosyal medya ve bilgi bombardımanı gibi etkenler, aslında insanları daha fazla bilgiye erişim sağlamasına rağmen, paradoksal bir şekilde duyarsızlaşmalarına neden olmuştur. Memleket meseleleri, her birimizin hayatını etkileyen sorunlardır. Ancak, bu meseleler karşısında duyarsızlaşmak, sorunların çözümünü ertelemek veya görmezden gelmek anlamına gelir. İnsanlar, kendi bireysel çıkarlarına odaklanarak toplumsal sorumluluklarını ihmal etmekte ve böylece memleketin gelişimine katkıda bulunma fırsatını kaçırmaktadırlar. Bu durumun birçok nedeni vardır. Yoğun çalışma temposu, stres, bilgi kirliliği ve güvensizlik gibi faktörler, insanları memleket meselelerine duyarsız hale getirmektedir. Ayrıca, siyasi kutuplaşma, toplumsal bölünmeler ve manipülatif propaganda da insanların gerçekleri görmesini engelleyerek duyarsızlığı tetiklemektedir. Memleket meselelerinde sağır hale gelen insanlar, aslında kendi geleceklerini ve toplumun geleceğini de tehlikeye atmaktadırlar. Toplumsal sorumluluk, bir bireyin yaşadığı topluma karşı duyarlılık göstermesini gerektirir. Ancak, duyarsızlık ve ilgisizlik, toplumun büyüme potansiyelini engellemekte ve sorunların çözümünü zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, toplumumuzda duyarsızlığın ve ilgisizliğin yerine, bilinçli bir şekilde memleket meselelerine odaklanan, sorumluluk sahibi bireylerin çoğalması gerekmektedir. Toplumsal duyarlılık ve aktif katılım, memleketimizin geleceğini şekillendirecek adımları atabilmemiz için önemlidir Necat Kacan