CHP’de Erzurum Krizi: Sessizlik, Şaibe ve Soru İşaretleri

CHP’de Erzurum Krizi: Sessizlik, Şaibe ve Soru İşaretleri

Berhan Şimşek’in Erzurum İl Başkanı hakkındaki iddiaları sonrası CHP yönetiminin sessiz kalması, parti içindeki hesapların yeniden tartışılmasına yol açtı. “Cumhuriyetin Partisi, cumhuriyetin ilkelerinden mi uzaklaşıyor?” sorusu

Kurucu Parti, Kırılma Noktasında

1923’te Halk Fırkası adıyla kurulan, ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adını alarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu siyasi gücü haline gelen parti, tarih boyunca ülkenin dönüşümünde belirleyici bir rol oynadı.
Tek parti döneminin ardından İsmet İnönü’nün çok partili hayata geçiş kararıyla, CHP sadece Türkiye’nin değil, demokrasinin de temel direklerinden biri olarak kabul edildi.

Ancak günümüzde partinin iç dengelerinde yaşanan gelişmeler, o köklü mirasın ciddi bir aşınma sürecine girdiğini gösteriyor. Özellikle Erzurum İl Başkanlığı etrafında dönen tartışmalar, parti içinde “ilkesel sessizlik” diye tanımlanabilecek bir tabloyu ortaya koydu.

Erzurum’daki İddialar, Genel Merkez’in Sessizliği

Geçtiğimiz haftalarda eski milletvekili Berhan Şimşek, bir televizyon programında CHP Erzurum İl Başkanı Serhat Caneş hakkında bazı şaibeli iddialar dile getirdi.
Normal şartlarda böyle bir açıklama sonrası parti yönetiminden hızlı bir yanıt, en azından bir soruşturma açıklaması beklenirdi. Ancak bu kez Genel Merkez sessiz kaldı.

Bu sessizlik, parti içinde “bir diyet mi ödeniyor?” sorularını gündeme getirdi.
Bazı parti kaynakları, genel merkezin kongre süreçlerinde Erzurum il yönetimiyle kurulan özel bağlar nedeniyle bu dosyayı rafa kaldırdığını iddia ediyor.

Muhalefet Görevinden Uzaklaşan Bir Parti

Siyaset bilimciler, CHP’nin son dönemde kurucu değerlerinden uzaklaşarak “bürokratik muhalefet” çizgisine kaydığı görüşünde.
Parti içi demokrasi konusundaki eleştiriler, halkla temas eksikliği ve “muhalefet yerine meşguliyet” algısı, seçmen nezdinde güven kaybına yol açıyor.

CHP, bir dönem “halkın sesi” olarak tanımlanırken, bugün sokaktan çok kulislerde konuşuluyor.
Uzmanlar, bu durumun “partinin tabanını değil, tavanını temsil ettiği” algısını güçlendirdiğini vurguluyor.

 

Analiz: CHP Nereye Gidiyor?

Cumhuriyetin kurucu partisi, bugün kendi içinde yönünü tartışır hale gelmiş durumda.
Siyasi etik, liyakat ve şeffaflık ilkeleri, yerini koltuk hesaplarına bırakmış görünüyor.
Bu tablo, yalnızca CHP’nin değil, Türkiye siyasetinin geleceğini de etkileyebilecek bir kırılmayı işaret ediyor.

Uzmanlara göre CHP’nin yeniden halkla bağ kurabilmesi için öncelikle iç hesaplaşmasını tamamlaması, şaibeleri netleştirmesi ve parti içi adaleti sağlaması gerekiyor.
Aksi halde “Cumhuriyetin Partisi” unvanı, sadece tarih kitaplarında kalabilir.
 



Haber Editörü

admin

Yorumlar (0)

GÜNDEM

Haberi Sesli Oku