Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şule Yüksel Şenler İle Malcolm X yaşadıkları çağa mühürlerini vurdu

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şule Yüksel Şenler İle Malcolm X yaşadıkları çağa mühürlerini vurdu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şule Yüksel Şenler ile Malcolm X'in yaşadıkları çağa mühürlerini vurduklarını kaydederek, "Aralarında binlerce kilometre mesafe vardı ama her iki isim de vicdan ve adaletin, hak ve hakikatin farklı coğrafyalardaki gür ve mağrur ses

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası İnsan Hakları Konferansı ve Yankılar Sergisi Açılış Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortaya koyduğu mücadeleyle tüm dünyada hafızalara kazınan, zulme rıza göstermeyip adaletin sesiyle haykıran, şehit Malik El-Şahbaz'ı (Malcolm X) rahmetle ve hürmetle andı.

“Şule Yüksel Şenler İle Malcolm X yaşadıkları çağa mühürlerini vurdu”

Merhum Malcolm X'in de baskılara aldırmadığını, tehditler karşısında yılmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zorbalara ve zorbalıklara boyun eğmedi. Ayrımcılığın kurumsallaştığı bir dönemde karizmatik ve cesur kişiliğiyle, ırkçılığa meydan okudu, eşitsizliğe başkaldırdı. Merhum Malcolm X, doğruları seslendirmenin cesaret gerektirdiği bir dönemde şöyle haykırıyordu: 'Ben gerçeğin peşindeyim, kimin söylediği önemli değil. Ben adaletin peşindeyim, kim için veya kime karşı olduğu önemli değil'" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şule Yüksel Şenler ile Malcolm X'in yaşadıkları çağa mühürlerini vurduklarını kaydederek, "Her iki ismin de ortak özelliği şuydu: Şartlar ne kadar çetin olursa olsun, zulüm kimden gelirse gelsin, hakkı ve hakikati son nefesine kadar savunmak, inandıkları yoldan asla sapmamak, dönmemek, ayrılmamak. Aralarında binlerce kilometre mesafe vardı ama her iki isim de vicdan ve adaletin, hak ve hakikatin farklı coğrafyalardaki gür ve mağrur sesi oldu. Dikkat ediniz, o cesur sesler gök kubbede öyle güçlü bir makes buldu ki yankıları bugün bile duyulmaya, hissedilmeye devam ediyor." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Gönüllerimizin sultanı, hayat ve hidayet rehberimiz Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam, bir hadisi şerifinde şöyle buyurmuştu: 'Allah'a yemin olsun ki bu davamı terk etmem karşılığında sağ elime güneşi, sol elime de ayı koysalar, Allah'ın dinini güçlendirinceye veya bu yolda canımı verinceye kadar asla bundan vazgeçmeyeceğim' İşte bu örnek duruşu hayatlarının merkezine yerleştiren, bu uğurda çile çeken ve bedel ödeyen her iki isim hiç tartışmasız hem kalplerdeki hem de tarihteki yerlerini almışlardır. İnşallah, ebediyen hayırla, şükranla, büyük bir hürmetle hatırlanacaklardır. 'Rabbim onlardan razı olsun, bizi de onların gittiği yoldan, bu kutlu güzergâhtan ayırmasın' diyorum. Yine sizlerin vasıtasıyla, dünyanın farklı kıtalarında kalpleri bizimle atan, ümmet olma şuurunu sözleriyle, fiilleriyle, yürekleriyle ortaya koyan her bir kardeşime selamlarımı, muhabbetlerimi gönderiyorum."

İşgal rejimi ile HAMAS arasında 10 Ekim'de başlayan ateşkese değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim de katkımızla tesis edilen ateşkesin ardından, israilin tüm ihlallerine rağmen yaralarını sarmaya çalışan Filistinli kardeşlerimiz başta olmak üzere, Sudan'da, Yemen'de, Somali'de ve daha pek çok yerde zor günler geçiren tüm mazlumlara, gerek şahsım gerek eşim gerekse milletim adına buradan dayanışma mesajlarımı yolluyorum." dedi.

"Haksızlığın karanlığı, hakikatin ışığını asla bastıramaz"

Konferans ve serginin herkes için hayırlar getirmesini temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "İnsanlık binlerce yıllık tarihinde şuna defalarca kez şahitlik etmiştir: Haksızlığın karanlığı, hakikatin ışığını asla bastıramaz. Doğru kendine eninde sonunda bir yol bulur, bir mecra açar ve çağlayan bir ırmak misali gönüllere akar. Kalpleri aydınlatır, engelleri aşar ve nihayet coğrafyaya yayılır. Sizlerin de bildiği üzere kelime anlamı itibarıyla şule, 'ışık, alev, parıltı' demektir. Altı yıl önce dualarla ebediyete uğurladığımız Şule Yüksel Şenler, adalet ve hakikat ışığının Türkiye'deki en güçlü yansımalarından biri olmuştur. Şahsımın ve değerli eşimin hayatında çok özel bir yeri olan Şule Ablamız, 81 yıllık ömrühayatına asırların taşıyamayacağı bir mücadele azmini sığdırmıştır. Kitaplarıyla, makaleleriyle, Anadolu'yu karış karış gezdiği konferanslarıyla, röportajlarıyla, hülasa kalemi ve kelamıyla, bizlere fevkalade güçlü bir miras bırakmıştır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şenler'in Türkiye'de başörtüsü davasının sancaktarlığını yaptığını, düşünce ve ifade hürriyetinin ve kılık kıyafet özgürlüğünün tam anlamıyla sağlandığı bir ülke için fedakârca çalıştığını dile getirdi.

"Bütün uyuyanları uyandırmaya bir şule, bir ışık, bir alev yetmiştir"

Malcolm X'in "Bütün uyuyanları uyandırmaya, bir uyanık yeter" dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Geriye dönüp baktığımızda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Türkiye'de bütün uyuyanları uyandırmaya bir Şule, bir ışık, bir alev yetmiştir. Onun bu gayreti vesayetçilerin dikkatini çekmiş, o da Üstat Necip Fazıl ve daha nice fikir ve aksiyon insanı gibi bugün bize özgürlükten dem vuran faşist odakların radarına girmiştir. Gazete manşetlerinden hedef alınmış sayısız takibata uğramış, kara listelere adı büyük harflerle yazılmıştır. Şuraya özellikle dikkat çekmek istiyorum: 'Eğer dikkat etmezseniz, gazeteler mazlumlardan nefret etmenizi, zalimleri ise sevmenizi sağlar' Malcolm X'in işaret ettiği bu tehlike, milletimizin ve Şule Yüksel Şenler'i sevenlerin basiret ve ferasetiyle bertaraf edilmiş, kimin haklı kimin mağdur olduğu o günlerde bile çok net bir şekilde görülmüştür. Şule Yüksel Şenler Ablamız defalarca tehdit edilmiş, evi kundaklanmış, konferanslarına bomba ihbarları yapılmıştır. Ama o hapse mahkûm edildiği dönemde bile davasından taviz vermemiş, devrin eli sopalı müstekbirlerine boyun eğmemiş, fikrin surlarına iman ve mücadelenin sancağını dikmiştir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şule Yüksel Şenler'in duruşunu anlamak için özel bir noktanın altını çizmek ve bu noktaya herkesin, özellikle de gençlerin dikkat etmesini istediğini söyledi.

Şule Yüksel Şenler'in Bursa Cezaevi'nden özel af ile tahliye edilmesi gündeme geldiğinde, "Suçsuzun affedildiği nerede görülmüş? Ben kanunlara riayet eden bir fert olarak mahkûmiyetimi devam ettiriyorum, dışarı çıkmayı reddediyorum. Benim buradan ancak cesedimi alırsınız" dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şenler'in daha sonra cezaevinde kaleme aldığı "Hür Mahkûmdan Mahkûm Hürlere" adlı şiiriyle sevenlerine seslendiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şenler'in, "Değil mi ki müminim, baş eğmem zalime / Zalimin zulmü vardır, Hak yolunda âleme / Zindanda olsam dahi görünür bana cennet / Şeref duyun kardeşler, acımayın hâlime!" mısralarını da aktardı.

Programda konuşan Doktor İlyasah Shabazz'ın merhum babasının karşılaştığı zorlukları ve verdiği mücadeleyi de paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlyasah Hanım'a, şahsımı ve değerli eşimi onore eden ilham verici ve ufuk açıcı konuşması için teşekkür ediyorum" ifadesini kullandı.

Benzer bir direnişi ve trajediyi Malcolm X'in hayatında da gördüklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Malcolm X henüz çocukken ırkçı ve ayrımcı sistemin mağduru olmuştu. Daha beş yaşındayken evleri kundaklanmış, tıpkı amcaları gibi, babasını da faili meçhul ırkçı bir cinayete kurban vermişti. Babasının katledilmesi, onu ve ailesini çok sarsmıştı. Ortaokul öğrencisiyken öğretmeninin söylediği bir söz ise Malcolm X'in hayatında büyük bir kırılmaya yol açmıştı." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şahsına ve "Ölü yıkayıcısı mı olacaksınız?" sorusuna sık sık muhatap olan pek çok imam hatipliye aşina gelen bu ibretlik anekdotu şöyle aktardı: "Malcolm X, içinde bulunduğu tüm imkânsızlıklara rağmen sınıfının en gözde öğrencisidir. Bir gün öğretmeni ona, ne olmak istediğini sorar. O da heyecanla, avukat olmak istediğini söyler. Bunun üzerine öğretmeni Malcolm X'e, ömrü boyunca asla unutmayacağı bir cevabı verir, 'Bu bir zenci için pek gerçekçi bir hedef değil' Devamında, 'avukatlık yerine marangozluğu tercih etmesinin bir siyahi için daha gerçekçi olacağını' söyler. Daha genç yaşlarda ırkçılık ve ayrımcılığa karşı isyan bayrağını açan Malcom X de aynı yollardan, aynı zorluklardan geçmiştir. Adaletsizlikleri ve temel insan hakkı ihlallerini sadece Amerika'da değil, Birleşmiş Milletler dâhil tüm dünyada gündeme taşımış, haksızlıkların son bulması için canı pahasına mücadele etmiştir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malcolm X'in yalnızca ten renginden ötürü ayrımcılığa uğrayan, dışlanan, şehirlerin çeperlerine sıkıştırılan ABD'li siyahilerin yükselen sesi, ötekileştirilen milyonlarca insanın gür sedası olduğunun altını çizdi.

Malcolm X'in de birilerini rahatsız ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sömürü ve eşitsizliğe dayalı bu düzenin sahiplerinin öfkesini üzerine çekmiştir. Hak ve adalet arayışına devam ettiği yıllarda onun da evi kundaklanmış, o da defalarca hedef alınmış ve sonunda 40 yaşındayken maalesef menfur bir suikastle aramızdan ayrılmıştır. Rabbim ruhunu şad, mekânını cennet eylesin diyorum" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malcolm X'in "Zulüm kısmak istediği sesi nara yapar ve bazı ölüler yaşayanlardan daha yüksek sesle konuşur" sözünün, doğumunun 100'üncü ve şehadetinin 60'ıncı yıl dönümünde zalimlere karşı mücadelelerinde kendilerine ve herkese ilham kaynağı olduğunu söyledi.

İlyasah Shabazz'ın da işaret ettiği üzere hem merhum Malcolm X hem Şule Yüksel Şenler'in artık hayatta olmasalar bile konuşmaya, mücadeleleriyle milyonları etkilemeye, insanlar ve ülkeler arasında köprüler kurmaya devam etiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizde ise Malcolm X'in adı sadece gönüllerde ve zihinlerde değil, Amerikan Büyükelçiliğinin olduğu caddede de yaşamayı sürdürüyor. Şunu da büyük övünçle ifade etmek isterim, merhum Malcolm X'in çocuklarına Avrupa'yı dize getirdiği cihetle Atilla ve Kubilay gibi Türk isimleri vermesi kendisini bizim gönlümüzde çok daha farklı bir yere taşımaktadır." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zulüm, şiddet, baskı ve ayrımcılık olduğu müddetçe buna direnenlerin de olacağının bir gerçek olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "İlhamını kendilerinden öncekilerden alan bu direnişçiler, Malcolm X'in ve Şule Ablamızın mücadele sancağını gururla taşıyacak ve yücelteceklerdir. Biz de son nefesimize kadar bu iki abidevi ismin aziz hatıralarına sahip çıkacağız, emanetlerini inşallah yere düşürmeyeceğiz. Yarım asrı bulan siyaset hayatımızda bize olan teveccühü hamdolsun asla boşa çıkarmadık, emanete halel getirmedik. Dik durduk ve hiç bir zaman diklenmedik."

"Başörtüsü yasakları başta olmak üzere en zorlu engelleri aşmayı başardık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Değerli eşim Emine Erdoğan'ın ve çocuklarımın yüreklendirmesi, aziz milletimizin de güçlü desteği sayesinde başörtüsü yasakları başta olmak üzere en zorlu engelleri, en çetin badireleri aşmayı hamdolsun başardık" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin uluslararası yardım faaliyetlerine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Arakan'dan Somali'ye, Suriye'den Gazze'ye nerede bir mazlum varsa onun imdadına koşmaya, yarasına merhem olmaya çalıştık. İnşallah bundan sonra da kimseden korkmadan, kimseden çekinmeden, müsteviler ve müstekbirler karşısında asla geri adım atmadan hakkı söyleyecek, hakkı savunacak, hakkın hatırını gözetmeye devam edeceğiz" dedi.

Doktor İlyasah Şahbaz ile programa teşrif eden misafirlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şule Yüksel Şenler Vakfı ile Malcolm X ve Betty Shabazz Merkezi'ni sergi ve konferans için tebrik etti. (İLKHA)



Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku