Devrim Muhafızları, Siyonistlerin Suriye'ye Yönelik Saldırısını Kınadı

Devrim Muhafızları, Siyonistlerin Suriye

Devrim Muhafızları’ndan yapılan açıklamada ABD ve Siyonist rejimin Suriye'deki mevcut istikrarsızlığı kullanarak ve bu ülkenin altyapısına ve hayati merkezlerine yönelik saldırıları ve işgalini güçlü bir şekilde kınanırken Suriye'nin ulusal egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasının gerekliliğini vurgulandı.

 İslam Devrimi Muhafızları Ordusu'ndan yapılan açıklamada ABD ve Siyonist rejimin Suriye'deki mevcut istikrarsızlığı kullanarak bu ülkenin altyapısına ve hayati merkezlerine yönelik saldırılarını ve işgallerini güçlü bir şekilde kınayarak, Suriye'nin ulusal egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma ihtiyacını vurguladı. Son olayları öğretici olarak değerlendirirken, Amerika'yı bölgeden çıkarmak ve İslam ümmetinin Kudüs'ün kurtuluşu idealinin gerçekleşmesini ayrıca Siyonizm kanserinin varlığının sonlandırılması için direniş cephesinin büyümesine, güçlenmesine ve motivasyonunun artmasına yol açacağını belirtti.

Bu açıklamanın bir kısmı şöyle:

‘Mazlumların savunulması ve Kudüs Şerif'in ve Filistin milletinin özgürlüğünün yanı sıra istikbar ve uluslararası Siyonizmin şeytani egemenliğinin boyunduruğu altındaki milletlerin özgürlüğe kavuşması, Kur'an'ın misyonu ve İran İslam Devrimi'nin yüce idealidir. İslam İnkılabı imamları tarafından zamanın şartlarına ve gereklerine göre takip edilen, bu toprakların evlatlarının inanç, kararlılık, irade ve otoriteyle destansı yaratımları ve tarihi rolleri ile takip edilen bir idealdir. Bu kutsal ve medeniyet inşa eden yolda, cihat ve direniş alanında, başta Kudüs'ün şehidi ilham veren ismi "Muhafız Korgeneral Hacı Kasım Süleymani" parlarken türbeyi savunan pek çok şehit de İslam’a takdim edilmiştir.

Dünya, güç geometrisi ve yeni dünya düzeninin oluşumunun eşiğinde büyük bir tarihsel dönüm noktasındadır ve hiç şüphesiz İran İslam Cumhuriyeti bayraktarlığını yaptığı aziz İslam, onun ana kenarlarından biridir. İslam ve Müslüman düşmanlarının, topyekün savaş ve medya imparatorluğunun desteğiyle tüm halkını düşmanlık sahasına çekme kararı aldığı yadsınamaz bir gerçektir.

Bu açıklamada, Aksa Tufanı operasyonunu ve Siyonist rejimin Filistin'deki İslami direniş ve Hamas savaşçılarıyla mücadelede yaşadığı tarihi ve stratejik başarısızlığı, İslam ümmetinin sahte Siyonist rejimi yıkma ve onun en büyük destekçisi Amerika Birleşik Devletleri'ni bölgeden sürme yönündeki kutsal iradesinin ve direnişinin tezahürü olduğunu belirterek şunları açıkladı: Amerikalıların ve Siyonistlerin düşünce odasının iradesiyle medya atmosferinde kışkırtılan ve yeni Ortadoğu'nun oluşumu ve Siyonistlerin bölge halklarının iradesini fethetmesi gibi yanıltıcı yansımalarla gerçekleştirilen psikolojik savaşın aksine gelişmeler yeni bir dönemin başlangıcını, İslam ümmetinin düşmanlarının yenilgiye uğratılma sürecini ve batıl cephenin birleşik komplolarına karşı direniş cephesinin zaferini anlatıyor.

Bu açıklamanın devamında, Suriye'de son dönemde yaşanan olaylarla ilgili olarak bölgedeki gelişmelerin ve düşmanın sahadaki eylemlerinin İran'ın bölgesel gelişmeleri sürekli ve kapsamlı izlediği stratejisine vurgu yaptı ve ayrıca İran ve Suriye’nin medeniyete dayalı, bilgelik ve öngörüyle donatılmış uzun süredir devam eden bağlantı ve dostluğuna atıfta bulundu: İran milleti, 8 yıl süren savaş gibi çok zor dönemlerde hayati ve kararlı bir destek veren ülkeye yardım etmeyi ve eşlik etmeyi büyük bir görev olarak görmektedir. İstikrarın, güvenliğin ve barışın yeniden tesis edilmesi için de her hiçbir çabadan kaçınmayacaktır. Bu bakımdan, Allah'ın izniyle, Suriye'nin imanlı ve gayretli gençliğinin yardımıyla, Amerikan-Siyonist ortak şer planının bu topraklarda bozguna uğratılacağından ve Suriye'nin Filistin ve Lübnan milletlerine destek alanında yükselişine şahit olacağımızdan eminiz.

Devrim Muhafızları bu açıklamada ABD ve Siyonist rejimin Suriye'deki mevcut istikrarsızlığı kullanarak bu ülkenin altyapısına ve hayati merkezlerine yönelik saldırılarını ve ülkenin toprak bütünlüğüne yönelik saldırıyı güçlü bir şekilde kınayarak uluslararası kurumların şaşırtıcı sessizliğine dikkat çekti: İslami İran'ın temel politikalarında da belirtildiği gibi; Suriye'nin ulusal egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak, bu ülkenin kaderini ve gelecekteki siyasi sistemini halkının iradesi ve tercihiyle belirleyecek koşulları sağlamak vazgeçilmez, meşru ve hukuki bir haktır ve uluslararası düzeyde kabul edilmeli ve desteklenmelidir.

Bu açıklamada sonunda başta Seyyid Hasan Nasrallah, İsmail Heniye, Yahya Sinvar, ebu Mehdi el- Mühendisi ve Hacı Kasım Süleymani olmak üzere İslam İnkılabı'nın büyük lideri İmam Hamanei'nin Suriye'deki olayların çeşitli katmanlarını, bölgesel gelişmelerin gelecekteki eğilimlerini ve son olaylardan çıkarılması gereken dersleri anlatan aydınlatıcı ve tarihi açıklamalarını; Siyonizm'in kanserli tümörünün yok olması yönündeki samimi vaadin yerine getirileceğine bir delil olarak vurguladı: Kuşkusuz Direniş Mektebi bayrağı altındaki İslami Direniş Cephesi, direnişi kırmaya, bölge ülkelerinin güç ve otoritesini zayıflatmaya yönelik coğrafyayı bölmek, değiştirmek gibi hiçbir plan ve proje karşısında pasif kalmayacaktır. Elindeki gizli ve açık fırsatlardan ve araçlardan yararlanarak akıllıca davranacak büyüyen kendine güveni ve daha güçlü motivasyonu ile Amerika'nın Batı Asya'dan kovulmasına ve Kudüs’ün kurtuluşu ve Filistin ulusunun kurtuluşu idealinin gerçekleştirilmesine güçlü bir destek sağlayacak ve özellikle Filistin ve Gazze meselesinin ihmal edilmesine, unutulmasına izin vermeyecektir.



Haber Editörü

Dikmen Hakan

hakandikmen30@gmail.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku