PKK lideri Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısının ardından DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları'nın Meclis turu başlıyor. Bakırhan ve Hatimoğulları'nın ilk durağı CHP olacak. Bugün saat 13.00'te, CHP Genel Merkezi'nde yapılacak görüşme öncesinde Bakırhan'dan dikkat çeken açıklamalar geldi.
T24'ten Cansu Çamlıbel'e konuşan Bakırhan, CHP'ye "sessizlik" çıkışı yaptı. Bakırhan, "Mesela tabanlarına bu meseleyi anlatma konusunda bir çabaları yok. Bir pazarlık, bir al-ver meselesi olarak görüyorlar. Ama bu barış, partileri aşan, çocuklarımıza bırakacağımız en onurlu işlerden biri. Bu sadece DEM Parti'nin işi değil." ifadelerini kullandı.
Bakırhan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Sayın Özel'in ekim ayındaki söylemleri çok olumluydu. Ben gittiğimiz her yerde de söylüyorum; Bahçeli'nin çıkışı kadar Sayın Özgür Özel'in söylediği şeyleri de önemsediğimizi anlatıyorum. Başta çok iyiydi ama şimdi bir sessizlik var. Haksızlık yapmamak gerekiyor, bir karşıtlık yok ama bir sessizlik var. Tabii bu görüşlerimiz kendileriyle paylaşılacak. Mesela tabanlarına bu meseleyi anlatma konusunda bir çabaları yok. Bir pazarlık, bir al-ver meselesi olarak görüyorlar. Ama bu barış, partileri aşan, çocuklarımıza bırakacağımız en onurlu işlerden biri. Bu sadece DEM Parti'nin işi değil.
Biz bir muhalefet partisiyiz. Herhalde dünyanın en devrimci, en demokratik, en ‘eyvallah etmeyen’ muhalefet partilerinden biriyizdir. İki yüz yıllık bir sorunun çözümü için ortaya koyduğumuz iradenin bu iktidarın devamı için bir pazarlık olarak okunması emin olun bizi çok rahatsız ediyor. Biz dört dönemdir neredeyse Cumhuriyet Halk Partisi ile aynı parti olduk. Muharrem İnce dönemi dahil olmak üzere, Kemal Bey dönemi dahil olmak üzere. Son yerel seçimlerde de yerel dinamiklerin kendi arasında olgunlaştırdığı sürece ‘evet’ dedik.
İktidar her zaman yedek planlamalar yapar. Tabii bunu da yedekliyorlarmış gibi duruyor. Emin olun, sizin hatırlattıklarınızın çok üzerinde şeyler de söyleyebilirim. Ama tarih hep böyle tekerrür mü edecek? Tekerrür edeceğine inanacaksak hiçbir şey yapmamalıyız. Ama başka bir şey yapmak gerekiyor. Yoksa iktidarlar sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde, bir şey başlatır, işine gelmediği zaman sonlandırır. Sabotajları yapan iktidarın kendisidir çoğu zaman. Ceylanpınar'ı aydınlatması gereken biz değiliz yani. Ama bugün biz işin en başından “Zaten bu iktidar….” diye başlayan cümleler kurarsak yazık ederiz.
Öcalan, Cumhuriyet Halk Partisi'ni çok önemsiyor. Cumhuriyet Halk Partisi'nin desteğinin, katkısının, işin içerisinin olmasının çok büyük önemde olduğunu söylüyor. Nasıl Bahçeli’nin çıkışını önemsiyorsa Cumhuriyet Halk Partisi'nin de bu sürece dahil olmasını o kadar önemli görüyor. Dediğim gibi, iktidarların konuştuğumuz şeyleri yapma potansiyeli hep var ama biz rolümüzü oynayalım, elimizden geleni yapalım. Biz kapsayıcı olalım, biz bozulmaması için uğraşalım, bozanları da teşhir edelim. “3 trilyon dolar tekrar çatışmaya gitmesin” diyelim. Yani bizim elimizde çok argüman var ama geçmişteki -haklı da olsa- kaygılarla önümüzdeki süreci değerlendirmek bize yol aldırmaz.