7 Ekim Aksa Tufanı'nın ikinci yıldönümü vesilesiyle Siirt Filistin Dayanışma Platformu tarafından İl Millî Eğitim Müdürlüğü Konferans Salonu’nda bir etkinlik düzenlendi.
Etkinliğin sunuculuğunu ÖĞ-DER Siirt Şube Başkanı Murat Kalkan yaptı. Program, Musa Doğrusever hocanın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından Aksa Tufanı’nın nasıl başladığını ve Gazze’de yaşanan katliamı anlatan sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.
“Yasin Börü ve arkadaşlarını rahmetle anıyoruz”
Açılış konuşmasını platform adına Siirt Filistin Dayanışma Platformu üyesi Mehmet Faruk Süzgün yaptı.
“7 Ekim mübarek bir gündür”
Programda konuşmacı olarak Filistin Âlimler Birliği Türkiye Şube Başkanı ve Dünya Âlimler Birliği Üyesi Dr. Huzeyfe El Hatip yer aldı. El Hatip, konuşmasında 7 Ekim’in önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bugün 7 Ekim’dir. Mübarek bir gündür. Nasıl mübarek oldu? Bugün cihat ve şehadet ile mübarek oldu ve tarihte böyle kalacaktır. Allah’ın izniyle bu, Aksa Tufanı’dır. Bu isme dikkat edin: Aksa Tufanı’dır. Dünya tufanı değil, yemek tufanı değil, yardım tufanı değil. Biz muhtaç değiliz; bizim davamız var, o da Mescid-i Aksa’dır. Bu yüzden bunun adı Aksa Tufanı oldu. Mescid-i Aksa hepimiz için kutsaldır. Yıllardır bizi bekliyor ve ancak mücahitler ile özgür insanlar bu sese cevap verebilir.”
“Her gün 7 Ekim olmalı”
El Hatip konuşmasına şöyle devam etti: “O gün mücahitler harekete geçti. Bana göre 7 Ekim çok daha önce olmalıydı; gecikmiş bir gündür. Mescid-i Aksa için, ümmet için, mukaddesat için her günün 7 Ekim olması gerekir; her yerde 7 Ekim olmalı. Çünkü yalnızca Filistin değil, bütün ümmet işgal altındadır. Tüm kutsallarımız işgal altında, ırzlarımız işgal altında. Ama biz erteliyoruz, geciktiriyoruz.”
“İman gücü her şeyin üzerindedir”
Gazze’deki direnişçilerin iman gücüyle örnek olduklarını belirten El Hatip, “Gazze’deki mücahitler çok iyi bir hazırlık yapmışlardı. En önemlisi iman hazırlığıydı. İman gücünden daha büyük bir güç yoktur. Maddi olarak kim daha güçlü olduğu bellidir; fakat imani yönden kim daha güçlü, kim daha sabırlı, kim daha dirençli ve kim daha cihat ehli, bu bellidir.” dedi.
El Hatip, “Son iki yıldır birkaç bin genç Allah yolunda cihat ediyor ve tüm dünyayla savaşıyor. Tarih boyunca böyle bir şey olmadı. Bu insanları kim yetiştirdi? İman yetiştirdi, Kur’an yetiştirdi, sahih sünnet yetiştirdi. Böyle bir nesil ortaya çıktıktan sonra maddiyat çok belirleyici olmayacaktır.” ifadelerini kullandı.
“Gazze’nin direnişi imanla ayakta”
Hazırlığın sadece silah ve ekonomiyle sınırlı kalmaması gerektiğini söyleyen El Hatip, “Hazırlık yapılmalıdır ama iman kadar önemli değildir. Gazze’nin kuzeyinde yaklaşık 700–800 bin insan var. Bu insanlar açlıktan ölüyor, bombalar altında yaşıyor ama ne güneye iniyorlar ne de Filistin’den ayrılıyorlar.” dedi.
“Şehitlerin kanı birbirinden üstün değildir”
El Hatip, “Sadece Şeyh Ahmed Yasin değil; Yahya Sinvar, İsmail Heniye, Muhammed Dayf, Salih Aruri ve diğer tüm şehitler… Liderlerin veya komutanların kanı, çocukların kanından daha değerli değildir. Hamas yöneticileri diyor ki: ‘Benim kanım halkımın kanından daha değerli değil.” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
Etkinlik yapılan duanın Ardından son buldu.
Etkinliğe Siirt Valisi ve Belediye Başkan Vekili Kemal Kızılkaya, İl Milli Eğitim Müdürü İlhan Saz, HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Zülfikar Fırat, HÜDA PAR İl Başkanı Abdulhakim Tekin, İHH Siirt İl Başkanı Faruk Süzgün, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. (İLKHA)