Yerel güvenlik otoritesi Birmingham Safety Advisory Group (SAG), stadyum dışı alanlarda taraftar güvenliği endişesiyle bu kararı aldı. Bu adım, maçın sportif yönünün önüne geçebilecek boyutta politik bir krizi tetikledi.
Eleştirmenler, kararın eksik olduğunu ve böyle bir soykırım suçunun ortasında işgalci siyonist rejimin sadece futbol değil, tüm resmi sportif müsabakalardan men edilmesi gerektiğini belirtti.
Britanya Yahudi Cemiyetleri Temsilciler Kurulu Başkanı Phil Rosenberg bu gülünç yasağın ülkemizde yasak bölge algısına yol açabileceği uyarısında bulundu.
Gerginliğin arka planında, Gazze’deki soykırım ve bunun spor arenasına yansıması yer alıyor. Maccabi’nin geçen yıl Amsterdam’daki bir maçında, İslam karşıtı tezahüratlar ve Filistin bayraklarının indirilmesi gibi şiddet olaylarının yaşandığı bildirildi.
Bazı futbol karşıtı ırkçılık kampanyacıları, Maccabi taraftarlarının geçmişteki olaylarının bir “uyarı çağrısı” olması gerektiğini belirtiyor. Gerçekten de, sivil toplum örgütü Kick It Out Israel tarafından yapılan araştırmaya göre, İsrail üst ligi 2024-25 sezonunda ırkçı olaylarda bir önceki sezona göre yüzde 64 artış yaşadı.
Lig genelinde 14 takımdan 13’ünde bu artış görüldü. Toplamda 367 ırkçı tezahürat olayı tespit edildi; bunların 118’i Maccabi Tel Aviv taraftarlarına ait, 2023-24 sezonundaki 75’den fazla. En yaygın slogan ise “Let the IDF win, F*** the Arabs” şeklindeydi.
Kick It Out Israel direktörü, 2024-25 sezonunun futbolun kendisinden ziyade, herkesi ilgilendiren bir dizi rahatsız edici olayla hatırlanacağını belirtti.
İnsan hakları odaklı sivil toplum kuruluşu FairSquare’nin kurucu eş-direktörü Nicholas McGeehan, siyonist işgal rejimindeki sağ kanat siyasetin futbola sızdığını ve etkilediğini öne sürdü. Gazze soykırımına değinerek, devletin eylemlerinin futbola da yansıdığı yorumunu yaptı. (İLKHA)