Bugün, 11 Kasım 2025 Salı
Kış ayları yaklaştıkça artan soğuk hava, kişinin bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olmaktadır.
Mardin Artuklu Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Ana Dilim Başkanı Dr. Neslihan Sarı, soğuk havalarda bağışıklık sisteminin zinde tutmak için İLKHA mikrofonuna önemli açıklamalarda bulundu.
Sarı, soğuk havalarda enfeksiyon oranlarının arttığına dikkat çekerek, özellikle kapalı ve kalabalık ortamlarda bakterilerin daha kolay bulaşabildiğini, buna bağlı olarak nezle ve grip vakalarında artış gözlemlendiğini aktardı.
"Virüsler, hava kirliliğinin de artmasıyla birlikte daha çabuk çoğalmaktadır"
Kapalı ve kalabalık ortamlarda hastalık oranlarının arttığını belirten Sarı "Hava sıcaklığındaki ani değişimler nedeniyle kişinin bağışıklığı da düşmektedir. Kişinin vücudu enfeksiyonlara açık hale gelmektedir. Ayrıca soğuk havada üst solunum yolu mukozası kurumaktadır. Bu nedenle bakteriler kolayca üreyebilmektedir. Virüsler, hava kirliliğinin de artmasıyla birlikte daha çabuk çoğalmaktadır. İnsanlar sonbahar ve kış aylarında daha çok kapalı ortamlarda bulundukları için bakteriler daha kolay bulaşabilmekte, buna bağlı olarak nezle ve grip vakalarında artış gözlemlenmektedir. Bağışıklık sisteminin zayıflaması, alerjik bünyeye sahip olunması ve sinüzit varlığı da hastalıkların daha komplike bir hale gelmesine yol açmaktadır. Özellikle kreş ve okullardaki çocuklarda enfeksiyon hastalıklarında daha fazla artış görülmektedir. Kış aylarında yoğun olarak görülen enfeksiyonlarda virüsler daha çok direnç kazanmakta ve hastalıklar daha ağır seyretmektedir." ifadelerini aktardı.
Bağışıklık sistemini korumanın yollarına dikkat çeken Sarı "Bağışıklık sistemini korumak için antioksidan içeriği yüksek gıdalar alınması, bal, zencefil ve ılık sıvıların tüketilmesi grip dönemlerinde oldukça faydalı olacaktır. Propolis, bağışıklık için oldukça sağlıklıdır. Özellikle kronik tonsillit vakalarında çocuklarda bazen ilaç kullanımına gerek kalmadan iyileşme görülebilmektedir. Nezle ve gribe iyi gelmekle birlikte, çocuklarda kara mürver ekstresi de oldukça faydalıdır. Yetişkinler için ise bal ve limon karışımı boğazın yumuşamasına yardımcı olur. Ayrıca sağlıklı uyku ve fiziksel aktivite de bağışıklığın güçlenmesi açısından önemlidir." şeklinde belirtti.
Nezle ve gribin etkenlerine değinen Sarı "Nezlede 200’den fazla virüs etkeni sayılabilir. Kabaca adenovirüs, koronavirüs ve rinovirüsler ön plana çıkmaktadır. Daha başka virüs etkenleri de vardır. Grip ise biraz daha farklı olup influenza A ve B virüslerinden oluşmaktadır. Tarihte ağır seyreden pandemilere de neden olmuştur." dedi.
"Boğazı sıcak içeceklerle rahatlatmak lazım"
Kuru hava burun ve boğaz mukozasını daha da kuruttuğu için ortamın nemlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Sarı "Uyumadan önce odada bir kabın içine su konulabilir, bu sayede odada nem sağlanmış olur. Çocuklarda nemlendirici kremler de kullanılabilir. Bu dönemde bol su içmeyi ihmal etmemek gerekir. Bol su tüketimi mukozaların nemlenmesini sağlar. Burundan yeteri kadar nefes alınmadığında boğaz kuruyacaktır. Bu nedenle öncelikle burunun açık tutulması gerekir. Burun açıcı spreyler kullanılabilir. Boğazı sıcak içeceklerle rahatlatmak hem sıvı alımını artırır hem de bağışıklık sistemini güçlendirir." ifadelerini kullandı.
Kulak enfeksiyonlarının da boğazdaki mikroorganizmaların östaki tüpü yoluyla kulağa ulaşmasıyla geliştiğini belirten Sarı "Kulak enfeksiyonları genellikle nezle ve grip sonrası artmaktadır. Bunun için üst solunum yolu enfeksiyonlarına yönelik tedbir alınması gerekir. Burun tıkanıklığının önlenmesi, östaki tüpünün daha iyi çalışmasını sağlar. Kulağa enfeksiyon ulaştıktan sonra kulağı yıkamak daha kötü sonuçlar doğurabilir. Dolayısıyla burun açıcı spreyleri tavsiye ediyoruz. Gripten korunmanın bir diğer yolu da hijyendir. Sık sık ellerin yıkanması gerekir." dedi.
Çoğu kişinin alerjik rinit ile gribi karıştırdığını söyleyen Sarı "Bu durumun karıştırılmaması gerekir. Nezle ve gripte sistemik bulgular mevcuttur. Mikroorganizmalar vücuda girdiğinde ateş ve boğaz ağrısına neden olmaktadır. Bu nedenle sistemik semptomların varlığı grip ve nezleyle ilişkilidir. Alerjide ise daha çok kaşıntı ön plandadır ve sistemik bir bulgu görülmez. Bu dönemde C vitamininden zengin beslenmeye de özen gösterilmelidir." şeklinde konuştu. (İLKHA)
