Destici Testiyi Kırdı
*“27 yaşını geçmiş, evlenmemiş gençler kamuda işe alınmasın” çıkışı anayasa ihlali mi?
Çifte standart ve samimiyet tartışması büyüyor*
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici’nin, “27 yaşını geçmiş ve evlenmemiş kişilerin kamu kurumlarında işe alınmaması gerektiği” yönündeki açıklamaları kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Destici’nin bu sözleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. maddesinde yer alan ‘kanun önünde eşitlik’ ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle sert eleştirilere neden oldu.
Destici konuşmasında, toplumun aile yapısının korunması gerektiğini vurgulayarak gençlerin giderek daha geç yaşta evlendiğini, bu durumun nüfus açısından sorun oluşturduğunu ifade etti. “İki kişi bir pozisyona başvuruyorsa evli olan tercih edilmeli. 25–27 yaşını geçmiş, hâlâ evlenmemiş bir birey kamuya memur veya işçi yapılmamalı.” diyerek önerisini açıkça dile getirdi.
Bu sözler kısa sürede kamuoyunda geniş yankı buldu. Öneri, hem siyasetçiler hem de toplumun farklı kesimleri tarafından yoğun bir şekilde tartışılmaya başlandı. Destici’nin yaklaşımını destekleyenler, evliliğin teşvik edilmesi gerektiğini ve aile kurumunun güçlendirilmesinin toplumsal açıdan önemli olduğunu savunuyor.
Anayasa’nın 10. Maddesi Ne Diyor?
Anayasa’nın 10. maddesi açık ve nettir:
“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.”
Hukukçulara göre medeni hal (evli–bekâr olmak) üzerinden kamu istihdamı kriteri belirlemek, açık bir ayrımcılık anlamına gelmektedir.
İki Cümle, Büyük Tartışma
Mustafa Destici’nin kamuoyunda tepki çeken ifadeleri şu şekilde:
“27 yaşını geçmiş, evlenmemiş kişilerin kamu kurumlarında çalışmaması gerekir.”
“Halkımız yetki verirse bu yönde düzenlemeleri hayata geçiririz.”
Bu açıklamalar, Destici’nin hükümet ortağı olmasına rağmen hükümetin değil, adeta muhalefetin diliyle konuştuğu yorumlarına neden oldu. Siyasi kulislerde, bu çıkışların ne BBP’nin oy oranını ne de diğer hükümet ortaklarının oylarını artırmayacağı, aksine oy kaybına yol açabileceği iddiaları dile getiriliyor.
Açıklamalar, milyonlarca genci evlilik şartı üzerinden kamu hakkından dışlayan bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor.
Çifte Standart İddiası: Kendi Kızı TBMM’de Kadrolu
Tartışmalar sürerken, kamuoyunda en çok konuşulan başlıklardan biri de Mustafa Destici’nin kızının Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaklaşık 37 bin TL maaşla kadrolu olarak istihdam edildiği iddiası oldu.
Destici bu düşüncesinde gerçekten samimi ise, kamuoyunun sorduğu sorular da netleşiyor. Kamuoyunda biyografisi hakkında sınırlı bilgi bulunan Elanaz Destici’nin bekâr olup olmadığı bilinmezken, şu soru yüksek sesle soruluyor:
Eğer bu kriter kamu için geçerliyse, Elanaz Destici’nin durumu ne olacak?
Bekâr ise işine son verilecek mi, yoksa neden TBMM’de kadrolu olarak işe alındı?
Kamuoyunun Sorduğu Soru Net
“Mustafa Destici bu görüşünde samimi ve hükümet kararlarına saygılıysa,
kendi kızı bekâr ise neden TBMM’de kadrolu olarak işe alınmasını sağladı?”
Bu soruları dile getirenlere Destici’nin geçmişte “adi, aşağılık, alçak” gibi sert ifadeler kullandığı da hatırlatılıyor. Ancak ilkeli habercilik anlayışımız gereği, Destici’nin kızı ya da aile fertleri hakkında yorum yapılmamakta, yalnızca kamuoyunun merak ettiği sorular yöneltilmektedir.
Halkın Çocukları Yasaklı, Kendi Çocukları Dokunulmaz mı?
Eleştirilerin merkezinde şu iddia yer alıyor:
Halkın çocukları için yasak ve dışlama
Kendi çocukları için koruma ve istisna
Bu durum, siyasette samimiyet ve tutarlılık tartışmasını daha da derinleştiriyor.
İşsiz Gençler ve Artan Sosyal Risk
Türkiye’de yüz binlerce genç işsiz durumda. Bu gençlerin önemli bir kısmı bekâr. Uzmanlara göre:
İşsizlik, uyuşturucu kullanımında artışa
İşsizlik, suça sürüklenme riskinin yükselmesine
İşsizlik, umutsuzluk ve toplumsal kopuşaneden oluyor.
Tüm bu sorunların temelinde ekonomik gerçekler yatarken, Destici’nin açıklamaları Anayasa’nın 10. maddesinin ihlal edildiği gerçeğini ortadan kaldırmıyor.
Eleştirmenlere göre çözüm; gençleri kamu kapısından dışlamak değil, istihdam ve sosyal destek politikalarını güçlendirmek.
Nüfus Yaşlanıyor Ama Çözüm Yanlış Yerde
Mustafa Destici, bu çıkışını Türkiye’de nüfusun yaşlanmasına bağlasa da uzmanlar bunun yanlış bir yöntem olduğunu savunuyor.
Avrupa ülkelerinde uygulanan örnek politikalar dikkat çekiyor:
Çocuk başına düzenli devlet desteği
İkinci ve üçüncü çocukta artan teşvikler
Ücretsiz veya düşük maliyetli kreş hizmetleri
Uzun süreli ebeveyn izinleri
Asıl Soru: Destici Gençlere Ne Vadediyor?
Kamuoyunun Destici’ye yönelttiği temel soru şu:
“Gençlere ‘evlenin’ demeden önce, hükümet ortağı olarak onlara ne sunuyorsunuz?”
Barınma krizi, düşük ücretler ve çocuk bakım maliyetleri ortadayken, yalnızca evlilik şartı üzerinden kamu istihdamı tartışması yapılması eleştiriliyor.
Hukuki Süreç Başlatılıyor
Mustafa Destici’nin açıklamalarının Anayasa’nın 10. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle:
Cumhuriyet Başsavcılıklarına
CİMER üzerinden ilgili kurumlara
resmî şikâyet başvurularının yapılacağı kamuoyuna duyuruldu.
Kamuoyu Cevap Bekliyor
Haberimizin sonunda kamuoyu adına Mustafa Destici’ye şu soru yöneltiliyor:
“Eğer bu düşüncelerinizde samimiyseniz,
kendi kızınız bekâr ise neden TBMM’de kadrolu olarak işe aldırdınız?
Halkın çocukları için uygun görmediğiniz bir hakkı,
kendi çocuğunuz için neden doğal sayıyorsunuz?”
Bu soruların cevabı kamuoyu tarafından merakla bekleniyor.
Haber: Erkan İkiz