Daha kaç fidanın vedasız gidişine seyirci kalacaksınız?
Gündem böyle değişir.
Hassasiyetlerimize saldırı olduğu an birden bire ortalık karışır ve öfkeden başka hiçbir şeyi görülmez.
Her gün 3-5 ve dahi 10 askerimizin şehit edildiği ve normal bir durummuş gibi algılanan, algılatılan ve hatta hatta alıştırılan o günlerden, böylesi günlere geldiğimizde, kendimizi de sorgulamamızın zamanının geldiği apaçık ortaya çıkmaktadır.
tum1haber/medya/gündem/Vedat Kan
Şehit edilen bu canlarımızın vedasız gidişleri yüreğimizde derin yaralar açarken, bağrımızda ve belleğimizde kin tohumlarını canlı tutarken; amaçlarına erişme konusunda birileri halen daha ellerini ovuşturmakta, halen daha birileri göbek atmaktadır.
Hem de Gazi Mecliste…
Elbette ki farkındayız.
Elbette ki yaşananları görüyor ve inanın ki idrak ediyoruz…
Ama sıkıntımız karşımızdakiler değil, yanımızdakiler ve dahi ardımızda olanlar da… Onların yüzünden bu tökezlememiz.
Onların yüzünden sırtımızdaki yaralar.
Bizde Brütüs mü soruyorsunuz?
Silah, tehdit ve mecburiyet zoruyla alınan oyların bugün yüce gazi mecliste “temsil” olarak gösterilmesi veya çalışılması sadece ve sadece bu ayıbın bir aşamasıdır. Ve görünen o dur ki kimsenin elinden bir şey gelmemektedir.
Demek ki bu canlarımız vedasız gidişlerine devam edeceklerdir…
Türkiye; böylesine güzel olduğu müddetçe, bakir olduğu müddetçe, zengin olduğu müddetçe hep gözde olacaktır, istila edilmek için de bahaneler aranacaktır…
Ve ne yazık ki bu canlarımız da vedasız gidişlerine devam edeceklerdir.
İçimiz yanıyor, ciğerimiz yanıyor ve maalesef gazi mecliste birileri de bu vedasız gidenlerin verdiği vergilerle, bu aziz milletin malını mülkünü sömürerek; gözümüzün içine baka baka bize oh çekip, küfrediyor…
Değil altı yüz, on binler olsanız ne fayda.
Oysaki içinizdeki bu pisliği temizleyemiyorsanız!
Yetmedi değil mi?
Daha kaç fidanın vedasız gidişine seyirci kalacaksınız?