CHP'DE GELENLER, GİDENLER VE GELECEK OLANLARIN HİÇBİRİ “TÜRK MİLLETİ” DİYEMİYOR...

CHP

Mahkeme kararıyla CHP’nin başına geçecek olanlarla gidecek olanların ortak bir noktası var.

Mahkeme kararıyla CHP’nin başına geçecek olanlarla gidecek olanların ortak bir noktası var. “Türk milleti” sözü iki grubun da sözcülerin ağzından hiç çıkmadı. Bu, 10 yıllık Kılıçdaroğlu döneminde de böyleydi. Şimdiki grubun sözcü ve liderlerinde de böyle bir kavram yoktur. Ama konu Atatürkçülüğe, Kuvayı Milliyeciliğe geldiğinde de kimseye sözü bırakmıyorlar. “Anayasaya dokundurtmayız!” diyenler, aslında Anayasa’nın Türklüğü şekilsel değil öz olarak kabul etmeden savunulamayacağını bilmezden geliyorlar. Süreci yakından izliyorum. Anayasa’nın kolonlarını koruyacakların iddia edenler, söylemleriyle bu kolonları zaten yıkmış durumdalar. Aynen kolonları kesilmiş bir bina gibi depreme açık hale getirmişler.

Türk milleti kavramının kullanılmamasının yanında laiklik unutulmuş, cumhuriyetçilik ise bağlamından koparılarak kullanılmakta.

CHP’nin başında olup geçmişte Atatürk’ün koltuğunda oturduğunu iddia edenlerle şimdi aynı şeyi yapanlar, Atatürk’ün CHP’den de önce temel aldığı olgunun Türk milleti olduğunu görmemeye çalışıyorlar. Atatürk’ün partisi, giderek Demokrat Parti’ye dönüşmüş bir partidir. Atatürk’ün partisi olduklarını iddia edenler, ilk önce Atatürk’ün Türk milleti zemininde oluşturduğu düşünce ve söylemi sahiplenmelidir. Oysa tam aksine bunu hasıraltı etmektedirler. Türk milletinin terminolojiden çıkarılması beyin hücrelerinden de çıkarıldığını gösteriyor.

Onuncu Yıl Marşı, Türklük vurgusuyla tam olarak Atatürk döneminin duruşunun simgesidir. Fakat dün ve bugün CHP’yi yönetenler bu marşı tam da bu sebeple dışlamışlardır. Bu büyük bir riyakarlıktır. Görünen odur ki, söylemden ve beyinlerden çıkan Türk milleti kavramı yüreklerinden de çıkmıştır ama buna rağmen halen Anayasa’yı savunacaklarını iddia ediyorlar.

“Kent Uzlaşısı”nı savunanlar, Türk milleti derlerse Kürtleri kaybedeceklerini iddia ediyorlardı. Ortada Dr. Hikmet Kıvılcımlı’nın da söylemiyle bir kayıkçı kavgası var. Birbirlerini çok sert bir şekilde hırpalasalar da aslında gelenler, gidenler ve gelecek olanlar arasında fark yoktur.

Eskiden “kişinin söylediğine değil yaptığına bakmak gerekir” derdik ama bugün söyleyemediklerine de bakmalıyız. Söyleyemedikleri de Onuncu Yıl Marşı’dır. Bunun olmadığı CHP, aslında DP çizgisidir. Türkiye’yi, Türk milletini savunacak bir formasyondan uzaktır. Sadece Batı’ya, NATO’ya bağlılık iddia edebilir. Sözcüler, Türk tarihi ve Türkçe bilmeden Atatürk’ün “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir!” sözünü bile “Akdeniz, Batı hedefidir çünkü Türk tarihinde ak, batıyı temsil eder” demektedirler fakat gerçekte Türk tarihinde de Orta Asya’da da ak, güneyi; kara ise kuzeyi temsil eder. Buradan bile batıcılık akmaktadır!

Gelen, giden ve gelecek olan arasında hiç fark yokken neden bu kayıkçı kavgası dönüyor? İşte halkımızın çok iyi düşünmesi gereken nokta da budur.

Diğer bir kriter de Kürtleri kazanma iddiasıyla “Apo Açılımı”nın masasına CHP kadrolarının gönüllü olarak gitmeleridir. Bu noktada da hiçbir fark yoktur.

Türkiye’nin baş çelişkisi hayat pahalılığı ve halkın yoksulluk içinde boğulmasıdır. Otokrasi ve radikal demokrasi arasındaki kavga bu çelişkiyi çözemediği gibi daha da derinleştirmektedir. Halkın durumunu görmeyenler, Türk milleti diyemeyenler Atatürk’ün partisi olduklarını iddia etseler de radikal demokrasi söylemiyle küresel politikanın rüzgârında savrulmaktadırlar.

Koltuk için mahkeme kararı bekleyenler, arka kapı politikaları yapanlar, şu an olanlar ve gelecek olanlar yani iki taraf da aynı noktadadır. Oysa “Türk milleti” diyebilen bir muhalefet, Türk siyasetinin belkemiğini oluşturmalıdır.

CHP ideolojisinden kopmuştur ve kendini inkar etmektedir. Köklerinden kopmuştur, günü birlik politikalara bel bağlamıştır ve ilk selde sürüklenecektir. Tüm provokasyonlara, operasyonlara açıktır.

Mitolojide Herkül’ün savaştığı dev, yenilince fırlatıldığı yerde ölmesi gerekirken kalkıp savaşır. Topraktan aldığı güçle yenilenir. Lenin’in örneğiyle bir parti kökleriyle toprağa bağlı olduğunda kolayca yok edilemez.

/Prof. Dr. Şener Üşümezsoy/
https://www.turksolu.com.tr/chpde-gelenler-gidenler-ve-gelecek-olanlarin-hicbiri-turk-milleti-diyemiyor/



Haber Editörü

TÜLAY DİKMEN İLE CUMA KÖŞESİ

admin@tum1haber.com
Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku