Dünya Eşit Doğdu, Ama Adaletsizlikte Yarışa Girdi

Dünya Eşit Doğdu, Ama Adaletsizlikte Yarışa Girdi

Herkes aynı dünyaya gözünü açtı, ama biri sarayda, diğeri sokakta… Hayat yarış değilmiş dediler, ama herkesi aynı starta dizdiler.

Eşitlik yalnızca doğumda vardı. Sonrası, paranın, bağlantının ve şansın yönettiği bir maraton oldu. Adalet pist dışı kaldı.

Hani derler ya, “herkes eşit doğar.”
Evet, belki aynı gün, aynı dakikada gözümüzü açtık bu dünyaya…
Ama biri altın bilezikle, diğeri sağlık ocağı bile göremeden.

Kimisi doğar doğmaz pasaportuna güç yazdırdı. Kimisi hâlâ vize kuyruğunda nefes alıyor.
Kimisi doğduğu anda bankada hesabı vardı. Kimisi o banka kapısından hiç girmeyecek.

Dünya eşit başladı ama adaletsizlikte resmen koşu bandı açtı.
Çünkü bu yarışta bazıları önde başlıyor, diğerleri yokuş aşağı sürünüyor.
Ve en acısı: bu yarışı kim kurduysa, “herkes kendi şansını yaratır” diyerek sorumluluktan kaçıyor.

Zengin, daha sağlıklı yaşıyor. Daha iyi eğitim alıyor. Daha iyi besleniyor. Daha güvenli ortamlarda büyüyor.
Fakir, henüz büyümeden hayatta kalma savaşı veriyor.

Bazıları için adalet sadece mahkeme salonunda bir dekor.
Bazıları için hak sadece güçlünün sözüyle tanımlanıyor.
Sınıf uçurumu artık gizlenmiyor, tam tersine reklamı yapılıyor:
Lüks siteler, özel okullar, VIP hayatlar…
Sanki ayrı bir gezegen var ve geri kalan biz, onların uzay tozuyuz.

Ve bu ayrım artık sadece para değil, değer ölçüsü oldu.
Yoksulun fikri değersiz sayılıyor.
Zenginin fikri, altın çerçeveyle sunuluyor.
Üreten değil, sahip olan konuşuyor.

Bir çocuk açlıktan bayıldığında dünya susuyor.
Ama bir milyarderin tekne partisi “haber” oluyor.
İşte bu yüzden; eşitlik doğuştaydı, ama yarış adaletsizlikte başladı.
Ve hâlâ devam ediyor…



Haber Editörü

Hakan DİKMEN

hakandikmen30@gmail.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku