Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı bu hafta 2025 yılı “İnsan Ticareti Raporu”nu yayımladı. Raporda, Çin’in zorla çalıştırma ve insan ticareti suçlarının son derece ağır boyutlarda olduğu bir kez daha vurgulandı.

Rapor, Çin rejiminin yönetiminde gerçekleştirilen zorla çalıştırma ve insan ticareti suçlarının hâlâ devam ettiğini belirtiyor ve Çin, bu konuda en ağır ihlallerde bulunan ülkeler arasında yeniden yer alıyor.

Raporda Çin’in, özellikle Uygurlar başta olmak üzere Doğu Türkistan ve diğer bölgelerdeki etnik grupları zorla çalıştırdığı, bu suçları durdurmaya yönelik hiçbir somut önlem almadığı kaydedildi.

Çin, bu yıl da tıpkı önceki yıllarda olduğu gibi en düşük kategori olan 3. seviyeye dâhil edildi. 3. seviye, “İnsan Ticareti Mağdurlarını Koruma Yasası”nda tanımlanan, insan ticaretini sona erdirmede asgari standartları karşılamayan ve bu konuda ciddi çaba göstermeyen ülkeleri ifade ediyor.

YILLIK RAPORUN ÖNEMİ
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın bu yıllık raporu, hükümetlerin insan ticaretiyle mücadele faaliyetlerini değerlendirmede temel bir referans niteliğinde. Ülkeler, bu çabalarına göre 1’den 3’e kadar sıralanıyor. Ayrıca bu rapor, ABD’nin düşük kategoride yer alan ülkelere yardım kararlarını da doğrudan etkileyebiliyor.

Raporda ayrıca, Çin’in özellikle Uygur halkını zorla çalıştırması, Çin’in iç bölgelerine sürerek köle işçi gibi kullanması suçunun uluslararası toplumun ve medya kuruluşlarının gündeminde olmaya devam ettiği belirtildi. Bu konuda çok sayıda saygın kurumun raporları yayımlandı.

Ancak Çin rejimi hâlâ bu suçlarını inkâr etmeye, çeşitli bahaneler ve sahte propaganda kampanyalarıyla soykırım politikasının bir parçası olan bu uygulamaları sürdürmeye devam ediyor.

“XİNJİANG” MENŞELİ ÇİN ŞİRKETLERE YAPTIRIM
Halbuki 2021’de Biden yönetimi, “Uygur Zorla Çalıştırmayı Önleme Yasası”nı kabul etti ve 2022’den itibaren Doğu Türkistan’da faaliyet gösteren sözde “Xinjiang” menşeli Çin şirketlerini yaptırım listesine alarak Uygurları zorla çalıştırarak ürettikleri ürünlerini yasaklamaya başladı. Ancak Avustralya, müttefiki ABD’nin politikasının aksine, kara listedeki şirketlerden gelen ürünlerin ithalatını sürdürmekle kalmıyor, arttırarak devam ettiriyor.

The Guardian, 2020’den bu yana ABD’nin yaptırım listesine aldığı sekiz şirketin Avustralya’daki ithalatçılara malzeme sağladığına dair 3.347 ithalat kaydına ulaştı. Bu ürünler arasında devlet kurumlarının kullandığı araç bataryaları, tren parçaları, güvenlik ekipmanları, ilaç ve gıda takviyeleri ile yazıcı ekipmanları yer alıyor.

Belgelerde, Avustralya’nın bu sekiz şirketten yaptığı ithalatın ABD’nin kısıtlamalarından sonra arttığı ve 2023’te zirveye ulaştığı belirtiliyor. Ayrıca, balıkçılık sektörüne dair belgelerde, Avustralya’nın deniz ürünleri ithalatçılarının, ABD’deki “Okyanuslarda Yasa Dışı Faaliyetler” araştırma grubu tarafından zorla çalıştırmayla bağlantısı tespit edilen Çinli şirketlerden yüzlerce kez mal ithal ettiği ifade ediliyor.

Öte yandan Avustralya Stratejik araştırma enstitüsü (ASPİ) tarafından hazırlanan “Satılık Uygurlar” başlıklı raporda, Doğu Türkistan’daki Uygur işçiler Çinli fabrikatörlere toplu köle olarak satıldığı ortaya konuyor ve 100 den fazla ülke, dünya çapında 83 ünlü markaya mal tedarik etmede Uygur Müslümanlar köle işçi olarak kullanılıyor.