5 Şubat 1997 tarihinde, Çin işgalindeki Doğu Türkistan’ın Gulca şehrinde, Kadir Gecesi’nde Kur’an okuyup, dua etmek için toplanan Uygur Türk’ü kadınların olduğu eve baskın yapan Çin polisleri, ibadet eden kadınları hiçbir gerekçe göstermeden tutukladı.
Buna direnen kadınları da gözlerini kırpmadan öldürdüler.
Olayı öğrenen kadınların aileleri, tutukluların derhal serbest bırakılmalarını ve suçluların cezalandırılmasını talep ettiler.
Çin polisi ise bunun yerine, demirle dövülerek öldürülen ve sürüklenen kadınların cesetlerini ailelerinin önüne attı.
Artık, bu vahşet bıçağın kemiğe dayandığı andı. Zulüm karşısında ayağa kalkan halk sadece inancını yaşamak ve adalet istiyordu.
Fakat, Çin Hükümeti bölgeye acil asker sevk ederek, silahsız Uygur Türklerine karşı tarihte eşi benzeri görülmeyen katliam yaptı. Yüzlerce Türk’ü vahşice katletti..!
Böylece bu hak ve adalet arayışı kanlı bir şekilde bastırıldı.
Bugün Doğu Türkistan’da Müslüman Türklere karşı soykırım ve zulümler hala artarak devam etmektedir. Binlerce Uygur Türk’ünü katleden Çin, günümüzde hala milyonlarca Türk’ü toplama kamplarında ve yüz binlerce Türk’ü de hapishanelerde işkence altında tutmaktadır.
Çin işkencesine dayanamayan birçok Uygur Türk’ü de hapishanelerde şehit oldu.
Bunlardan birisi de Çin hapishanesinde vefat eden alim, Muhammed Salih Hacim’dir. Muhammed Salih Hacim, Kuran-ı Kerim’i ve Riyazu’s Salihin’i Uygur Türkçesine tercüme eden alim olarak da tanınırdı.
Gulca katliamında hayatını kaybeden Doğu Türkistan Uygur Türk’ü soydaşlarımızı rahmet ve dua ile anıyoruz.
Mekanları cennet olsun.
TOYŞAD